Suda içilmiyor salak…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

İnsanı Edebine Göre Seç!

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bugün 23 Nisan Neşe Doluyor İnsan…

Bugün 23 Nisan Neşe Doluyor İnsan…

En Güzel Bayram Bu Bayram… Hepimize Kutlu Olsun…

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Machu Picchu Bugüne kadar çok iyi korunarak gelmiş olan bir İnka antik şehridir.

İşte benim biriciğim Machu Picchu hakkında tarihi bilgi…

Machu Picchu Bugüne kadar çok iyi korunarak gelmiş olan bir İnka antik şehridir.

7 Temmuz 2007 tarihinde,Dünyanın Yeni Yedi Harikası’ndan biri olarak seçilmiştir. And Dağları ‘nın bir dağının zirvesinde, 2.360 m yükseklikte, Urubamba Vadi…si üzerinde kurulmuş olup Peru’nun Cusco şehrine 88 km mesafededir. Şehir, İnka’lı bir hükümdar olan Pachacutec Yupanqui tarafından 1450 yılları civarında inşa ettirilmiştir. İspanyol istilacılar 1532 yılında buraları işgal ederken sık dağlar arasında kalmış bu şehir, istilacılar tarafından fark edilmemiş ve bu sayede zarar görmemiştir. Machu Picchu 200’den fazla, merdiven sistemiyle birbirine bağlı olan taş yapıdan oluşur.

Şehrin 3000 basamağı bugün hala gayet iyi durumdadır. Kuruluş amacı ve anlamı bugüne kadar gelmiş olan tartışma konusudur. Günümüze gelmeyi başarmış bilimsel kanıt içerikli çok fazla ipucu bulunmamasından, sadece tahminler yapılabilmektedir. Bu yüzden o zamanlardaki adı bilinemeyen şehir, ismini bugün yakınlarda olan bir dağ zirvesinden almıştır. Şehrin tarım alanı olarak kullanılan teraslardan oluşan bölümleri, Eski Zirve (Quechua dilinde: Machu Picchu) denen dağın eteklerindedir.

 Şehrin sonunda ise Genç Zirve (Quechua dilinde: Wayna Picchu) yükselir. Antik şehirde taş pencere Şehirde içinde 100’den fazla insan iskeletinin bulunduğu 50 adetin üzerinde mezar keşfedilmiştir (ilk başlarda bunların %80i kadın olduğu sanılmış, ama sonraki incelemelerde eşit dağılım olduğu tespit edilmiştir). Bu keşfe istinaden şehrin, İnkalar’ın yetiştirme ve disiplin yeri olduğu teorisi geliştirilmiş.

Ancak zamanımızda bu teori geçerliliğini yitirmiş durumdadır. Daha çok bugün kabul gören teori, şehrin 700’den fazla İnka asil ve din adamına ev sahipliği yapmış olduğudur. 1912 ve 1913 yıllarında Bingham, şehri ortaya çıkarmaya başladı. 1915’de Machu Picchu araştırmalarıyla ile ilgili bir kitap yayınladı.

National Geographic Society’nin Nisan 1913 sayısını Machu Picchu şehrine ithaf etmesiyle meşhur oldu. Şehrin aslında 2 yıl öncesinden keşfedildiği, ama şehrin altınlarının ABD’ye götürülmesi için Bingham’ın zaman kazanmak istediği iddia edilmektedir.

Diğer bir yerlilerin iddiası ise, köylülerin çoktan 1901 yılında şehri keşfetmiş olduğu ve Bingham’ın keşfinin tesadüf olmadığıdır
Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Amanınnnn ne çok kişi var burada??? Sahi kaç kişi var ???

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Olgun insan:

Aşkın çiçeği Nar çiçeğidir… İşte efsanesi…

Efendim Hindistan’da, hala devam eden Kast sistemi var. Ayrımcılığın en zehirlisi…Hele en alt kasttansanız, yandınız.. Öle ki kurtula..
Mihracenin güzel kızı, aşkın gözü kör ya.. Gitmiş en alt kasttan bir delikanlıya tutulmuş. Mümkün mü?..
Anlaşıp kaçmışlar.. Mihrace bütün adamlarını peşlerine takmış.. Günler sonra yakalayıp huzura getirmişler. Delikanlının kellesi oracıkta kesilmiş. Mihrace, kızının da, sarayın kulesine kapatılmasını emretmiş. Kızı içeri atmışlar. İkinci emir gelmiş.. “Kapıları ve pencereleri örün..”
Kızın ağlamaları, çığlıkları giderek zayıflamış, sonunda kesilmiş.. Yağmur mevsimi gelmiş, sırılsıklam olmuş taş duvarlar.. Yağmurlar bitince kulenin taşlarının arası yeşermiş önce.. Sonra dünya güzeli çiçekler açılmış kuleyi saran.. “Anarkali” demişler çiçeğin adına.. Kızın adı oymuş çünkü..
Anarkali “Nar Çiçeği”nin Hintçesi..Rivayet şu ki; O güzelim ateş rengi nar çiçeklerinin çıkış yeri Güzeller Güzeli Anarkali nin aşk dolu kalbidir.
Anarkali’nin mezarı şimdi Pakistan’a ait Lahore’da.. Yolunuz düşerse..

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

İyi bir Türk kahvesi pişirmenin püf noktaları…

kahveyi ocağa koymadan önce oda sıcaklığındaki su ve şekerleri iyice karıştırınız, sonra ise hiç dokunmayınız.

Kahveyi bir taşım kaynatıp, köpürttükten sonra fincana koyuyor, geri kalanı tekrar ocakta pişiriyorsunuz.

Kahve piştikten sonra 30- yada 40 saniye dibinin çökmesini bekliyorsunuz

Sonra kehve fincanının yanına Türk lokumu koyup servis ediyorsunuz

Yemekte Ne Var ??? kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Ay seni ve başlayacağın herseyi kutsasin.

Ay seni ve başlayacağın herseyi kutsasin…

ve güneş aydınlatsın.

Evren enyuksek koruma ve sefkatle seni sarsın.

Meleklerin himayesinde olduğunu hemen simdi hatirla.

Ve ISIK olduğunu.

Ve öyle dir.

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Psikolojim Bozuk Sürüye Katılamıyorum…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Topraklanma Egzersizi…

Aşağıdaki egzersiz dünya enerjisine kanal olma uygulaması için iyidir, hem sizin topraklanmanız için hem de gezegenimizi iyileştirmek için. Gezegenden yukarıya enerjiye kanal olduğumuz zaman, bizden geçer ve gezegene geri döner, dünyaya bize sunduğundan farklı dönüştürülmüş ve şifa enerjisi göndermiş oluruz.
 1. Ayaklarınız yere basar durumda sağlam şekilde durun, omuzlar dik, dizler hafif bükülmüş olsun.
2. Gevşeyin ve nefes alın ve tabana basan ayaklarınızın ve sizi ayakta tutan bacaklarınızın farkında olun.
3. Ayaklarınızın farkında olun. Ayaklarınızın yerden aşağıya dünyaya battığını imgeleyin. Ayaklarınız dünyanın içine ekilsin.
4. Bir ağaç olduğunuzu imgeleyin, kökleriniz ayaklarınızdan dünyanın içine uzansın. Bırakın kökleriniz toprak ve kaya tabakalarından, dünyanın derinliklerine, sıcak, titreşen, erimiş merkezine dalsın. Kökleriniz dünyanın merkezine ulaştığında, onlara bir çapa ekleyebildiğinizi imgeleyin, sizin özgürce ilerlemenize, ama dünyaya bağlı kalmanıza izin veren bir çapa.
Yukarıdaki egzersiz sizi topraklar. Eğer topraklandığınızda bu enerjiye kanal olmak isterseniz aşağıdakileri takip edin :
5. Omurganızın ve kökünüzün (ilk çakra) dünyanın enerjisine açıldığını hissedin ve bir ağacın kökleri gibi, dünyanın enerjisinin omurganıza kolayca ve çabasızca yükselmesine izin verin. Her nefes alışınız ile enerjinin size aktığını imgeleyebilirsiniz.
6. Enerjinin tüm omurganızdan akmasına izin verin, tüm bedeninizi doldursun ve başınızın tepesinden dışarı aksın.
7. Enerjinin göğsünüzü ve kalbinizi doldurmasına izin verin ve kollarınızdan ve ellerinizden dışarıya aksın, kollarınız ve elleriniz içinden enerjinin aktığı bir hortum imiş gibi.
8. Enerjinin omurganızdan yukarıya ve kollarınızdan ve ellerinizden dışarı aktığını hissettiğinizde, ellerinizi yere koyun ve bu enerjinin gezegenimizi beslediğini ve iyileştirdiğini bilerek enerjinin geriye dünyaya dönmesine kanallık yapın.
Topraklanmanızı sürdürmenin bir yolu ayaklarınızın tabanlarının farkında olmaktır, özellikle böbrek meridyeninin başlangıcının (ayak kemerinin başlangıcında, ayağınızın topuğunun hemen ötesinde yerleşiktir
Bu dönemde çok önemli. Lütfen her gün yapmaya çalışın.
Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Hangi organ olurdunuz?

Bedenimiz birer makine gibi. Farklı işlevleri olan onlarca organ, tek bir amaç için çalışıyor: Hayatta kalmak. Her bir organın önemini ve gerekliliğini biliyoruz. Peki siz bir organ olsaydınız, hangisi olurdunuz?

 

http://testyourself.tr.msn.com/olcer/Hangi_organ_olurdunuz/Start.aspx

Ortaya Karışık kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

İzin verdiğin kadar bilebilirler seni ,

İzin verdiğin kadar bilebilirler seni , gerisi sadece ” zannettikleri “….:)

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Sana ışık tutanlara sırtını dönersen,

Tanıdık varsa yemem?

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »