Neden kendimizi sabote etme ihtiyacı duyarız?

Öyle bir kişi düşünün ki hayatında birçok şeyi gerçekleştirmek istiyor ama bir türlü başaramıyor, istediği hedeflere yaklaşamıyor. Belki de o kişi hep aynı plan doğrultusunda ilerliyor ve sonuçların değişmesini bekliyor. Kişi, farkında olmadan kendisini bir döngünün içerisine hapsediyor ve kendisini sonuçlara mahkum ediyor. Geçmişe dönüp baktığınızda amacınıza ulaşamadığınız bazı durumları hatırlayabilirsiniz. Nedenini ve nasıl olduğunu hatırlamasanız da bunun muhtemel açıklaması, öz sabotajdır. Çünkü kişinin en büyük engeli yine kendisidir. Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz öz sabotaj konusu ile ilgili bakın neler söyledi

Bunu başaracak kadar iyi değilim, sevilmeyi hak etmiyorum, keşke daha güzel olsaydım, yaptığım işi kimse beğenmiyor… Bu ve benzeri cümleleri kendinizle konuşurken dile getiriyor musunuz? Gerçekleştiremediğiniz hayalleriniz için pişmanlık duyuyor, fakat alışkanlıklarınız yüzünden yerinizden kıpırdayamıyor musunuz? İşte kendini sabote etmek tam da böyle bir durum.

Bulunduğunuz yerden ayrılmak her zaman o kadar da kolay değildir. Değişim riskli, zaman, alan ve emek gerektiren bir süreçtir. Ayrıca belirsiz oluşu da kaygı oluşturan bir faktördür. Bu değişimi göze almadıkça kendinize olan güveniniz de zamanla sarsılacaktır. Çünkü konfor alanının dışarısına çıkmak gözünüzü korkutacaktır. Bu durumun içerisinde yer almaya devam etmek öz saygınızı da kaybetmenize neden olur. Bu nedenle kendinizi algılama biçiminizle ilgili bir gözden geçirme gerçekleştirmeli ve değişimle barışmalısınız. Mevcut dar alanımızın güvenirliğine duyduğumuz inanç, değişim ve gelişim kademelerimizi engelleyen hatalı bir düşünce yaklaşımıdır. Kendi kendini sabote eden insanlar başarılı olmanın önüne set çekerler. Kendilerini düşman oluşturan bu insanlar, kendilerine neyin iyi geleceğini bilseler de, bu davranışları sergileyemez ve isteklerinden mahrum olurlar.

Freud, uygarlık geliştikçe özgürlükle, güvenliğin yer değiştirdiğine işaret etmektedir. İşte güvenlik konusunda gittikçe artan muhtelif kaygıların ortaya çıkması, kendimizi sabote etmekle sonuçlanmamalıdır. © Milliyet

Kendimizi sabote etmemizin sebepleri nelerdir?

Kendi kendini sabote etmenin birçok sebebi bulunabilir. Örnek verecek olursak;

-Hata yapma korkusu,

-Sorumluluklardan kaçmak,

-Başarısızlık ve eleştirilme korkusu,

-Başarı korkusu (Beraberinde yalnızlığın geleceğini düşünmek)

-Kendini değersiz hissetmek,

-İyi şeyler hak etmediğini düşünmek,

-Değişimi kabullenmemek,

-Çevresel baskılardan ürkmek

Ayrıca, bu eylemin kökeni çocukluk yıllarına dayanıyor da olabilir. Bazı çocuklar anne ve babalarına başarılı görünerek onları mutlu etmek ve dikkatlerini çekmek ister. Bu nedenle kendilerini olduğundan daha yetenekli ve zeki gösterme çabası içine girerler. Bu eğilim de yıllar içerisinde kendini sabote etmeye dönüşebiliyor.

Diğer taraftan bilinçaltına yerleşmiş yanlış düşünce kalıplarına da dikkat etmek gerekiyor. Örneğin çocukluk yıllarında; varlıklı kişilerin, haksız ve hileli kazançlarla zengin olduklarına inandırılmış yanlış bir düşünce yaklaşımı, o kişinin önüne çıkan zengin olma ile ilgili fırsatları yok saymasına sebebiyet verebilir. Böylece kişi, zengin olmak için bilinçli olarak çok çaba harcamasına rağmen bilinçaltına yerleşmiş bu hatalı düşünce virüsü nedeniyle kendini sabote ederek bir türlü emeline ulaşamayacaktır.© Milliyet

Kendi değerinizin farkına varın

İnsanın kendini pozitif algılaması, benlik ilişkileri sırasında önem kazanıyor. Bir Afrika atasözünün dediği gibi kendi içinizde düşmanınız yoksa dışarıdaki düşmanlar sizi incitemez. Önceliğiniz kendinize inanmak olmalı.

Öz benlik, öz yeterlik gibi kavramlar çocukluk dönemlerinden itibaren geliştiriliyor. Bu noktada ebeveynlerin çocuklarla olan ilişkileri büyük önem taşıyor. Kaliteli bir iletişim, bireylerin geleceğini şekillendiriyor. Nasıl bir yaşam kalitesine sahip olacağınız ve davranış şekilleriniz bu dönemlerden itibaren kendisini açığa çıkarıyor. Dolayısıyla ebeveynlerle gerçekleştirilen kaliteli iletişim öz sabotaj riskini azaltıyor.

Hangi yaş grubunda olursanız olun, başarısızlık ve başarısızlığa karşı hissedilen tehditlerin de insanlara öğrenme ve gelişme fırsatları meydana getirdiğini unutmayın. Başarısız olunan durumlarda, benliğinize olan saygınızı korumak için sabote etme stratejilerine başvurmak yerine başarısızlığa neden olan durumlarla yüzleşebilirsiniz. İş ve özel hayatımızda daha öz güvenli, mutlu, gelişime açık ve başarılı bireyler olabilmenin yolu buradan geçiyor.

Genel kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

D&R web satışlarında % 40 indirim fırsatı ve sembollü yıldız ritüel kartı hediyesiyle

Çalakalem Gezilerim... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Audrey Hepburn’den Her Kadının Kendinden Bir Parça Bulacağı Zarafet Dolu 16 Söz

O, sinemanın tanrıçalarından biriydi. Oyunculuğuyla, güzelliğiyle, zarafetiyle, tertemiz kalbiyle ölümünün üzerinden yıllar geçse de sevilmeye devam ediyor. Sinemanın dışında da bu güzel sözleriyle geçmişten bugüne ışık tutan, her daim örnek alınması gereken bir kadın olarak kalacaktır. ☺

1. “Nasıl yaşanacağını, kenarda durup izlemeden dünyanın nasıl hem içinde hem dışında olunacağını öğrendim. Bir daha asla ama asla hayattan kaçmayacağım. Aşktan da…”

"Nasıl yaşanacağını, kenarda durup izlemeden dünyanın nasıl hem içinde hem dışında olunacağını öğrendim. Bir daha asla ama asla hayattan kaçmayacağım. Aşktan da..."

2. “Yalnız olmak istemiyorum, yalnız kalmak istiyorum.”

"Yalnız olmak istemiyorum, yalnız kalmak istiyorum."

3. “Bir insan hakkında, başkalarının onun hakkında söylediğinden çok, onun başkaları hakkında söylediklerinden fikir sahibi olabilirsiniz.”

"Bir insan hakkında, başkalarının onun hakkında söylediğinden çok, onun başkaları hakkında söylediklerinden fikir sahibi olabilirsiniz."

4. “Hayatta tutunabileceğiniz en iyi şey birbirinizsiniz.”

"Hayatta tutunabileceğiniz en iyi şey birbirinizsiniz."

5. “Asla yok olmayan tek güzellik, zarafettir.”

"Asla yok olmayan tek güzellik, zarafettir."

6. “Gerçek arkadaşlar, seçebildiğiniz ailenizdir.”

"Gerçek arkadaşlar, seçebildiğiniz ailenizdir."
"Şu kedi gibiyim, isimsiz bir serseri. Biz kimseye ait değiliz, kimse bize ait değil. Birbirimize bile ait değiliz."
"Bir kadının güzelliği gözlerinde görülür. Çünkü aşkın ikamet ettiği kalbine açılan kapı, gözlerdir."

9. “Şıklık, asla eskimeyecek güzelliktir.”

"Şıklık, asla eskimeyecek güzelliktir."

10. “Hayatı hayat yapan en önemli şey ‘mutlu olmak’tır. İşte bu, tüm sorunların en gizli anahtarıdır.”

"Hayatı hayat yapan en önemli şey 'mutlu olmak'tır. İşte bu, tüm sorunların en gizli anahtarıdır."

11. “Yaş aldıkça iki elin olduğunu keşfedersin; bir tanesi kendine yardım eder, diğeri başkalarına…”

"Yaş aldıkça iki elin olduğunu keşfedersin; bir tanesi kendine yardım eder, diğeri başkalarına..."

12. “İmkansız diye bir şey yoktur! Çünkü ‘imkansız’ kelimesinin içinde bile ‘imkan’ vardır.”

"İmkansız diye bir şey yoktur! Çünkü 'imkansız' kelimesinin içinde bile 'imkan' vardır."
"Sık sık yalnız kalmalıyım. Cumartesi gecesinden pazartesi sabahına kadar evimde tek başıma olduğumda gayet mutlu olabilirim. Bu yalnızlık belki de benim uzun yol için en etkili yakıtım."
"Sesini iyi ayarla! Neden değiştiresin ki? Kavga esnasında yükseltince daha mı haklı oluyorsun? Herkesin bir yaratılış sesi var, kendini tanı ve mutlu ol."

15. Yaşamak…

Yaşamak...

16. İnanıyorum…

İnanıyorum...
Genel kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »