Hayattan zevk almak için üç düğme (tuş): CTRL+ALT+DEL
1. Kendini KONTROL (CTRL) et
2. Alternatif (ALT) çözümler ara
3. Sana stres veren/yapan durumu sil (DEL) gitsin…
Çok zengin ama cimri bir adam, bir bilgenin yanına gidip nasihat almak istedi. Bilge onu pencereye götürüp sordu:
“Pencereye baktığında ne görüyorsun?”
“Yoldan gelip geçen insanlar görüyorum. Bir de yolun kenarında oturmuş, dilenen fakir bir adam var.”
Bilge başka bir odaya gidip elinde büyük bir aynayla döndü ve sordu:
“Peki bu aynaya baktığında ne görüyorsun?”
“Kendimi.”
“Yani artık başkalarını görmüyorsun! Farkında mısın, pencere camı da ayna camı da aynı maddeden, yani camdan yapılmışlar. Ama aynanın camının üstünde incecik bir gümüş tabakası kaplandığı için ona baktığında kendinden başkasını göremiyorsun.”
“İşte insan kalbi de cam gibi aslında şeffaftır, başkalarını görmemize engel değil vesile olur. Ne zaman ki altın gümüş gibi dünya süsleriyle kalbimizi kaplarsak o zaman sadece kendimizi görürüz. Kalbimizden de merhamet çekilip alınır. Yapman gereken kalbini temizlemek. Altınları, gümüşleri cebinde taşımak, kalbinde değil. O zaman bencillikten kurtulup başkalarına merhamet etmeye başlarsın.”
GÜÇLÜYÜM çünkü zayıf yanlarımı biliyorum
GÜZELİM çünkü kusurlarımı görüyorum
SEVGİLİYİM çünkü nefreti hissettim
KORKUSUZUM çünkü korkuyu tattım
AKILLIYIM (BİLGEYİM) çünkü aptallıklar (akılsızlıklar) yaptım ve…
GÜLEBİLİRİM çünkü üzüntüyle (hüzünle, kederle) tanıştım
Vücudumuzun ihtiyacı olan tek içecek suya olduğu kadar başka sıvılar da ihtiyacı var.
Peki hangi saatte hangi içecek içilir?
Saat 08.00
Uyanınca 1 bardak ılık su için.Neden? Organizma gece boyunca toksin ve artık maddeler üretiyor. Uyku sırasında sıvı kaybı devam ederken, sıvı alımımız duruyor.
Bu yüzden uyanır uyanmaz bir bardak su veya bitki çayı içmeye özen gösterin.
Ne işe yarıyor? Oda ısısında bekletilmiş bir bardak su içmek, böbrek ve bağırsakların işlevini artırarak vücudu toksin ve artıklardan temizliyor. Cilde pürüzsüz bir görünüm kazandırıyor. Bu maddelerin vücuttan atılımını kolaylaştırmak ve vücudun ısı mekanizmasını gün boyunca dengelemek için sabahın erken saatlerinde sıvı almak çok yararlı.
Öneri: Sabah uyandığınız zaman tıpkı yüzünüzü yıkamak gibi vücudunuzun içini de yıkamanız gerekiyor. İçtiğiniz ılık suya birkaç damla limon veya greyfurt suyu karıştırabilirsiniz. Dilerseniz su yerine idrar söktürücü veya toksin atıcı özellikler içeren bitkisel çaylar da içebilirsiniz.
Kahvaltı
Kahvaltıda bir fincan kahve veya bir fincan siyah çay için…Neden?Günün ilk öğününde sizi uyandıracak içecek alternatiflerini tercih edin.
Ne işe yarıyor?Kahve ve çay sinir sistemini uyaran maddeler içerir. Bu maddeler hızla enerji verip zihni açar ve konsantrasyonu artırır. İçerdiği kafein sayesinde gün ortasına kadar sizi zihinsel olarak formda tutar. Ayrıca metabolizmayı da hızlandırıyor.
Öneri: Kahve içmeyi seviyorsanız, susuzluğu gideren serinletici bir içeceğe ne dersiniz? Bunun için yoğun bir kahve hazırlayın. Kahvenizi bir tatlı kaşığı toz şekerle tatlandırıp soğumaya bırakın. İçine birkaç taze nane yaprağı, birkaç karanfil ve parça buz ilave edin. Buzdolabında bekletip için.Ara öğünde bir bardak taze sebze suyu veya süt için.
SAAT 10.30
Ara öğünde bir bardak taze sebze suyu veya süt için.Neden? Sabahları saat 10.00 ile 11.00 arasında vücudun su rezervi azalıyor. Kan şekeri düşüyor, yorgunluk ve konsantrasyon azalması baş gösteriyor. Bu aşamada vücudun yeniden şarj edilmesi gerekiyor. Organizmayı tazeleyerek güçlendirecek ve kan şekerini düzenleyecek bir içecek gerekiyor.
Ne işe yarıyor? Sebze suları özellikle sıcak havalarda terle kaybedilen vitamin ve mineral tuzlarının geri alımını sağlıyor. Ayrıca sebzelerde bulunan karbonhidrat sayesinde kan şekerini düzenliyor; konsantrasyonu yükseltiyor. Sütte bulunan karbonhidrat da aynı görevi başarıyla yerine getiriyor.
Öneri: Evdeyseniz sebzeleri blendırdan geçirip sebze suyu hazırlamak kolay, ancak iş yerinde veya dışarıdaysanız, süt daha kolay ulaşılabilir bir tercih olacaktır. Eğer süt içmeyi sevmiyorsanız, sütün içine bir tatlı kaşığı Türk kahvesi koyarak içerseniz, farklı bir tat denemiş olursunuz.
Saat 12.00
Öğle yemeği ayran veya maden suyu için.Neden?Çünkü enerjileri yüksektir ve son derece sağlıklıdır.
Ne işe yarıyor? Ayran, kalsiyum ihtiyacınızı karşılar. Maden sularında bulunan mineraller gün ortası için iyi bir takviye sağlar. Ayran yerine kefir içeceği de kalsiyum 12 ve prebiyotik açından zengindir.
Öneri: Ayranın içine taze nane katarak, nanenin ödem söktürücü özelliğinden de faydalanabilirsiniz. Nane, maydanoz gibi yeşil yapraklı sebzeler ödem çözücüdür ve ayrana güzel bir lezzet verirler. Ayrıca maden suyuna yarım limon sıkıp içmek C vitamini almanızı da sağlar.
Saat 15.00
Yemekten sonra hazmı kolaylaştıran bir içecek seçin.
Neden? Uykunuzu açacak bir bardak çay size iyi gelecektir.
Ne işe yarıyor? Hem hazmı kolaylaştırıyor, hem de içeriğindeki tein maddesi nedeniyle genelde bu saatlerde baş gösteren uyku halini engelliyor.
Saat 23.00
Yatmadan önce süt için.
Neden?Gece uykusuyla birlikte büyüme hormonu salgılanır ve bu hormon, yıpranan vücudumuzu tamir eder.
Ne işe yarıyor?Kemik yoğunluğunu korumaya yardımcı oluyor.
Öneri: Sıcak veya soğuk bir bardak süt yerine kefir içeceği veya yoğurt tüketmek de aynı vazifeyi görecektir.-alıntı-
1942 yılında, soğuk bir kış gününde Nazi toplama kampının içinde genç bir asker, dikenli tellerin ardından genç bir kızın geçtiğini görür. Kız da aynı şekilde genci görünce heyecanlanır. Duygularını ifade etmek çabasıyla, çitin üzerinden kırmızı bir elma atar. Bu o şartlardaki bir asker için bir hayat, bir umut ve sevgi işareti anlamına gelmektedir ve mutlu olur. Genç adam, genç kızın uzattığı elmayı alır. Parlak bir ışık onun karanlığına değmiştir.
Ertesi gün, bu genç kızı yeniden görmeyi umut etmenin bile çılgınca olduğunu düşünmesine rağmen, çitin ötesine bakmaktan kendini alamaz. Dikenli tellerin öteki yanındaki genç kız ise, kendisini bu denli heyecanlandıran yüzü yeniden görmeyi arzular. Elinde elma ile koşarak çitin kenarına gelir. Tipi ve dondurucu havaya rağmen kız, elmayı dikenli tellerin üstünden uzattığında, kalbi bir kez daha sıcak duygularla dolar.
Bu sahne birkaç gün boyunca tekrarlanır. Sadece bir an ve sadece birkaç kelime edebilmek için bile olsa birbirlerini görmek için sabırsızlanırlar. Bu anlık karşılaşmanın sonuncusunda, genç asker üzgün bir yüz ifadesi ve titreyen sesi ile;
– Yarın bana elma getirme, burada olmayacağım. Beni başka bir kampa gönderiyorlar” der ve geri dönüp vedalaşamayacak kadar buruk bir şekilde uzaklaşır.
O günden itibaren, kederli anlarında o tatlı kızın görüntüsü gözlerinde canlanır. Gözleri, sözleri, nezaketi, saflığı, utangaç yüz ifadesi… Genç adamın tüm ailesi savaşta ölmüştür. Tanıdığı hayat bütünüyle yok olmuş, sadece bu bir tek anı canlı kalarak kendisine umut vermeyi sürdürmüştü.
1957 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde, her ikisi de göçmen olan, fakat birbirlerini tanımayan iki yetişkin, arkadaşları aracılığı ile tanışırlar.
– Savaş sırasında neredeydiniz? diye sorar kadın.
– Almanya da bir toplama kampındaydım diye yanıtlar adam.
Kadın tatlı bir tebessümle bir an uzaklara dalar ve daha sonra;
– Toplama kampındaki bir gence, elma attığımı anımsıyorum. Bir kaç gün hep aynı yerden çitin öteki yanındaki askerle konuşur, bakışırdık. Sonra o gitti… Ama ben o nu hiç unutamadım. Hep sevdim… Çok sevdim.
Adam şaşkınlıkla sorar;
Bir gün o genç sana “Artık elma getirme, çünkü başka bir kampa gönderiliyorum” dedi mi?
Kadın iyice şaşırmış bir ses tonu ile:
– Evet. Ama siz bunu nereden biliyorsunuz? diye sorar.
Adam kadının gözlerinin içine bakarak;
O genç asker bendim. Yıllarca hep düşündüm, hep o güzel birkaç günün anısı ile doldurdum düşlerimi. Benimle Evlenir misin?
1996 Yılında Sevgililer Gününde, Oprah Vintfrey televizyon şovunun çekimlerinde, aynı adam kırk yıllık eşine duyduğu sevgiyi bir kez daha milyonlar önünde anlattı.