Her şeyin ne kadar da kusursuz olduğunu fark ettiğinizde…

Bizim yavuklular feysbukta babaanne…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Sıra geldi bahar yorgunluğunu atlatmaya…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Ruhumun mağaraları hakkında ne söyleyebilirim?

Ruhumun mağaraları hakkında ne söyleyebilirim?
Başımı dinleyecek başka bir yer bulamazsam ruhumun mağaralarına çekiliyorum.
Eğer bu mağaralara girecek cesareti bulan insanlar olursa,
orada sadece bir insanın dizleri üstünde ettiği duaları bulacaktır…

~Halil Cibran

Ben başka bir şeye sinirlendim…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

"Özledim,Söyleyeceklerim Bu Kadar Kısa Ve Derin…"

Fotoğraf yükleniyor“Özledim,Söyleyeceklerim Bu Kadar Kısa Ve Derin…”

Cemal Süreyya.

Timüs bezi, tiroid bezinin altında, göğüs boşluğunda ve soluk borusunun önünde bulunur.

Timüs bezi, tiroid bezinin altında, göğüs boşluğunda ve soluk borusunun   önünde bulunur.

> Bu bez insanın bağışıklık sisteminin merkezidir. Yani bütün bağışıklık   sistemi buradan yönetilir. … >

Timüs bezi ne kadar çok titreşirse kişi o kadar sağlıklı ve bağışıklık   sistemi sağlam olur.

> Anadolu’da ağıt yakan kadınların göğüslerine vurduklarına hepiniz şahit   olmuşsunuzdur. Bu refleks kaynaklı basit bir el hareketi değildir. Bu beynin   otomatik gerçekleştirdiği bir davranıştır.

> Kişi göğsüne vururken Timüs bezini titreştirir.

> Bu sayede üzüntü kaynaklı bağışıklıkta meydana gelen direnç azalmasının   önüne geçmeye çalışır.

> Bu bez ne kadar sıklıkla titreştirilirse kişi o kadar genç ve sağlıklı yaşar   ayrıca geç yaşlanır.

> Sizde parmaklarınızla göğsünüzün ortasına yapacağınız küçük vuruşlarla timüs   bezini titreştirebilirsiniz.

> Yada daha basit bir yolu kullanırsınız. “KAHKAHA” atabilirsiniz. > Çünkü kahkaha da göğüs kafesini oynattığı için bu bezi harekete geçirir.

 > Hani yıllar geçerde aradan bir arkadaşımıza rastlarız neşeli halleriyle   tanıdığımız bu insanı görünce  “hiç değişmemişsin, ne gamsızsın…” deriz ya, işte timüs bezinin gücü. > Sonuç olarak kahkaha bağışıklık sistemini güçlendirir ve sizi genç tutar.

Mutluluk ve Timus bezi .. “Mutluluk bir  seçimdir. Mutsuzluğumuz kadere, şansızlığa ve talihsizliğe inancımız ölçüsündedir.”
Bitki Alemi, Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bugün Dünyanın Son Günü… Siz Ne Yapardınız?

Bir Üniversitede, Profesör derse şöyle başlamış:

– “Düşünün… ki bugün dünyanın son günü. Yarın bu saatte her şey bitecek. Kurtuluş şansınız yok. Bugün ne yapardınız?”

 Tüm öğrencilerden bir çok değişik cevap gelmiş:

– İbadet eder Allah’dan günahlarımı affetmesini dilerdim,

– Tüm sevdiklerimle vedalaşırdım,

– Ailemle zamanımı geçirirdim,

 – Anneme veya babama giderdim,

 – Arkadaşlarımla yarım saat eski günlerdeki gibi basket oynardım,

 – Barbekü partisi yapardım,

– Tüm sevdiğim yemekleri son bir defa yerdim.

 – Yatar uyurdum.

– Ormanda son defa dolaşırdım,

– Güneşin doğuşunu ve batışını son defa seyrederdim.

– Akşam yıldızları seyrederdim.

– En sevdiğim yemeği hazırlar tüm sevdiklerimi akşam yemeğe davet ederdim.

– Piknik yapardım,

– Hayatta en çok gitmek istediğim yere gider orda ölümü beklerdim,

– Jet uçağına binerdim,

– Üzdüklerimi arar özür dilerdim beni affetmesini isterdim vb………. .

 Hoca bütün hepsini tahtaya yazmış. Sonra gülerek ;

-“Çocuklar bunları yapmak için dünyanın son günü olması şart mı ..?” diye sormuş. Bugün Dünyanın Son Günü… Siz Ne Yapardınız?
Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

ÖNSEZİNİZE KULAK KABARTIN (TEST)

Önsezilerinize ne kadar güveniyorsunuz? Belirsizliğin söz konusu olduğu durumlarda mantığınızı mı iç sesinizi mi dinliyorsunuz? Önsezilerinize duyduğunuz güveni test etmeye hazır mısınız? İşte size önsezi… testi… İÇ SESİNİZE KULAK VERİN Aşağıdaki soruları dikkatlice okuyun ve kimsenin yardımı olmadan 5 saniyede cevap verin. 5 saniye içinde vermediğiniz cevapları ‘yanlış’ olarak kabul edin.

 1. Eşiniz akşam eve her zamankinden geç geliyor. Niye geciktiğini soruyorsunuz. Size bir cevap veriyor ama yerinde duramıyor, nezle olmadığı halde ikide bir burnuyla oynuyor ve tekpilerinde, cevaplarında yavaş davrandığını görüyorsunuz. İçgüdünüz size ne diyor?

 A. Size yalan söylediğini

B. Yorgun ve aç olduğunu

C. Aslında arkadaşlarıyla çıkmak istediğini ama çıkamadığı için size biraz tepkili olduğunu

2. Bir kaç gündür eşiniz / sevgiliniz sizi sevdiğini her zamankinden sık söylüyor. Onu biraz dalgın buluyorsunuz. Cinsel isteklerinin arttığını, ışığı söndürmenizi istediğini, sık sık terlediğini ve cep telefonunu hiç elinden bırakmadığını gözlüyorsunuz. İçgüdünüz size ne diyor?

 A. İşinde stres altında olduğunu ve dengeyi evinde, sizinle bulduğunu

B. Bu küçük sorunların, aşk hayatının ve bir kadınla bir erkeğin beraberliğinin cilveleri olduğunu

C. Çok dikkatli ve uyanık olmanız gerektiğini

3. İşinizde, bir çalışma arkadaşınıza yeni bir projeden söz ediyorsunuz. Birden çenesini sıkıyor, hızlı hızlı nefes alıp vermeye başlıyor, kaşlarını çatıyor, yumruklarını sıkıyor ve sert bir tonda konuşmaya başlıyor. İçgüdünüz size ne diyor?

A. Projenizin onu çok heyecanlandırdığını ve merakını uyandırdığını

B. Söylediklerinize çok sinirlendiğini

C. Fikrinizi beğendiğini ve bir an önce uygulamak gerektiğini düşündüğünü

4. Son günlerde davranışlarında bir gariplik sezdiğiniz bir çalışma arkadaşınızla konuşuyorsunuz. Ortam giderek geriliyor ve birden beyninizde bir flaş patlıyor ve çocukluğunuza ait bir anıyı hatırlıyorsunuz. Bu anınızın o anda yaşamakta olduğunuzla hiç ilgisi yok ama aklınızdan bir türlü gitmiyor. İçgüdünüz size ne diyor?

A. Bu anıyı hemen kafanızdan atmanız gerektiğini

 B. Bu anının mutlaka bir anlamı olması gerektiğini

C. Karşınızdaki çalışanı derhal işten çıkarmanız lazım geldiğini

 5. Cuma akşamı. Haftaların verdiği yorgunlukla biraz dinlenmeye, bir güzel banyo yapmaya karar veriyorsunuz. Sizi son derece stresli günler bekliyor. Bu akşam öncelikle ne yaparsınız?

A. Pazartesi sabahı teslim etmeniz gereken dosyayı unutmamaya çalışırsınız

B. Kafanızda hafta sonu için bir güzel program yaparsınız

 C. Kendinizi koyuverir gerçeklerden bir süre için kopmaya çalışırsınız

6. Açık, dengeli, iyimser bir insanla ciddi bir ilişki yaşamayı hayal ediyorsunuz. Bir akşam küçük bir şirketin sahibi olan, güleryüzlü, hoş bir insanla tanışıyorsunuz. Onun evinde bir kahve içmeyi kabul ediyorsunuz. İçgüdünüz size ne diyor?

A. Çok hoş biri

B. Dikkatli olmam lazım, acaba bana uygun biri mi?

C. Karşısında elim ayağım dolaştı, ne olacaksa olsun…

7. Servisinizin başına yeni bir şef getirildi. Kısaca kendinizi tanıttınız ve işinizden neler beklediğinizi anlattınız. Sizi dikkatle dinledi. Ertesi gün, gerekli olduğunu düşündüğünüz bazı ilave bilgileri de e-mail ile gönderdiniz. Cevap vermedi. Tekrar attınız. Yine cevap vermedi. İçgüdünüz size ne diyor?

A. Herhalde çok işi var, adamın başını ağrıtmayayım

B. Gönderdiğinizi dikkatle okudu ve gerekli bilgiyi aldığı için cevap verme gereği duymadı

C. Bir günde insan bu kadar değişir mi, bu adamdan sakınmalıyım

8. Bir arkadaşınıza bir şey anlatıyorsunuz. Sizi dinlerken hareketlerinde, psikolojisinde bir değişim meydana geldiğini fark ediyorsunuz. Burnunu kısıyor, burnunun kenarlarında dikey çizgiler oluşuyor, yüzü birden ciddileşiyor, kaşlarını ‘V’ yapıyor, gözlerini kısıyor, dudaklarını sıkıyor. İçgüdünüz size ne diyor?

 A. Anlattığım şey onda iğrenme duygusu yarattı

B. Anlattığım şey onda acıma duygusu yarattı

C. Anlattığım şey onda üzüntü yarattı

Doğru Cevaplar: 1.A – 2.C – 3.B – 4.B – 5.C – 6.B – 7.C – 8.A ÖK’nızı nasıl hesaplayacaksınız?

 Yanlış veya boş cevapları dikkate almayın. 8 soruda kaç doğru cevabınız var?

Sonuç ÖK’nız 3/8’den düşük ÖNSEZİNİZ NEREDEYSE SIFIR

Hislerinize hiç mi hiç güvenmiyorsunuz ve bu yüzden, en azından günlük yaşamınızı renklendirebilecek olağanüstü anları ıskalıyorsunuz. Önsezilerinizle değil aklınızla hareket etmeye çalışıyorsunuz. Ama eminim, en küçük bir eleştiri aldığınızda fikir değiştiriyorsunuzdur. Yine de yenilgiyi kabul etmeyin. Biraz zaman ve biraz çalışmayla önsezilerinizi kullanmayı öğrenebilirsiniz.

ÖK’nız 4/8 ila 6/8 arasında İÇ SESİNİZE AZ DA OLSA KULAK KABARTIYORSUNUZ

Başkalarının hareket ve niyetlerini öngörebildiğiniz oluyor. İç sesinizi dinlemeyi biliyorsunuz. Ama etrafta biraz gürültü varsa hatlar karışıyor, iç ses gürültüye gidiyor. Biraz eğitim ve dikkatle daha seçici davranmayı, uyarıyla gürültüyü ayırmayı öğrenebilirsiniz.

 ÖK’nız 7/8 veya 8/8 ÖNSEZİLERİNİZ SİZİN EN İYİ DOSTUNUZ İç sesinizi çok dikkatli dinliyorsunuz. Önsezilerinizi en yakın dostunuz haline getirmişsiniz. Sezgileriniz başkalarıyla ilişkilerinizde size önceden ve doğru kararlar almakta yardımcı oluyor.

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Kırk sene sonra gelir alırım seni…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bugün affetme günü olsun…

“İçimizde öfke ya da pişmanlık ne kadar çoksa verebileceğimiz sevgi de o kadar azdır.

 

Bir çoğumuz kendimizin olabildiğince sevecen olduğumuzu düşünürüz ama kendimize ‘hayatımızda hala affetmediğim birisi kaldı mı?’ diye sorduğumuz zaman cevabımız çoğunlukla evettir. Şimdi henüz affedemediğiniz birisini düşünün.

 

Şu an onu brıakmaya henüz hazır olmasanız bile, o kişi ya da kişileri düşünüp şöyle söyleyin: ‘Seni affetmeye hazır olmayı seçiyorum. Kendime kırgınlığı, acıyı, hüznü ve öfkeyi bırakmak için izin veriyorum.

 

Senin benim affedişime ihtiyacın olduğu için değil ama kendimi daha fazla sevmeye ve huzur ve neşeye hazır olduğum için [♥] .’ “

 

:))) çook sevgi!!!

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Ne yöne gidersen git, -doğu, batı, kuzey ya da güney- çıktığın her yolculuğu içine doğru bir seyahat olarak düşün!

Ne yöne gidersen git, -doğu, batı, kuzey ya da güney- çıktığın her yolculuğu içine doğru bir seyahat olarak düşün! Kendi içine yolculuk eden kişi, sonunda arzı dolaşır.

 

“Şems-i Tebrizi”

BANAUE PİRİNÇ TERASLARI / FİLİPİNLER

 Banaue pirinç terasları (Filipinler) 2000 yıllık bu teraslar Filipinlerdeki Ifugao dağları üzerine oradaki yerli halkın ataları tarafından yapılmıştır.

 Filipinliler tarafından Dünyanın 8. Harikası olarak nitelendirilir.

Terasların çok az sayıda araç gereç kullanılarak ve büyük ölçüde elle inşa edildiği rivayet edilir. Bin yıllık bir uygulama olan pirinç terasları, yüksek eğimli alanların tarım yapmak amacıyla basamak biçiminde düzeltilerek ve duvarlarla desteklenmesiyle oluşturulur.

İlk kez İnkalar tarafından başlatıldığı düşünülen bu tarım terasları, dağ yamaçlarına daha fazla tarım ürünü elde edebilmek için basamak şeklinde inşa edilmiş teraslardır. Böylece kıtlığa engel olup insanlara daha fazla gıda maddesi sağlanmıştır.

Teraslarda mısır, patates, bal kabağı, fıstık, biber gibi ürünler de yetiştirilmektedir. Sulama ise kanallar yardımıyla yapılmaktadır.

Burada, Filipinler, Çin, Endonezya, Nepal, Tayland ve Vietnam’daki peyzaj mimari olarak ta kabul edilen pirinç tarlalarından bir derleme oluşturduk. İyi seyirler… Teraslar deniz seviyesinin 1500 metre üstünde yer alır ve dağ yüzeyinin 10360 kilometrekarelik bir alanını kaplar. Bu yapıyla ilgili bir başka rivayet de basamakların uç uca getirildiğinde dünyanın yarı çevresini dolanacağıdır. Bölgenin yerlileri halen bu teraslara pirinç ve sebze ekiyorlar.

 Bu da basamaklarların kademeli olarak aşınmasına sebep oluyor. Dolayısıyla yapının karakteristiğinin korunması sürekli bir bakım ve özen gerektiriyor.
Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Şair sevgilisine sesleniyor…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

GÜÇLÜKLERİ SEVGİYLE YENMEK…

 Karşılaştığımız güçlükler eylem gerektirir. Sevgi eylemi çözüm getirir. Sevgimizin gücü, sorunlarla ve düş kırıklıklarıyla nasıl başa çıktığımızda kendini gösterir.

 Yaşamımızda her şey güzelce akıp giderken hoş ve olumlu olmak kolaydır. Ama yaşamın akışı değişip de geçici olarak bizi güçsüz bırakırsa, o zaman gerçek gücümüz ortaya çıkar.

Sevgi bize “Neden ben?” diyerek …zaman kaybetmemeyi, onun yerine, “Şimdi ne yapmalı?” demeyi öğretir.

 Birinci soru gereksiz ve anlamsız bir çatışmaya götürür, ama ikincisi kendine acımanın ve anlamsız suçlamanın yükünü taşımayan bir eylemi akla getirir.

Eğer sevgi varsa, güçlükler bozulan ilişkilerin nedeni değildir. Aslında bu durum bizim değişip ayakta kalmamızı sağlar.

LEO BUSCAGLIA