KALBİNİ AÇABİLENE, EN İYİ ÖĞRETMENDİR HAYAT…

 

 Kendi etrafımıza ördüğümüz kozalarımızdan, o küçük dünyalarımızın içinden çıkıp büyük resme bakabilirsek, iyi bir insan olmak ihtiyacını ruhumuzda en yakıcı biçimiyle hissedeceğiz.Kimileri hayatları boyunca parayı koklar, o kokuları aldıkları yöne seyirtir. Kimileri iktidar açlığı içindedir, oturdukları koltukla yüceldiklerini sanır…
İnsanların çoğu, kendi güvensizliğini iyileştirme telaşındadır diyor Psikiyatr Prof. Kemal Sayar…
Oysa güzelliği, iyiliği ve hakikati aramayan bir ömür, sonunda beyhude bir debelenme hissinden başka ne verebilir ki?
Diyorum ki hepimizi aynı kaderin beklediği, hayatların farklı ancak kaderin ortak olduğu bir dünyada, kimin kazanıp kimin kaybettiğini nereden bileceğiz? Ne banka hesabımız ne oturduğumuz koltuklar ölüme karşı bir panzehir sunuyor. Kader ortak… En güzeli hayatın akışına kendimizi katmak, hayattan öğrenmek, her anını bir mucize duygusuyla yaşamak.
VAR OLMAKLA DÜNYADA KÖTÜ GİDEN BİR ŞEYLERİ DEĞİŞTİREBİLECEĞİNİ, VARLIĞIN DÜNYAYI GÜZELLEŞTİREBİLECEĞİNİ FARK ETMEK.
Ömür yettiğince çok defa düşüp kalkacağız, yorulacağız ve kendimizi bazen çok kötü hissedeceğiz. Ve İŞTE BUNUN ADI HAYAT diyeceğiz . Bu düşmeler ve kalkmalar , hayat kırıklıkları ve yaşanan sallantılarla kıymetli.
Ben diyorum ki , arada bir hüzünlü, kederli olduğumda mutluluğun kıymeti buymuş diyorum.. Bİzleri dünyada biricik kılan, diğer varlıklardan ayıran şey anlayan arayan bir varlık oluşumuz . O halde iyimserlikle yola devam diyorum