Yolcudur Abbas… Bağlasan Durmaz…

Sizlere daha iyi hizmet verebilmek için bir süre yokum…

Herkes kendine iyi baksın…

Sağlıcakla,

 

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Tamam Mı Allahım?

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

“İç huzuru” elde etmek zor bir iş değildir;

Buddha birgün öğrencilerinden bir kaçıyla seyahat ederken bir göl kıyısından geçtikleri esnada içlerinden birine, “Çok susadım. Gölden bana bir su getir,” der. Öğrenci göle doğru yürümeye başlar. Tam o sırada bir kağnı gölün içinden karşıya geçmektedir. Bu nedenle de su karışır ve bulanıklaşır.

Öğrenci kendi kendine düşünür “Bu bulanık ve çamurlu suyu nasıl veririm Buddha’ya?” Böylece öğrenci geri gelir ve Buddha’ya “Göldeki su çok bulanık. İçmek için uygun olduğunu düşünmüyorum,” der. … Yarım saat kadar sonra Buddha aynu öğrenciden tekrar göle gitmesini ve biraz su getirmesini ister.

 Öğrenci tekrar gider ama suyun hala bulanık olduğunu görür. Geri döner ve Buddha’ya aynı cevabı verir. Bir süre sonra Buddha, öğrencinin tekrar gitmesini ister. Bu sefer öğrenci görür ki su durulmuş, çamur dibe çökmüş. Su berrak ve tertemiz. Böylece bir kaba su doldurup Buddha’ya götürür.

Buddha suya baktıktan sonra öğrenciye döner ve “Suyun temizlenmesi için ne yaptığını anladın mı? Onu kendi haline bıraktın, çamur kendiliğinen çöktü ve işte tertemiz bir suyun var! Zihnin de aynen böyledir.

Sıkıntıya girdiği zaman, onu kendi haline bırak. Biraz zaman ver. Kendi kendine yatışacaktır. Onu sakinleştirmek için hiçbir çaba sarf etmene gerek yok. Kendiliğinden olacaktır.

 Çabasız bir şekilde. “İç huzuru” elde etmek zor bir iş değildir; zahmetsiz bir süreçtir!
Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Hilton Otelinde Yaşanmış Aşkın Hikayesi

Türkiye ilk 5 yıldızlı oteli 1955 yazında 5 gün 5 gece süren gösterişli bir törenle acilmis ve acilisa Hollywood yildizlari da katilmisti.  Istanbul, Hilton zincirinin ABD disinda actigi 3. oteldi. Simdiki genclerin daha cok torunu Paris’i tanidigi Amerikali milyarder Conrad Hilton, onemli  Avrupa baskentleri dururken, o zamanlar pek de adi sani duyulmayan Istanbul’a otel acmisti. Acaba neden? İstanbul Hilton’un acilisini bir ask hikayesine borcluyuz.

Kahramanimiz bir Tatar kizi… Adi “Ja Ja”… Budapeste’de kalabalik bir ailede dogmus. O kadar guzelmis ki daha 13 yasinda Macaristan guzellik kralicesi olmus. Ailesinin Turk buyukelciliginde “Burhan”diye bir  dostu varmis .1930’larin ortalarinda savas kapiya  dayaninca aile Burhan’dan Ja Ja’yi Turkiye’ye goturmesini Rica etmis. Ja Ja, kendisinden 28 yas buyuk Burhan’la Turkiye’ye gocmus. 1930’lar Turkiye’sinde orta yasli bir adamla alimli kucuk bir kizin beraber yasamasi dedikodulara yol acacagindan evlenmeye karar vermisler.  

 Ama Burhan, Ja Ja’ya esi gibi degil babasi gibi davranmis hep…

* * * O kucuk kizla yillar sonra Hollywood’da  tanistim.Dunya capinda bir yildiz olmustu.Artik adi Zsa Zsa Gabor’du . Beverly Hills’deki muhtesem villasinda bana Turkiye  yillarini, Ataturk’u, Matbuat Umum Muduru Burhan  Belge’yi, Ismet Inonu’yu, Mevhibe Hanim’i ozlemle   anlatmis, “Mevhibe Hanim’in kucuk oglu Erdal nasil?” diye sormustu..”Burhan cok iyi bir insandi. Beni okula gonderdi, dislerimi yaptirdi , Turkce ogretti” demisti.Sonra bir gun Karpic’te Ataturk’le tanismis, kendi deyimiyle- “ilk goruste vurulmus, o gece onunla dans etmis ve bir sure sonra da iliksiye girmisti”.   Iddiasina gore bu iliski 6 ay kadar, haftalik bulusmalarla surmustu. Ben, verdigi bilgilerin biraz hayal koktugunu soyledigimde hatirladigi kadari yla bulustuklari kosku ve icindeki esyalari tarif etmeyi denemisti.. Ataturk olunce o da bosanmis ve 1939’da Turkiye’yi terk etmisti.

* * * Soylesimiz boyunca Ataturk’u ovdü bana…”Onu nasil  tanimlarsiniz? ” dedigimde alisilmadik uc sozcuk siraladi: “Maco… Maco… Maco…”   Asil ilginc itiraf suydu: “Daha sonra evlendigim butun kocalarimda onu aradim”.  Az da degil, ben gittigimde 8. Kocasiyla evliydi. Geldik yazinin basligindaki sirra… Gabor , cebinde Turk pasaportuyla Amerika’ya gittikten sonra unlu otel zincirinin sahibi Conrad  Hilton’la tanisti.1942 ‘de evlendiler.

Soz, yine Gabor’da: “Hala Turk vatandasiydim. Turkiye’ye hayrandim.  Conrad ise haritada Istanbul’un yerini bile gosteremezdi. Turkiye’yi tanimalisin, Istanbul’a bir otel acmalisin’ diye beynini yedim. Ve sonunda Kabul ettirdim”. Zsa Zsa ve Hilton 1946’da bosandilar .Ama  Turkiye bir otel kazandi. Hilton muhabirleri, otele gelen Hollywood yildi zlarinin ask hikayelerini yazarken otelin  temelindeki asil ask hikayesini atladi. 85’lik Gabor  bugunlerde olum doseginde…  

“Ben oldukten sonra yazarsin” dedikleri ise hala bellegimde.. .
Can Dundar

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

3 saniyede kaç at olduğunu söyleyecek dahiler aramızda mı?

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Hepimiz Biriz… Günün Fotosu…09/03/2012

Günün Fotosu kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Şok…Şok…Şok… Böyle Test Görülmedi… Hemen Tıklayın…

1. İçedönük-Hassas-Kolay Etkilenen: Kendinizle ve çevrenizle ilgili düşüncelere etrafinızdaki çoğu kişiden daha sık ve daha derin bir şekilde dalıyorsunuz. Üstün körü hareketler ve konuşmalardan nefret ediyorsunuz. Geyik muhabbeti yapmaktansa, yalnız kalmayı tercih edebiliyorsunuz. Ama yakın arkadaşlarınızla olan ilişkileriniz o kadar kuvvetli ki bu da size ihtiyacınız olan uyumu ve gücü getiriyor. Yine de yalnız başına kalmaktan hiç sıkılmıyorsunuz.

2. Özgür-Geleneklere Karşı-Tutulamayan: Kendinizi geliştirmenizi saglayacak özgür ve kimseye bağlı olmayan bir hayat peşindesiniz. Hobilerinizde ya da işinizde sizi başarıya ulaştıracak yeteneklere sahipsiniz. Bağımsızlığa olan düşkünlüğünüz bazen sizden beklenilenin tam tersini yapmanıza neden olabiliyor. Öyle her gördüğünüz şeye üzerinde düşünmeden uyacak tiplerden değilsiniz. Aksine kendi fikirleriniz doğrultusunda gitmeyi yani, akıntıya karşı kürek çekmeyi seviyorsunuz.

3. Dinamik-Aktif-Dışadönük: İlginç ve çeşitli işlere girebilmek için risk almaktan kaçınmıyorsunuz. Rutin bir hayat sizi etkisiz hale getirebiliyor. En çok sevdiğiniz şey tüm olaylarda başrol oynamak. Aslında olayları başlatan kişi de siz oluyorsunuz.

4. Ayakları Yere Basan-Dengeli-Uyumlu: Komplike olmayan ve doğal bir yaşamı, bir aşkı ve işi amaç edinmişsiniz. İnsanlar size saygı duyuyor, çünkü sizin ayaklarınız öyle bir yere basıyor ki, herkes sizden destek alıyor. Siz de bu insanlara güven sağlamayı biliyorsunuz. Çok sıcak ve insancıl olarak tanınıyorsunuz. Basmakalıp ve çok abartılı olan herşeyi reddediyorsunuz. Modanın getirdiği yeniliklere de bağlı değilsiniz. Aksine, sizin için giyim pratik ve rahat olmalı.

5. Profesyonel-Pragmatik-Kendini Tanıyan: Hayatını eline alıp şansını kadere bırakmak yerine yaratmayı sevenlerdensiniz. Problemlerinizi pratik ve karışık olmayan yöntemlerle çözüyorsunuz. Günlük hayatınızda gerçekçi olmayı tercih ediyorsunuz. İşte ise, herkes sizi sorumluluk sahibi olarak tanıyor. Sizin kendinize olan güveniniz sayesinde etrafınızdakiler de sizden güç alıyor. Fikirlerinizi uygulamaya koyana kadar rahat edemiyorsunuz.

6. Barışçıl-Tedbirli-Agresif Olmayan: Anlaşması kolay bir insansınız. Kendi özel hayatınıza ve özgürlügünüze düşkün oldugunuz için de arkadaşlarınızı pek yormuyorsunuz. Bazen hayatın anlamını düşünmek ya da kendi kendinize eğlenmek için her şeyden uzaklaşıp yalnız kalmak istiyorsunuz. Bu yüzden de kaçabileceğiniz güzel mekanlar nerede biliyorsunuz. Ama siz yalnızlık düşkünü bir insan da değilsiniz. Sadece hayatın size vermiş olduklarını takdir eden, dünyayla barışık bir insansınız.

7. Dikkatsiz-Oyunsever-Neşeli: Spontane ve özgür bir hayatı seviyorsunuz. Hayata bir kere gelinir ilkesinden yola çıkarak dolu dolu yaşamayı istiyorsunuz. Çok meraklı ve her yeni şeye açık bir insansınız. Tüm değişikliklerin sizi büyüttüğüne inanıyorsunuz. Bağlı kalmak kadar sizi sıkan bir şey yok. Sürpriz yapmaktan ve sürprizlerle karşılaşmaktan çok hoşlanıyorsunuz.

8. Romantik-Hayalci-Duygusal: Çok duygusal bir insansınız. Olayları gerçekçi tarafından görmeyi reddediyorsunuz. Sizin için duygularınızın size söyledikleri önemli. Ayrıca yaşamda hayallere yer olması gerektiğini savunuyorsunuz. Romantizmi reddeden ve her şeyi akılcı bir yolla çözmeye çalışan insanlarla anlaşamıyorsunuz. Hayallerinizi, duygularınızı sınırlayacak her şeyi reddediyorsunuz.

9. Analitik-Güvenilir-Kendinden Emin: Hayatınızı insanların gözden kaçırdığı küçük değerli taşlarla doldurmayı seviyorsunuz. Bu nedenle kültür sizin hayatınızda önemli bir yer oynuyor. Yine de siz şık ve zarif duygularınızın çevreden etkilenmemesini sağlıyorsunuz. Sizin için zarif ve görgülü bir hayata sahip olmak çok önemli. Ve yine aynı tarzdaki insanla

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Acının rengi her dilde aynıdır,gözyaşları hep aynı sıcaklıkta akar…..

Acının rengi her dilde aynıdır,gözyaşları hep aynı sıcaklıkta akar…..

Zeytin Kelimeler

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

İnsanlar yalnızca eşsizdir, karşılaştırılamaz. Sen sensin, ben benim.

Hiç kimse üstün değildir, hiç kimse aşağı değildir…

İnsanlar yalnızca eşsizdir, karşılaştırılamaz.

Sen sensin, ben benim.

Ben potansiyelimi hayata vermek zorundayım; sen potansiyelini hayata vermek zorundasın.

Ben kendi varoluşumu keşfetmek zorundayım, sen kendi varoluşunu keşfetmek zorundasın..!”

– Osho

Bülbülün Feryadı Gonca Güle…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Gidip de dönmeyi seviyorum…

Gidip de dönmeyi seviyorum…

Dönüp de bulmayı seviyorum…

Aynı yerden devam etmeyi seviyorum…

Eğer devam etmiyorsa…

HAYIRLISI DEMEYİ SEVİYORUM…

Anette

Çalakalem Laflarım... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Lafla peynir gemisi yürümez…

Lafla peynir gemisi yürümez: sadecekonuşmak, dayanağı olmadan gerçekleştirilemeyecek sözler vermek anlamında kullanılan bir deyimdir. hikeyesi ise şöyledir;

Rivayete göre birzamanlar; İstanbul’da, Edirneli Aksi Yusuf adında bir peynir tüccarı var imiş. Madrabaz ve cimri birisi olup Trakya’dan getirttiği peynirleriİstanbul’da satar, artanını dadenizyoluyla İzmir’e gönderirmiş.

İzmir’de peynir fiyatları yükseldikçe elinde ne kadar mal varsa gemilere yükletir ama navlunupeşinvermek istemeyerek, kaptanları yalanlarıyla oyalar durur, “Hele peynirler sağ salim varsın, istediğin parayı fazla fazla veririm,” diye vaatlerde bulunurmuş.

Birkaç kez aldanan tüccar gemi kaptanlarından birisi, yine İzmir’e doğru yola çıkmak üzere iken diklenmiş: -Efendi tayfalarımaparaödeyeceğim.

Geminin kalkması için masarifim var. Navlunu peşinödemezsen Sarayburnu’nu bile dönmem.

Aksi Yusuf her zamanki gibi, -Hele peynirler salimen varsın… demeye başlar başlamaz gemici. -Efendi, lafla peynir gemisi yürümez. Buna kömür lazım, yağ lazım. Aksi Yusuf parayı ödemiş.

O gün akşama kadar şu bir tek cümleyi sayıklayıp durmuş. -Lafla peynir gemisi yürümez .vee deyim günümüze kadar ulaşmış

Kulaktan doma bilgilerle hareket etmeyin…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Siz Gidin…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Tam da artık hiç bir şey şaşırtmaz beni sanırken, Her seferinde yeniden şaşırmak YORGUNUYUM…

Ruh yorgunuyum,
Gönül yorgunuyum,
Hayat yorgunuyum,
Öğrenmek,
Bilmek,
… Anlamak,
Anlamamış gibi yapmak,
Düşünmek,
Hissetmek,
Tanımak,
Tanık olmak,
Katlanmak,
Anlayış göstermek,
Görmezden gelmek,,
Üzerinde durmamak,,
İdare etmek,
Üzülmemiş görünmek,
Alışmak,
Alışamamak,
Sabretmek,
Katlanmak,
Beklemek YORGUNUYUM..
Tam da artık hiç bir şey şaşırtmaz beni sanırken, Her seferinde yeniden şaşırmak YORGUNUYUM…

Yüksek Topuklar
(M.Mungan)

Şiir kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »