Kandaki alkali miktarının azaldığını ve vücudun asidik olduğunun 20 belirtisi şunlardır:

acid-alkaline[1]

 

Kandaki alkali miktarının azaldığını ve vücudun asidik olduğunun 20 belirtisi şunlardır:

Et, süt ürünleri, soya ve tahıllar vücutta asidik bir ortam yaratır. Alkol, rafine şeker, kahve, işlenmiş gıdalar, tatlandırıcılar ve GDO’lu ürünler için de aynı şey geçerlidir.
Bu durumda vücut asidik atık maddeler üretme eğiliminde olur. Alkali yiyecekler bu atıkları nötrolize eder, bu da demektir ki alkali yiyecekleri daha çok tüketmek gerekir.

Osteoporoz
Egzema, akne, kurdeşen ve dermatit gibi cilt problemleri
Zayıf bağışıklık sistemi
Sinüs problemleri
Eklem ve kas ağrıları
Fazla sümük/balgam
Kronik yorgunluk
Safra kesesi ve böbrek enfeksiyonları
Asit plaklarından dolayı oluşan kalp-damar rahatsızlıkları – yüksek kalp krizi ve felç riski
Alzheimer, Parkinson ve bunama
Diyabet
Göğüs ağrısı
Mantar enfeksiyonları
Kronik öksürük
Şişkinlik, hazımsızlık, reflü ve fazla gaz gibi mide problemleri
Kilo alma ve/veya obezite
Zayıf beyin becerileri
Alerjiler
Diş çürükleri ve hassas diş etleri
Siyatik ve boyun tutulması
Vücut asidik olduğu zaman dokulardaki alkali elementleri alır bu da vücudun normal çalışmasını etkiler. Başka bir deyişle, vücut ne zaman pH seviyesini ayarlamaya çalışsa kendi fonksiyonlarını yerine getirmede sorun yaşar.
Yaşam tarzınızda sağlıklı değişiklikler yapın ve vücudunuzu hep alkali tutmaya çalışın.

Vücudu alkali tutmak için de aşağıdaki önerileri uygulayabilirsiniz:
Vücudun toksinlerden ve atık maddelerden kurtulabilmesi için yeterli su için.
Limonlu su mükemmel bir alkali yapıcıdır.
Daha fazla meyve, sebze, sert kabuklu yemiş, tohum ve yeşillik yiyin.
Yeşil sebzeler vücudu alkali yapar. Salatalara ekleyin, suyunu sıkın, smoothie yapın.
Asidik yiyeceklerden uzak durmaya çalışın, en azından tüketimini sınırlayın. Bunlara süt ürünleri, hamur işi, et, kahve, gazlı içecekler, yumurta, patlamış mısır, soya, deniz mahsülleri, alkol, yapay tatlandırıcılar, beyaz sirke, buğday ürünleri ve balık dahildir.
GDO’lu ürünler kullanmayın.
Akıl sağlığınıza dikkat edin. Stresli durumlardan uzak durmaya çalışın ve öfke, korku, küsme ve kıskançlık gibi hislerin dostunuz olmadığını hatırlayın. Zihninizi ve vücudunuzu rahatlatın, yoga, yüzme ve meditasyon denemeniz gereken alternatiflerdir.
Sağlığınız önemlidir. Onu korumak için elinizden gelenin en iyisini yapın. İyi beslenin ve hayattan keyif alın.

Kaynak: Hayat Bilgileri

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Gece Yatmadan Önce Yapacağınız Ayak Masajı Hayatınızı Değiştirebilir…

refleksoloji-ayak-masajı-tablosu[1]

 

Tüm enerji ayaklarımızdan geçer. Vücudunuzdaki negatif enerjiyi temizlemek ve huzurlu bir gün geçirmek için her akşam bir dakikalık ayak masajı uygulamalısınız. Ayak masajı yaptığınızda bedensel sinirler rahatlar ve fiziksel, ruhsal olarak iyi hissederiz.

Uzak doğu antik terapi yönteminde tüm organların ayakta belli noktalarda karşılıkları olduğu ve buralara yapılan masaj ile bağlantılı bölgelerin sinirsel rahatlama yaşayacağı söyleniyor. Refleksoloji ile yapılan bilimsel araştırmalar mevcut. Refleksolojinin amacı vücutta sıkışan negatif enerjinin bu noktalara uygulanacak masaj ile atılmasını sağlamaktır. Ayak masajı ile ruhsal enerjimizi pozitif yükleyebiliriz.

 

! Önemli Not: Bu tıbbi bir tedavi yöntemi değildir. Herhangi bir rahatsızlığınızda önce uzman doktora başvurunuz. Bu alternatif bir terapi yöntemi önerisidir.

Kasları gevşetir
Kan akışını ve ter salgısını artırır
Depresyon ve anksiyete belirtileri hafifletir.
Odaklanmayı güçlendirir.
Adet öncesi belirtileri hafifletir
Cilt sağlığını destekler
Vücut Sağlığını destekler

Ayak masajını bir dakika boyunca iki ayağınıza da hafifçe uygulayabilirsiniz. Bu yöntemi doktorunuza danışarak uygulamanız tavsiye edilir. Ayaklara yapacağınız masaj 15 dakikanın üzerinde olmamalıdır.

Kaynak: spritüller

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Akciğer temizleme iksiri

akciger-temizleme-iksir2[1]

 

Sigara içmenin kötü olduğunu herkes bilmesine rağmen , bu sağlıksız alışkanlığı bırakmak son derece zordur. Hemen hemen tüm sigara içenler, sürekli öksürürler daha fazla sigara içtikten sonra bronşit rahatsızlığı başlar. Bu rahatsızlıkları önlemek ve ortadan kaldırmak için en iyi seçenek bu bağımlılığından vazgeçmek ama bu kolay olmadığı için akciğerlerinizi rahatlatmak veya temizlemek için sürekli öksürüğü durdurmak ve daha iyi nefes almak için bir şeyler yapmak zorundasınız.
Sigarayı bırakmış olabilirsiniz , ancak akciğerlerinizde hala bir miktar katran vardır. Bu, bir yıldan az bir süre boyunca sigara içmiş olsanız bile geçerlidir.Aşırı sigara içenler ciğerlerinde tıkanıklıklara sahiptir ve bu da göğüs ağrısı ile sonuçlanır. Ayrıca, sigara, hücrenin dengesini bozarak ağızda, boğazında ve ciğerlerinde kanserojen hücrelerin gelişmesini sağlar.
Yapmanız Gerekenler
Tüm bu sağlık problemlerinin riskini önlemek ve azaltmak için arta kalan toksinleri ve katranları çıkarmanız gerekir. Bu toksik oluşumları giderebilecek bileşikler içeren bazı gıdalar var. Sadece daha iyi nefes almanızı sağlamayacak, aynı zamanda akciğer enfeksiyonlarını ve kanser riskini önemli ölçüde azalacaktır. Bu da daha sağlıklı bir solunum sistemine katkıda bulunacak.
Akciğerleri Temizleyen İksir
Akciğerlerinizi temizlemek için aşağıdaki doğal maddeleri içeren basit bir karışımı yapın
Zencefil – Akciğerlerinizdeki ekstra mukusu ve solunum yolunuzdaki toksik maddeleri dışarı atabilecek inanılmaz bir şifa sağlar .
Soğan – Solunum problemlerini önlemeye yardımcı olan ve hatta kanseri yenmek için yardımcı olan en iyi şifalı besinlerden.
Zerdeçal – Bu bitki zengin içerikli vitaminler, mineraller ve omega-3 yağ asitleri sayesinde geniş bir sağlık yelpazesi sunmaktadır. Antiviral, antibakteriyel ve antikanser özelliklere sahiptir.
Hazırlık

1 küçük soyulmuş zencefil kökü, yarım kilo soğan, yarm litre su, 200 gr bal, 1 çay kaşığı zerdeçal
Bal suya ekleyin ve kaynatın. Ardından, zencefilı rendeleyin ve soğanları parçalara ayırın ve kaynayan karışıma ekleyin. Bu karışımın tamamı kaynatıldıktan sonra, zerdeçalı ekleyin ve düşük ısıda pişirin. Karışım yarıya inene kadar pişmelidir. Son olarak, karışımı süzün ve bir kavanoz içine sıvıyı dökün. Soğutulduktan sonra buzdolabında saklayın.
Kullanımı:
Kahvaltı öncesi ve akşam yemeğinden önce günde iki kez 2 çorba kaşığı alın.
Paylaşımlarınızla bize teşekkür ediyorsunuz. Çok teşekkürler sağlıklı mutlu günler dileriz.
Kaynak: Kadında Yaşam

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Akciğer temizleme iksiri

akciger-temizleme-iksir1[1]

 

Sigara içmenin kötü olduğunu herkes bilmesine rağmen , bu sağlıksız alışkanlığı bırakmak son derece zordur. Hemen hemen tüm sigara içenler, sürekli öksürürler daha fazla sigara içtikten sonra bronşit rahatsızlığı başlar. Bu rahatsızlıkları önlemek ve ortadan kaldırmak için en iyi seçenek bu bağımlılığından vazgeçmek ama bu kolay olmadığı için akciğerlerinizi rahatlatmak veya temizlemek için sürekli öksürüğü durdurmak ve daha iyi nefes almak için bir şeyler yapmak zorundasınız.
Sigarayı bırakmış olabilirsiniz , ancak akciğerlerinizde hala bir miktar katran vardır. Bu, bir yıldan az bir süre boyunca sigara içmiş olsanız bile geçerlidir.Aşırı sigara içenler ciğerlerinde tıkanıklıklara sahiptir ve bu da göğüs ağrısı ile sonuçlanır. Ayrıca, sigara, hücrenin dengesini bozarak ağızda, boğazında ve ciğerlerinde kanserojen hücrelerin gelişmesini sağlar.

Yapmanız Gerekenler
Tüm bu sağlık problemlerinin riskini önlemek ve azaltmak için arta kalan toksinleri ve katranları çıkarmanız gerekir. Bu toksik oluşumları giderebilecek bileşikler içeren bazı gıdalar var. Sadece daha iyi nefes almanızı sağlamayacak, aynı zamanda akciğer enfeksiyonlarını ve kanser riskini önemli ölçüde azalacaktır. Bu da daha sağlıklı bir solunum sistemine katkıda bulunacak.
Akciğerleri Temizleyen İksir
Akciğerlerinizi temizlemek için aşağıdaki doğal maddeleri içeren basit bir karışımı yapın
Zencefil – Akciğerlerinizdeki ekstra mukusu ve solunum yolunuzdaki toksik maddeleri dışarı atabilecek inanılmaz bir şifa sağlar .
Soğan – Solunum problemlerini önlemeye yardımcı olan ve hatta kanseri yenmek için yardımcı olan en iyi şifalı besinlerden.
Zerdeçal – Bu bitki zengin içerikli vitaminler, mineraller ve omega-3 yağ asitleri sayesinde geniş bir sağlık yelpazesi sunmaktadır. Antiviral, antibakteriyel ve antikanser özelliklere sahiptir.

Hazırlık
Bal suya ekleyin ve kaynatın. Ardından, zencefilı rendeleyin ve soğanları parçalara ayırın ve kaynayan karışıma ekleyin. Bu karışımın tamamı kaynatıldıktan sonra, zerdeçalı ekleyin ve düşük ısıda pişirin. Karışım yarıya inene kadar pişmelidir. Son olarak, karışımı süzün ve bir kavanoz içine sıvıyı dökün. Soğutulduktan sonra buzdolabında saklayın.
Kullanımı:
Kahvaltı öncesi ve akşam yemeğinden önce günde iki kez 2 çorba kaşığı alın.
Paylaşımlarınızla bize teşekkür ediyorsunuz. Çok teşekkürler sağlıklı mutlu günler dileriz.

Kaynak: Kadında Yaşam

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Acilen Potasyuma İhtiyacınız Olduğunun 6 Belirtisi

muz[1].png

Sağlıklı yaşayabilmemiz için vücudumuza yeterince potasyum giriyor olması gerekir. Özellikle de kalp kaslarımızı oluşturan hücrelerin potasyuma ihtiyacı var.
Yeterince potasyum almadığınızda siz farkına olmasanız bile vücudunuz işlevlerini tam olarak yerine getiremez. Bunun en bariz belirtisi yorgunluk ve kramplardır.
Vücudumuzdaki potasyumların %98’i hücrelerimizde yer alır. Potasyum eksikliği sonucunda bu nedenle sinirlerimiz, kaslarımız ve kalbimizde aksaklıklar meydana gelir.
Bu yüzden insanların potasyum konusunda olabildiğince bilinçlenmesi ve bilgilendirilmesi gerekiyor.
İşte potasyum eksikliğinde meydana gelenler:

1- Kabızlık
Potasyum eksikliği, sindirim sistemi dahil bütün sistemimizi olumsuz etkiler. Eksikliğinde midede şişkinlik oluşur.
Bağırsak hastalıklarının tek nedeni potasyum kaynaklı değildir. Bu nedenle yediklerimize dikkat etmemiz gerekiyor.
2- Kasların zayıflaması
Women’s Health dergisi kas ağrısı, kaslarda zayıflık ve krampın asıl nedeninin potasyum eksikliği olduğunu ifade ediyor.
3- Kalp çarpıntısı
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi potasyum eksikliğinin kalp üzerinde olumsuz etkileri oluyor. Kalp çarpıntısı ve kalp ritm bozukluğu potasyum eksikliğinin bir sonucu.
Vücudunuzda potasyum dengesi bozulunca, kalp kan pompalayabilmek için aşırı çaba sarfeder ve bu nedenle kalp çarpıntısı oluşur.
Bu nedenle eğer kalp rahatsızlığı geçirmek istemiyorsanız yeterince potasyum içeren yiyecekler tükettiğinizden emin olun.

© Shutterstock
4- Yorgunluk
Mayo Clinic’te belirtilenlere göre eğer yeterince uyuduğunuz halde hala yorgun hissediyorsanız vücudunuzda yeterince potasyum yok demekmiş.
Vücudunuzdaki her hücre potasyuma ihtiyaç duyar. Beslenme uzmanı Jill Brill, potasyum seviyesi düştüğünde hem fiziksel hem de mental gücünüzün düştüğünü belirtiyor.
5- Uyuşukluk ve karıncalanma
Sinir sisteminin düzgün işlemesi için de potasyuma ihtiyacınız var. Women’s Health dergisindeki bir makalede uyuşukluğun ve karıncalanmanın nedeninin potasyum eksikliği olduğu yazılmış.
6- Yüksek tansiyon
Potasyum, damarların ölçülü olarak genişlemesini sağlar. Eksikliği halinde damarlar genişleyemez ve tansiyonunuz çıkar.
Çoğu insan tansiyonlarının çıktığını farketmezler. Bunun en sık belirtisi baş ağrısıdır.
Potasyum eksikliğinden nasıl kurtulmalı
Yiyeceklerin birçoğu potasyum açısından zengin. Potasyum eksikliğinde ilaç kullanmanıza gerek yok. Tek yapmanız gereken yediğiniz sebze ve meyve miktarını arttırmak.
Potasyum eksikliği aşırı fast food tüketmek ve dengesiz beslenmekten kaynaklanır. Çok tuzlu yemek, sebze ve meyve tüketmemek de potasyum eksikliğine neden olur.
Potasyum içeren yiyecekler:
Muz
Süt ürünleri (özellikle yoğurt ve süt)
Kök sebzeler ve kuruyemiş
Balık
Mantar
Fasulye
Avokado
kAYNAK: NEWSLETTER
Arkadaşlarınızı da potasyum eksikliğinin yol açtığı hastalıklar konusunda uyarmak ve bilgilendirmek için yazıyı paylaşmayı ihmal etmeyin.

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Karaciğerinizi 20 Yaş Gençleştiren Doğal Kürler

927748e4df5677608daa35671a18f0b1[1]

 

Kür 1: Yaklaşık olarak 15-16 adet maydanoz elle parçalanır ve üzerine yarım limon sıkılarak mutfak robotundan geçirilir. 15 gün boyunca sabahları aç karnına içilir. ( en az yarım saat sonra kahvaltı yapılmalıdır.) 15. günün sonunda bir hafta mola verilir ve 15 günlük programa tekrar devam edilir. Maydonoz ve limon kürü yılda 2-3 kez tekrarlandığı sürece karaciğer yağlanmasının önüne büyük oranda geçilmiş olunur.
Kür 2: 100 gr demir hindi 1 litre suyun içine parçalanarak atılır ve kaynatılır. Süzüldükten sonra sabah ve akşam 1 bardak içilir.
Demirhindi karaciğerinizdeki yağları gidermek açısından harika ve hemen hemen tüm karaciğer sorunlarını tedavi edebiliyor.
Kür 3: Bir tutam mısır püskülü 4 su bardağı suda 10 dakika kadar kaynatılarak 20 dakika dinlendirilir ve süzülür. Sabah ve öğleden sonra olmak üzere günde iki kez 1 çay bardağı içilir.
Kür 4: 1 çorba kaşığı zeytinyağı ve 1 çorba kaşığı taze limon suyu karıştırılarak sabahları aç karnına içilirse faydası görülür.
Kür 5: 1 tutam sinirli yaprak 4 bardak suda 10 dakika kaynatılır ve süzülür. Bu kür günde 3 kez bir kahve fincanı içilir.
alıntı

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Karaciğerinizi 20 Yaş Gençleştiren Doğal Kürler

demirhindi-33po8fehlrm7mgktsfn3eo

Kür 1: Yaklaşık olarak 15-16 adet maydanoz elle parçalanır ve üzerine yarım limon sıkılarak mutfak robotundan geçirilir. 15 gün boyunca sabahları aç karnına içilir. ( en az yarım saat sonra kahvaltı yapılmalıdır.) 15. günün sonunda bir hafta mola verilir ve 15 günlük programa tekrar devam edilir. Maydonoz ve limon kürü yılda 2-3 kez tekrarlandığı sürece karaciğer yağlanmasının önüne büyük oranda geçilmiş olunur.
Kür 2: 100 gr demir hindi 1 litre suyun içine parçalanarak atılır ve kaynatılır. Süzüldükten sonra sabah ve akşam 1 bardak içilir.
Demirhindi karaciğerinizdeki yağları gidermek açısından harika ve hemen hemen tüm karaciğer sorunlarını tedavi edebiliyor.
Kür 3: Bir tutam mısır püskülü 4 su bardağı suda 10 dakika kadar kaynatılarak 20 dakika dinlendirilir ve süzülür. Sabah ve öğleden sonra olmak üzere günde iki kez 1 çay bardağı içilir.
Kür 4: 1 çorba kaşığı zeytinyağı ve 1 çorba kaşığı taze limon suyu karıştırılarak sabahları aç karnına içilirse faydası görülür.
Kür 5: 1 tutam sinirli yaprak 4 bardak suda 10 dakika kaynatılır ve süzülür. Bu kür günde 3 kez bir kahve fincanı içilir.
alıntı

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Aldığınız limonları dondurarak muhafaza etmeniz İçin çok önemli bir neden

limon

 

Aldığınız limonları dondurarak muhafaza etmeniz İçin çok önemli bir neden.
Şimdiye kadar limonlarımı ya buzdolabında ya da kilerde sakladım. Hangi yiyeceklerin buzdolabında saklanacağı hangilerinin saklanamayacağı konusu biraz karışık. Ama limonlar hakkında hiç bilmediğim bir şey öğrendim. Limonları dondurarak muhafaza etmek…
. Yapacağınız işlem limonu tamamen dondurmak ve bütün limonu rendelemek olacak. Limon donduğundan, limonun sadece kabuğundan değil klasik yöntemlerin aksine her miliminden faydalanacaksınız. Ayrıca bu yöntemin bir diğer faydası da limonun daha keskin tadını ortaya çıkarması ve yemeklerinize tat katması. Yöntem karşısında çok etkilendim. En kısa sürede denemeyi düşünüyorum.
Adım adım anlatalım:
1. Limonu iyice yıkayın (Organik değilse daha da iyi yıkayın).
2. Limonu silerek kurulayın.
3. Önce plastik bir kaba koyun ve sonra kabı dondurucuya koyun.
4. Dondurucudan çıkarmadan önce tamamen donduğuna emin olun.
5. Limonun köşelerini kesin.
6. Limonun tamamını rendeleyin.
7. Rendelenmiş limonu plastik bir kap içerisinde dondurucuya koyun (ekleyeceğiniz yemeğe göre dondurma zamanını iyi planlayın).
8. Daha sonra, ne zaman yemeğinize eklemek istiyorsanız dondurucudan çıkartın. Böylelikle daha lezzetli ve besleyici yemekleriniz olsun.
Kaynak: newsletter

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Aldığınız limonları dondurarak muhafaza etmeniz İçin çok önemli bir neden

lemon

Aldığınız limonları dondurarak muhafaza etmeniz İçin çok önemli bir neden.

Şimdiye kadar limonlarımı ya buzdolabında ya da kilerde sakladım. Hangi yiyeceklerin buzdolabında saklanacağı hangilerinin saklanamayacağı konusu biraz karışık. Ama limonlar hakkında hiç bilmediğim bir şey öğrendim. Limonları dondurarak muhafaza etmek…

. Yapacağınız işlem limonu tamamen dondurmak ve bütün limonu rendelemek olacak. Limon donduğundan, limonun sadece kabuğundan değil klasik yöntemlerin aksine her miliminden faydalanacaksınız. Ayrıca bu yöntemin bir diğer faydası da limonun daha keskin tadını ortaya çıkarması ve yemeklerinize tat katması. Yöntem karşısında çok etkilendim. En kısa sürede denemeyi düşünüyorum.

Adım adım anlatalım:
1. Limonu iyice yıkayın (Organik değilse daha da iyi yıkayın).
2. Limonu silerek kurulayın.
3. Önce plastik bir kaba koyun ve sonra kabı dondurucuya koyun.
4. Dondurucudan çıkarmadan önce tamamen donduğuna emin olun.
5. Limonun köşelerini kesin.
6. Limonun tamamını rendeleyin.
7. Rendelenmiş limonu plastik bir kap içerisinde dondurucuya koyun (ekleyeceğiniz yemeğe göre dondurma zamanını iyi planlayın).
8. Daha sonra, ne zaman yemeğinize eklemek istiyorsanız dondurucudan çıkartın. Böylelikle daha lezzetli ve besleyici yemekleriniz olsun.

Kaynak: newsletter

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bir Bardak Su İle Evdeki Kötü Enerjilerinden Kurtulun

untitled

Negatif enerjileri sizi, ailenizi, evcil hayvanlarınızı ve hatta etrafınızdaki eşyaları bile etkileyebilir. Size bu konuda yardımcı olacak bir yol paylaşmak istiyoruz. Hem de çok kolay ve pratik bir yol. Gerekenler sadece bir bardak su, tuz ve sirke.
Bu basit ve ev yapımı tarifle negatif enerjilerden kurtulabilir, daha kalite bir yaşam sürebilirsiniz.

Yapılışına gelirsek;
Malzemeler:
1 bardak (tamamen şeffaf olmalı)
Beyaz sirke
Tuz
Su
Hazırlanışı:
Bardağa biraz su, biraz tuz ve biraz da sirke koyun. Bardağı evde en çok vakit geçirdiğiniz ve misafirleriniz sizi görmeye geldiğinde oturduğunuz yerlere koyun. 24 saat orada bırakın. Arada bir tuzun durumunu kontrol edin, suyun seviyesini yükseltmiş mi veya bardaktan taşırmış mı? 24 saat sonunda bardağı bol su ile iyice yıkayın. Bu işlemi gerekli olduğunu düşündüğünüz zamanlar tekrarlayın. Tuzun yükselmesi durana kadar evinizde her yere koyun.
Not: Bardağı kimsenin göremeyeceği yerlere koyun ki kötü enerjileri etkili bir şekilde emebilsin.

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Ülkemize Özgü İçeceklerden Şalgamın Kaçırılmaması Gereken Faydaları…

şalgam-suyu-tüketmemiz-için-geçerli-sebepler-696x402

ŞALGAM SUYU TÜKETMEMİZ İÇİN GEÇERLİ SEBEPLER
Ülkemize özgü bir içecek olan şalgam suyu laktikasit fermantasyonu ile üretilen kırmızı renkli, bulanık, ekşi bir lezzete sahip olup yapımında bulgur unu, şalgam turbu, su, ekşi hamur, kara havuç ve tuz kullanılmaktadır. Şalgam suyunun fermantasyon süresi yaklaşık 2-4 hafta sürer. Mikrobiyolojik açıdan güvenli ve fonksiyonel bir gıdadır.(fonksiyonel gıda; vücudun temel besin öğelerine olan ihtiyacı karşılamanın ötesinde, insan fizyolojisi ve metabolik fonksiyonları üzerinde ilave faydalar sağlayan böylelikle hastalıklardan korunmada ve daha sağlıklı bir yaşama ulaşmada etkinlik gösteren gıdalardır.)
Şalgam suyunun fonksiyonel özellikleri
• Vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olur.
• İdrar söktürücüdür.
• Apse, dolama, kan çıbanı, ergenlik sivilceleri ve egzama tedavisine yardımcıdır.
• Laktik asit fermantasyonu ile üretilen ürünlerde patojen mikroorganizmaların gelişimi engellendiği için, söz konusu gıdalar sağlık açısından güvenilir kabul edilmektedir.
• Şalgam suyu fermente bir içecek olmasının yanı sıra yapımında kullanılan kara havuç bileşeninde bulunan β-karoten, kalp ve damar hastalıkları, katarakt ve bağışıklık sistemi üzerinde önemli etkiye sahiptir.
• Kırmızı rengini kara havuçtan gelen antosiyanin pigmentlerinden alır. Antosiyaninler sağlık açısından önemli bileşiklerdir.(Bitkilerde suda çözünen pigmentlerin en geniş grubu olup yürütülen bir çok bilimsel araştırma antosiyaninlerin antioksidan olduğunu ve bazı kanser türlerinde hücre büyümesini engelleyici etkisini göstermiştir.)
• Şalgam suyu karaciğer ve mesane sorunlarını giderecek çok zengin besinler içermektedir, günde bir bardak tüketilmesi bu tür sorunları ortadan kaldırabilir.
• Şalgam suyunun içerdiği bileşenler bünyede bulunan toksinlerin kolayca dışarı atılmasını sağlar bu işlem de kanserle mücadele gücünü arttırır.
• Düzenli olarak şalgam suyu tüketimi obezite sorununu giderir.(Düzenli şalgam suyu tüketiminin kandaki şeker oranını düşürücü etkisi de var.Diyabet hastalarının kolaylıkla tüketebileceği doğal bir içecek olan şalgam suyu, 100 mililitresinde sadece 3 kcal içererek diyete destek oluyor.)
• Şalgam suyunun anemi hastalığına iyi geldiği söylenmektedir.
• A–B–C vitamini içerir. Kalp, damar ve göz sağlığı için faydalıdır.
• Şalgam suyu B grubu vitaminler içerdiği için sinir sitemi üzerinde de önemli etkileri vardır, sinir sistemini güçlendirir, stresle mücadelede bünyeye yardımcı olur
• Yüksek miktarda C vitamini içermesi solunum yolu hastalıklarına iyi gelir, Göğsü yumuşatıcı etkisi, akciğer ve bronşları temizleme özelliklerine sahiptir. Astım ataklarının şiddetini azaltır.
• Şalgam suyu vücutta terle ile meydana gelen kötü kokuları giderebilir.
• Şalgam suyu kalp sağlığını korur, kan pıhtılaşmasına engel olabilir damar sağlığı için önemli bir besin kaynağıdır.
• Felç ve inme hastalıklarına yakalanma riskini azaltır.
• Şalgam suyunun içerdiği zengin maddeler böbrek taşının düşürülmesine katkı sağlayabilir.
• Bol miktarda potasyum ve kalsiyum içeren şalgam suyu kemik sağlığını da korumaktadır.
• Flavonoid( Antioksidan ve iltihap karşıtı etkisi ile bilinen bitkisel besin grubuna verilen genel isimdir.) açısından da zengin olan şalgam suyu, kılcal damarların sağlığını korur, kanamalara karşı güçlendirir.
• Kolon kanseri ve kolon tümörlerine alternatif tedavi olarak kullanılabilir.
• Akneler karşı şalgam suyu etkili olabilir.
• Kış aylarında soğuk algınlığından kaynaklanan grip, nezle gibi sorunların önlenmesine veya bunların tedavisinin edilmesine ciddi katkılar sağlayabilir.

Her gıdanın fazla tüketiminde fayda değil zarar verdiğini biliyoruz. Bu nedenle şalgam suyunun da fazla tüketiminde; gözlere ve böbreklere zarar verdiğini, hipertansiyonu olanların, hamile bayanların ve mide rahatsızlığı olanların tüketmemesi gerektiğini dipnot olarak düşelim.
TUĞÇE GÖKTÜRK
BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ
GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Doğal olmayan kremler,ilaçlar yerine doğal tedavi yöntemleri ile göz altı kırışıklıklarını önleyebilirsiniz

Gözler bir insan için en önemli organlardan biridir.Bu sebeple göz altı ve çevresi kalojen yapısı sebebiyle hassas bir yapıya sahiptir.Bu sebepten dolayı kırışıklıklar için en dayanıksız bölgelerden biridir.Doğal olmayan kremler,ilaçlar yerine doğal tedavi yöntemleri ile göz altı kırışıklıklarını önleyebilirsiniz.
1: Kahve Çekirdeği

kahve-çekirdeği.jpg

 

Kahve çekirdekleri  serbest radikallerin cildinize zarar vermesini azaltabilen güçlü bir antioksidan etkiye sahiptir. Bu, ince çizgileri, kırışıklıkları, pürüzlü pigmentleri ve cildin genel görünümünü iyileştirme etkisine sahiptir.
2: Hindistan Cevizi Yağı

hindistan-cevizi-yağı

Kırışıklıklara ne kadar  hindistan cevizi yağını uygularsak cildinize o kadar çok nem artırırsınız.E vitamini ve esansiyel antioksidanlarla dolu palmiye yağı, cildin rehidrasyonu ve gençleşmesinde etkilidir.Hindistan cevizi yağının cildinizin gözeneklerine sızmasına izin vermek için iyi bir yol yüzünüze nazikçe masaj yapabilirsiniz.Bir gece bu şekilde bırakarak kırışıklıkların azalmasında etkili olacaktır.
3. Zeytinyağı

zeytinyağı

Yüksek E vitamini ve K içeriği ile koruyucu antioksidanlar cildinizin erken yaşlanmasını geciktirir.Zeytinyağı, göz çevresine uygulandığında nemi kilitler ve cildinizi esnek tutar. Cildinizin genç parlaklığını canlandırmak için yüze masaj yaparken birkaç damla limon karıştırabilirsiniz.
4: Yoğurt

yoğurt

Yoğurt zengin bir laktik asit ve alfa hidroksi asit kaynağıdır.Ölü cilt hücrelerinin pul pul olmasına ve ince çizgilerin ve gözlerin altındaki kırışıklıkların da gecikmesine yardımcı olur.
Yoğurda bal ve gül suyu karıştırarak cildinize uygulayabilirsiniz.
5: Üzüm

üzüm

 

Üzüm kabuklarında antioksidan göz çevresine oldukça etkili faydaları olmaktadır.Üzümü ezerek bal ve yoğurt ile karıştırarak cildinize uygulayabilirsiniz.

Doğal ve etkili bu yöntemler ile göz altı kırışıklıklarına tedavi uygulayabilirsiniz. Pahalı ve zararlı kimyasallar içeren ürünler yerine bu doğal gıdaları kullanmanızı tavsiye ediyoruz.

kAYNAK: GIDABİLİNCİ.COM- gIDA. mÜH. eMİR kABOĞLU

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bu Mucizevi Karışım Her Derde Deva…

elma-sirkesi-bal-sarimsak-karisimi

Elma Sirkesi, Sarımsak ve Bal Karışımı
Elma sirkesi, sarımsak ve bal üçlüsünün bir arada kullanılmasıyla; yüksek tansiyondan astıma, soğuk algınlığından halsizliğe hatta kansere bile olumlu yönde etki sağlanabilmektedir.
Mucize Üçlü Karışım: Birçok hastalıkta olumlu etki gösteren bu karışımın, aç karınla tüketilmesi önerilmektedir. Yapılan çalışmalar bu karışımı düzeli olarak 2 hafta boyunca tüketmiş olan yüksek tansiyon hastalarının, kötü kolesterol düzeylerinin önemli seviyede düştüğünü göstermiştir.
Bal, sarımsak ve elma sirkesi gıdaları günlük hayatımızda ayrı ayrı tükettiğimiz gıdalardır. Bunların bir arada kullanılması ise önemli bir şifa kaynağına dönüşmektedir. Düzenli olarak tüketildiği zaman vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek vücut direncini arttırmaktadır.

Elma Sirkesi, Sarımsak ve Bal Karışımı Nasıl Yapılır?
Gerekli Olan Malzemeler:
➤ 1 çay bardağı kadar elma sirkesi
➤ 10 diş sarımsak
➤ 1 çay bardağı süzme bal (Mümkünse organik)
Kürün Hazırlanışı: Yukarıda belirtilen ölçülerdeki bal, sarımsak ve elma sirkesini blender kabına koyun ve 1 dakika süreyle karıştırın. Hazırlamış olduğunuz karışımı, cam bir kavanozun içine alın ve kapağı kapalı olacak şekilde buzdolabında saklayın. Sirke bal sarımsak kürünü maksimum 5 gün içinde düzenli aralıklarla tüketmeniz gerekmektedir. Çünkü karışımın bozulma riski bulunmaktadır. 5 günlük süre dolduysa tüketmeyip yenisini hazırlamanız gerekmektedir.

 

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Kuşaktan Kuşağa Aktarılan Koca Karı İlacı: Ballı Elma Sirkeli Ilık Su

2015-07-23-11-18-3855

 

Faydaları tüm dünyada bilinmektedir ve kuşaktan kuşağa aktarılarak -kaba tabirle bir koca-karı ilacı olarak :)- bir çok rahatsızlığın tedavisinde ve hatta yaşlanma karşıtı –anti aging- iksiri olarak kullanılmıştır.
Birçok insan bu içeceğin temizleme ve dezenfekte etme özelliğinden faydalanarak bedenlerini toksinlerden temizlerler. Ayrıca mikroplarla ve bakterilerle savaşıp antibiyotik ve antiseptik hale gelen güçlü bir temizleme ajanı ve doğal bir iyileştirme iksiridir.
Peki ballı-elma sirkeli su nasıl bunları yapabiliyor?
Kan dolaşım sistemimiz, yağ, nişasta ve işlenmiş gıdalar(fast food, etler, alkol ve kahve vb.) içeren modern beslenme alışkanlıkları ile asidik hale gelmektedir ve bedenimiz asidik ise, hastalıklar ortaya çıkabilir ve gelişebilir. Ancak alkali ise, beden dengededir ve bakterilerle, böbrek, osteoporoz, kırılgan kemikler, eklem ve kas ağrıları, düşük enerji ve kronik yorgunluk ve yavaş sindirim sistemi gibi rahatsızlıklarla mücadele edebilir.
Çiğ meyveler, yeşil yapraklı sebzeler, baklagiller ve çay gibi gıdalar alkali-yapıcı yiyeceklerdir. İlginç ve ironik bir şekilde, yiyeceğin kendi içindeki pH oranı, bedenimize yaptığı asit-baz etkisi ile doğru orantılı olmayabilir. Örneğin limon çok asidiktir ancak bedenimize alkali yapıcı etkisi vardır. Et ise sindirilmeden önce alkalidir ancak bedende asidik kalıntı bırakır, dolayısıyla yaklaşık tüm hayvansal ürünler gibi et çok asidik-yapıcıdır bir yiyecektir.
Önemli not: Mide asidi veya midenin pH’ı, beden sıvılarının ve dokularının pH’ından farklı konulardır. Burada bahsedilen beden sıvı ve dokularının asit-baz dengesidir.
Bedenin pH olarak adlandırılan bir asit-alkali dengesi vardır. Bu pozitif şarj olmuş iyonlarla, negatif şarj olmuş iyonların dengesidir. Bu denge bozulduğunda birçok problem baş gösterebilir. Beden, asidi etkisizleştirmek ve güvenli bir şekilde atmak için, hayati organlardan ve kemiklerden kalsiyum, sodyum, potasyum ve magnezyum gibi minareleri ödünç almaya zorlanır. Ve yüksek asiditeden dolayı bedende ağır hasarlar oluşabilir. Kişinin ideal beslenmesi 75% alkalize-yapıcı, 25% asitleştirici yiyecekler olmalıdır. Ayrıca alerjik reaksiyonlar ve stres gibi olumsuz duygular da bedendeki asidi arttırır.
Elma sirkesinin alkali yapıcı özelliği sistemimizdeki asit fazlalığını düzeltebilir ve enfeksiyonları önler. İşlenmemiş bal da alkali yapıcıdır.
Elma sirkeli- ballı suyu ilk içtiğinizde tadı berbat gelebilir smile ifade simgesi, ancak bedeniniz daha az asidik ve daha çok alkali hale geldikçe, keyif alarak içeceğiniz bir içecek haline dönüşecektir.
Elma sirkeli- ballı su tarifi:
1 tatlı kaşığı doğal, iyi bir bal
1 tatlı kaşığı elma sirkesi – tercihen organik (ev yapımı sirkenin asit-baz oranı ayarlanamayabilir)
Bal ve sirkeyi büyük bir bardağa koyun ve üzerine ılık su ilave edin. Önce soğuk su, sonra kaynattığınız suyu ekleyerek ılıklaştırabilirsiniz. Ancak önce sıcak suyu eklemeyin, bal asidik ve zararlı bir hale dönüşür. Oda sıcaklığından daha sıcak ama çok da sıcak olmaması önemlidir. Karıştırın ve yudum yudum için. Detoks ve temizleyici özelliğinden faydalanmak için, sabah uyandıktan ve dişinizi fırçalayıp, dilinizi kazıdıktan sonra, bir şey yemeden önce içmelisiniz. İçtikten sonra da en az 20 dakika bir şey yemeyin.
Ballı – elma sirkeli suyun faydalı olabileceği rahatsızlıklardan bazıları şunlardır:
1- Erken yaşlanma
2- Obezite
3- Besin zehirlenmesi
4- Sıcak basması
5- Mide yanması
6- Kırılgan tırnaklar
7- Ağız kokusu
8- Artirit
9- Yüksek kan basıncı
10- Yüksek kolesterol seviyesi
Kaynak: ezinearticles.com
facebook kaynak: sağlıkla kal sayfası
Fatoş Pabuççu Tuncay

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

HİPOTİROİDE İYİ GELEN O : HİNDİSTAN CEVİZİ SUYU

hindistan-cevizi

Hindistan Cevizi Suyunun Tiroide Faydaları
Tiroid bezi insan vücudunda çok önemli rol oynar, bedendeki birçok aktiviteyi kontrol eder ve hormonların yapımını sağlar

Hipotiroid nedir?

Tiroid bezinin yeterince çalışıp çalışmadığını beynin “hipofiz” adı verilen bölümünden salgılanan “TSH hormonu” değerleri gösterir. Bu madde, tiroid bezinde hormon salgılayan yapıları uyararak daha fazla hormon üretilmesini ve kana verilmesini sağlar.

Hipotiroidiniz varsa, muhtemelen aşağıdaki belirtileri yaşıyorsunuz:

Kilo alma
Baş ağrısı
Uykusuzluk
Saç dökülmesi
Kuru cilt
Soğuğa hassasiyet
Soğuk eller ve ayaklar
Neredeyse sürekli yorgunluk
Kas ağrısı
İdrar yolu enfeksiyonu
Kabızlık

 

Bu problemlerin hepsi tiroid bezinde yeterince tiroid hormonu üretilemediği için gerçekleşir.
Hindistan cevizi suyu tiroidin işlevini düzenler

 

Hindistan cevizi suyunun ve hatta hindistan cevizi yağının en güzel özelliklerinden biri tiroidin işlevini düzenlemesidir.

Doğal enzimleri aktif olmayan tiroidi uyarır ve tiroidiniz aşırı işliyorsa da düzenli işlemesini sağlar. Kilo alımını kontrol ettiği ve bağırsak ile sindirim sistemini düzenlediği için de hindistan cevizi suyu hipotiroid durumu için birebirdir.

 

* Hindistan cevizi suyu hücresel oksitlenme ile savaşır
* Hindistan cevizi suyu vücudu nemli tutar
* Hindistan cevizi suyu saçları, cildi ve tırnakları besler

Hipotiroid tedavisi için hindistan cevizi suyunu nasıl tüketeceksiniz?

hindistancevizi

Hergün her öğünden sonra iki üç bardak Hindistan cevizi suyu içmeye çalışın. Bunu 20 gün boyunca sürdürün. 10 gün ara verin ve tekrarlayın.

İsterseniz hindistan cevizi yağını da deneyin. Ayrıca faydalıdır. Doğal olarak üretilmiş organik Hindistan cevizi suyu aldığınıza emin olun.

Soğuk bir yerde tutun, ve özellikle sabahları olmak üzere günde bir yemek kaşığı tüketin.

518843-coco

Hindistan cevizi suyu gibi yağı da metabolizmayı hızlandırır ve tiroid hormonunun üretimini uyarır.
Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…

Kaynak: Hayat Mutfakta

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »