İyiliği, iyilik görmek için değil… ruhuna iyi geldiği, onu tazelediği için yapar…

Bilge insan… ne yağmurda ıslanmaktan korkar… ne güneşin ışıklarından köşe bucak kaçar…

Hayatın kimi zaman.. sırılsıklam edeceğini… bazen de kavuracağını bilir…

Sık sık dönüp bakar kendi içine… Sözleriyle… davranışlarıyla… çevresindekileri incittiği anlar hakkında… kendine sorular sorar…

İyiliği, iyilik görmek için değil… ruhuna iyi geldiği, onu tazelediği için yapar…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bu Evi Tutmayalım, Negatif Elektrik Alıyorum…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Evlatlık Olmak Ne Demektir? Annenin karnında değil, yüreğinde büyümektir…

Evleneli oniki yıl olmuştu. Çocuk sahibi olamamıştık.

Tedavi için gittiğimiz doktorların hemen hepsi aşağı yukarı aynı şeyleri söylemişlerdi. Bu gerçekleri duymak eşim için de benim için de her seferinde yıkım oluyordu.
“Çocuk sahibi olabilmeniz imkansız görünüyor” Bu kelimelerin her tekrarlanışı umudumuzu iyice yitirmemize neden olmuştu.
-Neden evlatlık edinmiyoruz? dedim eşime
-Sahipsiz onca çocuk varken…
Belki de Tanrı onlardan birine sahip çıkmamızı istiyor. Ve belki de bu yüzden bir bebek sahibi olmamızı dilemiyor. Yetimhanede bebeklerin bulunduğu bölüme girer girmez, ilk onu gördüm. Ayaklarını havaya dikmiş, elleri ile onlara ulaşmaya çalışıyordu.
Harukulade bir bebekti ve ben ondan gözlerimi alamıyordum.
-Bu… bunu kendimize evlat edinelim dedim. Daha ilk bakışta ona karşı öylesi güçlü bir sevgi hissettim ki, sanki doğurduğum çocuğumu emanet bıraktığım bir yerden geri almak üzere gelmişim hissine kapıldım.
Ancak yetimhane yetkilileri bu konuda beyazlar kadar şanslı olmadığımızı, zencilerin evlat edinebilmelerinin biraz daha güç olduğunu söylemişlerdi.
-Ben bu bebek için sonuna kadar mücadele edeceğim. dedim eşime Oda zaten bu konuda en az benim kadar kararlıydı. O günden sonra, gerçekten de onun için çok mücadele etmek zorunda kaldık.
Bir çok araştırma, soruşturmaya tabi tutulduk. Aylarca uğraştık ama sonunda onu bize verdiler. Kızımızın hayatımıza girmesi ile birlikte yuvamızın tek eksiği de artık tamamlanmıştı. O harika bir bebekti.
Eeşimle ben onun için çıldırıyorduk.
Jacklyn okul çağına geldiğinde ona gerçeği anlattık. Artık kendisinin öz anne ve babası olmadığımızı biliyordu. Bu gerçeği öğrenmiş olması onda tahmin ettiğimiz şoku yaratmadı. Küçücüktü fakat inanılmaz derecede olgun bir çocuktu. Birgün arkadaşı Laura’yla sohbetlerine tanık oldum. Sevgili kızımın o gün arkadaşına söylediği sözler, benim hayatımda aldığım en güzel ödül oldu.
“Ben evlatlığım” dedi Jacklyn
Laura şaşkın bir ifade ile sordu;
“Evlatlık ne demek?”
Küçük kızım şöyle yanıt verdi.

“Annenin karnında değil, yüreğinde büyümektir.”

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Yeni bir ilişkiye hazır mısınız?

Sevgilinizden yeni ayrıldınız…

Ya da zaten uzun zamandır yalnızsınız.

Artık hayatınızda yeni bir insan olmasını istiyorsunuz.

İçinizde tekrar o romantik özlemler var.

Peki ama yeni bir ilişkiye gerçekten hazır mısınız

http://gayet.ekolay.net/test/yeni-bir-iliskiye-hazir-misiniz/18000000000043227

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Derdini anlatacaksan__________KOVAYI ve OĞLAĞI

Seveceksen__________YENGEÇİ ve KOÇU

Derdini anlatacaksan__________KOVAYI ve OĞLAĞI

Kavgaya gideceksen_________BAŞAĞI ve BOĞAYI …

İçeceksen___________YAYI ve ASLANI yanına alacaksın!

 Hayatına anlam katmak için__________İKİZLER ve TERAZİYİ

Farklı bir şey yaşamak için_________AKREBİ

 Uzun uzun sevmek için__________bir BALIĞI seçeceksin__________;))
Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine…

Sağ Beyin: Ben bir sanatçı, bir şair, bir ressam, duygulu ve aşk doluyum…

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Ben hep ”hayırlısı” diyeceğim hayata inat…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Her Şey Bitti Samet…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Eski Çamlar Bardak Oldu…

Eski Çamlar Bardak Oldu Deyimini Öyküsü…
Çam ağacının işlenmesi kolaydır. Üstelik ağacın bir özelliği de suyu soğuk tutması ve ona lâtif bir koku vermesidir.
Ayrıca, çam ormanlarından çıkan kaynak suları da old­ukça itibar görür.
Çam ile su arasındaki bu illiyet, Evliya Çelebi’nin de dediği gibi çam ormanları bulunduğu yerlerde ağaçtan yekpare bardaklar (veya boduçlar) yapılıp su kabı olarak kullanılmasına yol açmış. …
Vaktiyle orman köylerinden bir delikanlı, askere gitmiş. O yıllarda askerlik de uzun sürüyor hani.
Geri döndüğünde köyün yakınındaki büyük çam ağaçlarının kesildiklerini görüp babasına sebebini sormuş.
İşte cevap: — Oğlum, sorduğun o eski çamlar bardak oldu…Askerde iken sana gönderdiğimiz harçlıklar nereden geldi sanıyorsun?
Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Sormuşlar Bir Bilgine…

Sormuşlar bir bilgine: HAYAT ne diye;

Demiş bilgin; iki yönlü bir yol

Devam eder bilinmeze.
Sen görmemezlikten gelsen de vardır bir yoldaş her köşesinde
Bazen çıkarsın zorlukla dar bir yokuştan
bazen de aşarsın dertleri
sanki uçuyormuş gibi inerek buradan.

Peki, SEVGİ nedir? Demiş biri.
Kalbine sığmayacak kadar geniş
Dedikodusunu yapamayacağın kadar temiz,
kokusunu alamayacağın kadar uzak
hayal edemeyeceğin kadar yakın…

Ya KORKU nedir? Diye atılmış diğeri.
Bir yağmur damlasındaki barut kokusu.
Belki de saklanılan bir hayal yontusu
ya bir miniğin haykırışı,

ya da yüreği yaralı bir kuşun feryadı….

Peki ya UMUT nerededir? Diye atılmış bir umut avcısı.
Bilinmezde değildir bilirim, demiş yerini kaygılı ve tasalı.
Aradın boşuna her yeri ama unuttun en kolay yeri besbelli
bunu derken işaret etti insanın en derinden yaralanan yerini…

Peki, DOST kimdir? Diye sormuş biri.
Demiş; paylaştın mı sevgini, korkunu, ümidini ve yenilgini,
verdin mi desteğini, sordun mu halini,
yolladın mı yüreğini, ağladın mı onun gibi.

Hissettin mi DOSTLUĞU? Demiş diğeri.
Bilgin demiş:
Karşılığı olmadan verilir mi hiç yürekteki sevgi?
Dostluk dediğin; tek bir ruhun, iki ayrı bedende dirilmesi…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Kirpik Diplerim…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Sanmasınlar Yıkıldık…

Konuşmadan evvel düşün. !

“Konuşmadan evvel düşün. !

Gereği var mı?

Gerçek midir?

Şefkat barındırıyor mu?

Kimseyi incitebilir mi? …

Sessizliği bozacak kadar değerli mi..?”

Sai Baba

Görünüş, sadece giydiğim bir elbisedir…

Dostum, göründüğüm gibi değilim. görünüş sadece giydiğim bir elbisedir. senin sorgularından beni, benim kayıtsızlığımdan seni koruyan, özenle örülmüş bir elbise.

benim içimdeki ‘ben’, dostum, sessizlik içinde oturur, sonsuzluğa dek kalacak orada, doyulmaz, erişilmez. ne söylediklerime inanmanı, ne de yaptıklarıma güvenmeni isterim- çünkü sözlerim senin aklından geçenlerin dile getirilmesinden, yaptıklarımsa umutlarının eylemleştirilmesinden başka bir şey değildir. ‘rüzgar doğuya esiyor’ dediğin zaman ‘evet, doğuya esiyor’ derim: çünkü düşüncelerimin rüzgarda değil, deniz üzerinde dolaştığını bilesin istemem.

denizlerde gezen düşüncelerimi anlayamazsın, zaten anlamanı da istemem. bırak denizimle başbaşa kalayım. senin için gündüz olduğu zaman dostum, benim için gecedir: böyle olsa da ben yeşil tepelere değerek oynayan öyle vaktini, vadiden süzülen mor gölgeleri anlatırım; çünkü sen ne karanlığımın türkülerini duyabilir, ne de yıldızlara çarpan kanatlarımı görebilirsin-görmemenden, duymamandan hoşnudum ben. bırak gecemle başbaşa kalayım.

sen cennetine yükselirken ben cehennemime inerim- o zaman bile bu ulaşılmaz uçurumu ötesinden bana seslenirsin,’arkadaşım, yoldaşım’ ben de sana seslenirim, ‘yoldaşım, arkadaşım’-çünkü cehennemimi görmeni istemem. alevler görüşünü yakacak, duman burnuna dolacaktı. senin gelmeni istemeyecek kadar çok severim cehennemimi.bırak, cehennemimle başbaşa kalayım. sen gerçeği, güzeli, doğruluğu seversin; ben de sen hoşnut olasın diye bunları sevmenin yerinde ve iyi olduğunu söylerim ama içimden senin sevgine gülerim.

gene de gülüşümü göresin istemem. bırak kahkahalarımla başbaşa kalayım. dostum, sen iyi, ihtiyatlı, akıllısın; hayır sen eksiksizsin- ben de seninle ölçülü ve düşünerek konuşurum.

oysa ben deliyim. ama gizliyorum deliliğimi. bırak deliliğimle başbaşa kalayım. dostum, sen benim dostum değilsin, ama ben bunu sana nasıl anlatacağım? benim yolum senin yolun değil, gene de birlikte yürüyoruz elele.

Halil Cibran