Size nasıl bir düğün yakışır?

Her yiğidin kalbinde bir arslan, her aşığın gönlünde bir düğün yatar.
Kimilerine göre insanın hayattaki en özel günüdür sevdiğiyle hayatını birleştirdiği o anlamlı gün.
O gün ne giyileceği, kutlamanın nerede yapılacağı, kimlerin davet edileceği büyük önem taşır.
Bu kararları vermeden evvel, size uygun düğünün hangisi olacağını, ya da şöyle söyleyelim; ne tarz bir düğünün sizi daha çok mutlu edeceğini öğrenmek için testimizi çözün.
Şimdiden mutluluklar dileriz

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

En büyük cezaevi, cahil bir insanın kafasının içidir…

hepimiz Yalnızız…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Kızdıysan bağır, sevindiysen söyle, acıktıysan ye, uykun geldiyse yat, özlediysen arkasından koş, sıkıldıysan çarp kapıyı çık, konuşmak istiyorsan konuş…

Ertelemek, yaşamın mayasını kaçırır.

Kızdıysan bağır, sevindiysen söyle, acıktıysan ye, uykun geldiyse yat, özlediysen arkasından koş, sıkıldıysan çarp kapıyı çık, konuşmak istiyorsan konuş.

Sonraya ertelenen ne varsa ruhunu, kokusunu, tazeliğini, öz suyunu yitirir…

Söylenmeyen sözler de zamanaşımına uğrarlar. Yaşlanmaya benzer bu: Sözcükler de büzüşüp, küçülürler.

Geriye dönüş yapıldığında o vurucu gücü, etkiyi beklemek hayaldir

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Ne Kadar Güzel Olsada Yüzün Esbabın,

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Yolda iki kişi karşılaşıp sohbetlerine kaldıkları yerden devam ediyorlarsa; onlar dosttur

Demiş ki Mevlana;

Yolda iki kişi karşılaşınca sadece selamlaşıyorlarsa; onlar tanıdıktır,

Yolda iki kişi karşılaşınca selamlaşıp hal hatır soruyorlarsa; onlar arkadaştır,

Yolda iki kişi karşılaşıp sohbetlerine kaldıkları yerden devam ediyorlarsa; onlar dosttur

Bu kirli dünyaya çocuk getirmek istemiyoruz…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Yine Mi Tek Taş?

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Ruhunun Alnından Öpüyorum…

    

Kim demiş ki uzağındayım?

… Aç gönül gözünü…

Bak işte yanındayım.

İstesem ellerini de tutarım ya…

Kendimi tutuyorum.

Varsın, biraz daha özlesin ellerim ellerini…

Varsın, sonraya kalsın avuçlarını öpmek.

Şimdilik emeğinden öpüyorum…

Sıcacık şefkatinden öpüyorum.

Ama ah şu dudakların! Goncaların hasedi…

Goncaların gıptası dudakların. Öptüğümde yakan…

Öpmeyince yandığım dudakların.

 Gam değil;

Öpmediğime yanarım.

Ama engel olanı yakarım

 Ki şimdi sözünden öpüyorum…

Sözünün süzüldüğü özünden öpüyorum.

Ya gözlerin! Gözüm gibi baktığım…

Gözümün içinde sakladığım gözlerin.

Kahvenin en tatlısı gözlerin.

 Kâh elâya çalan…

Kâh pembeden çalan gözlerin.

Sonraya kalsın öpmek ama…

Kırk yıl hatır feda olsun her bir yudumuma…

Kahve gözlerini yudumluyorum.

 Sadece elâsından, pembesinden değil…

Gözünün nurundan öpüyorum.

Uzağında olduğumu söyleyenler…

Yalanlarında boğulsun.

Onlara inat işte;

Öpüyorum… Öpüyorum.

Ama meltem sanıyorsun ya sen;

Tenini çepeçevre saran şu tatlı sıcaklığı…

Gülüyorum.

 Tamam… Vazgeçtim tamam.

Şimdilik borcum olsun…

Borcumu ödemek ahdim olsun.

Ama öpmeden bırakmam

 Ki canım bildiğim canından öpüyorum.

Ama öpmezsem yaşayamam

Ki ruhunun alnından öpüyorum.

 14.02.2012 Sadi Atay
Şiir kategorisinde yayınlandı. 3 Comments »

İşte bir annenin kızına nasihatleri…

imagesKIZIM; Erkek evini ihmal etmiyorsa, senden başka bir yaşantısı yoksa, işinden evine, evinden işine gidip geliyorsa, istediğin herhangi bir şey olduğunda tüm imkanlarını zorluyor senin mutluluğunu önemsiyorsa, sosyal bir insansa, seninle insan içine çıkıyor seni taşıyabiliyorsa, kötü hiçbir alışkanlığı yoksa, sana sonuna kadar sağdıksa, yaa her şeyi geç

Seni bu adam seviyorsa, evinde kal kızım, dile düşme, yuvana sonuna kadar sahip çık… Unutma yuvayı dişi kuş yapar..!!

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

"Benim sevgilim niye yok?" diye üzülmeyin..

57 yaşındaki Ali Ağaoğlu’nun 20 yaşında sevgilisi var.

72 yaşındaki Halis Toprağın 18 yaşında karısı var.

63 yaşındaki Aziz Yıldırım’ın yeni karısı 24 yaşında.

75 yaşındaki Aydın Doğan’ın sevgilisi 26 yaşında.

“Benim sevgilim niye yok?” diye üzülmeyin..

Her şey para değil. Bunun tek sebebi olabilir. Sizin sevgiliniz henüz dünyaya gelmemiştir… 😀 😀

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

DOĞAL BİTKİ TEDAVİSİ

 

Kış mevsiminde en az bir kez maruz kaldığımız nezle ve gripten korunmak için doğanın mucizelerinden faydalanabiliriz! Bağışıklık sistemini güçlendiren, vitamin takviyesi sağlayan besinlerle hem doğal grip tedavisi yapabilir hem de hastalıklara karşı koruma sağlayabilirsiniz.

Bir günde gripten kurtulmak istiyorsanız; taze zencefil çayı için! Mucize bu olmalı!

 C vitamini destekli bir meyve olan kivinin isterseniz suyunu için isterseniz dilimleyip yiyin.

 Bağışıklık sistemini güçlendiren elmayı isterseniz taze isterseniz limon, zencefil karışımlarda çay yapmak üzere kullanabilirsiniz.

Karabiber, limon, zencefil ile karıştırıp öksürüğe ve gribe doğal iksir hazırlayabilirsiniz. C vitamini içeren portakal; bağışıklık sistemini güçlendirir.

Limonla çayı yapıldığında gribe karşı tam koruma sağlayan naneyi mutfağınızdan eksik etmeyin.

Zencefil, kuşburnu gibi çaylarla birlikte kullanabilir ya da tadından hoşlanıyorsanız; tek başına tüketebilirsiniz.

 Yoğun C vitamini içeren kuşburnu meyvesinin çayını demleyip içebilirsiniz.

Günde 2 litre su içmek hem gribi kolay atlatmanızı hem de vücut sağlığını korumanızı sağlar

Not: Hasta olduğunuzda doktora mutlaka danışınız…
Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Kendime eziyet etmiyorum.

Kendime eziyet etmiyorum.

Yaralarımın üzerlerine ancak cesaretle gidersem,

İyileşebileceğini uzun zaman önce öğrendim…

-P. Coelho

ŞU AN KİMİN NE SIKINTISI VAR İSE SEN ONU GİDER

ALLAH’IM

 ♣ ŞU AN KİMİN NE SIKINTISI VAR İSE SEN ONU GİDER

♣ ŞU AN KİMİN ÇARESİZ BİR DERDİ VARSA SEN ÇARE OL

 ♣ ŞU AN KİMİN NE HASTALIĞI VARSA ONA ŞİFA VER

 ♣ SEVDİKLERİMİ SEN DE SEV VE ONLARA HUZUR VE SAĞLIK VER

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

TASAVVUF’TA 4 KAPI VARDIR

1- Şeriat Kapısı
 2- Tarikat Kapısı
 3- Marifet Kapısı
4- Hakikat Kapısı …
Öğreti olarak bu kapılar birer birer geçilerek Hakikate ulaşılır.
Öğrencilerinden biri Mevlana’ya sormuş; “Efendim, bu 4 kapı meselesini ben pek anlayamıyorum. Bana anlayabileceğim bir lisanla anlatır mısınız?” “Şimdi bak, karşı medresede dersini çalışan dört kişi var ve hepsi rahlelerine eğilmiş.
Sen git bunların hepsinin ensesine bir şamar at, sonra gel sana anlatayım.”
 **** Öğrenci gitmiş, birincinin ensesine bir tokat akşetmiş. Tokadı yiyen derhal ayağa kalkıp arkasını dönmüş ve daha kuvvetli bir tokatla Mevlana’nın öğrencisini yere yıkmış. Öğrenci dayağı yemiş, geri dönecek ama hocasına itaat var.
Yaradana güvenip ikinciye de bir tokat akşetmiş. O da derhal ayağa kalkıp elini kaldırmış. Tam tokadı vuracakken vazgeçip yerine oturmuş.
Öğrenci devam etmiş, üçüncüye de bir tokat atmış. Üçüncü şöyle bir kafasını çevirip baktıktan sonra çalışmasına devam etmiş.
Dördüncü, tokadı yemesine rağmen hiç oralı bile olmadan çalışmasına devam etmiş.
Öğrenci Mevlana’ya dönmüş, olanları anlatmış.
 Mevlana; “İşte sana istediğin örnekler…. – Birinci, şeriat kapısını geçememiş biri idi. Şeriatta kısasa kısas olduğu için, tokadı yiyince kalktı, aynısını sana iade etti.
– İkinci, tarikat kapısındadır. Tokadı yiyince o da kalktı, tam tokadı iade edecekti ki, tarikat öğretisinde verdiği söz aklına geldi. “Sana kötülük yapana bile iyilik yap”. Onun için döndü, oturdu.
 – Üçüncü, marifet kapısına kadar gelmiştir. İyinin ve kötünün tek Yaradandan geldiğini bilir, inanır. Yaradan bu kötülüğe hangi iblisi alet etti diye merakından şöyle bir dönüp baktı.
– Dördüncü, hakikat kapısını da geçmiştir. İyinin ve kötünün tek sahibi olduğunu ve aynı olduğunu bilir. Onun için dönüp bakmadı bile…