Evet, havaya cemrenin düştüğü baharın müjdecisi bu günlerin enerjisi çok yüksek olup dilek dilemek için bize iyi bir fırsat verir. Ayrıca 20.02.2020 sayısal değer olarak da çok önemlidir.
Gökyüzünün bizi kucaklayan bu durumundan faydalanıp 19 – 20 – 21 şubat tarihleri arasında at nalı ritüelini yapabilirsiniz.
Ritüel Malzemeleri:
Yeşil Karton
Sarı mum ve altlık
Yeşil yazan kalem
Bir bardak su
Bir avuç toprak
İçinde yeşil yapraklı yonca olan bir büyük sarı at nalı (çizim ya da baskı olabilir)
İki adet daha küçük sarı at nalı (çizim ya da baskı olabilir)
İki adet sarı lira (çizim ya da baskı olabilir)
Bir adet sevdiğin takı
Ritüelin Yapılışı:
Gündüzden ritüel malzemelerini hazırlıyoruz (küçük at nallarından biri aşağı biri yukarı bakıyor ona dikkat edin lütfen). Ve akşam dokuzda sarı mumu yakarak ritüeli başlatıyoruz.
Aşağı doğru bakan at nalının yanında kalan boşluğa kurtulmak istediğimiz olumsuzlukları, düşüncüleri, olayları yazıyoruz. Ve bir altlık alıp sarı mumun alevinden yararlanıp olumsuzlukları yazdığımız kağıdı yakıyoruz. Yakarken de “tüm olumsuzluklar yandı bitti kül oldu, oh be” diyoruz.
Yeşil kalemi elimize alıp büyük at nalı ve yoncanın olduğu kağıda “iki sıfır, sıfır iki, iki sıfır iki sıfır kapısını açıyorum” diyerek tarihi yazıyoruz.
Şimdi sıra dileklerimizi yazmaya geldi. Yukarı doğru bakan at nalının kenarında kalan boşluklara da dileklerimizi yazıyoruz ve kağıdı suya bırakıyoruz. Altın liraları da suya bırakıyoruz.
Sevdiğimiz takıyı sol elimize alıp şu sözleri söylüyoruz “iki sıfır, sıfır iki, iki sıfır iki sıfır enerji kapısını açıyorum, yayıyorum, güçlendiriyorum. At nalı şans ve bereketin sembolüdür. Bu sembol ve sayı enerji frekansıyla hayatıma şansı, bolluğu, bereketi ve dileklerimin olmasını davet ediyorum. Şimdi ve burada oldu oldu oldu”. Sonra da takıyı suya bırakıyoruz.
Ritüeli bitirince sarı mumu söndürüyoruz ve bir sonraki ritüelde kullanmak üzere saklıyoruz.
Ertesi gün istediğimiz bir zaman sudaki takıyı sudan çıkarıp takıyoruz ve üç gün boyunca çıkarmıyoruz. Takıya başkası dokunur ya da takı düşerse, koparsa ritüeli tekrarlıyoruz.
Suyun içindeki dilek kağıdını ve altın liraları toprağa gömüyoruz. Üstüne suyu döküyor ve bir avuç toprağı da serpiyoruz.
Yeşil kartonu, büyük at nalını ve dört yapraklı yoncayı daha sonra kullanmak üzere saklıyoruz.
Takıyı da istediğimiz zaman tekrar kullanıyoruz.
Şifa olsun,
Anette İnselberg
Bir Cevap Yazın