Duvarları en yüksek hapishane; ailemizin,arkadaşlarımızın,çevremizin (elalemin) bize uygun gördüğü ve kurduğu yaşam biçimiDİR…Üstelik içinden çıkamazsan süresi MÜEBBET’tir…
Anette
Çok büyük bir probleminiz mi var??? Üzülmeyin hepimizin var… Biz zaten bu dünyaya bu durumları deneyimlemek için gelmedik mi???
Hepimize kendi sınıfımıza ve karmamıza göre deneyimler geliyor. Ne yapalım sizinki bu defa problem şeklinde olmuş. Öncelikle moralinizi bozmayın. Sonra sorununuzu çözmek için bölümlere ayırın.
Ben her defasında sorunu bir fil olarak düşünürüm. Ve her çözmem gereken parçaya da filin bir organıyla özdeşleştiririm. Fili tamamladığımda sorun da tamamlanmış olur. Fil de yürür gider:)
Bu hafta filin hortumu, öbür ay dişleri, üç ay sonra kulakları, dört ay sonra ayakları, tırnakları, beş ay sonra derisindeki sert kıllar derken bir bakarım fil tamamlanmış, ben dertlerimden arınmışım.
Daha gelsin yeni deneyim diyemeden evren bana başka bir ”oyun” hazırlamıştır bile…
Hepimize sağduyulu ”oyunlar” yaşamak nasip olsun…
Sağlıcakla,
Anette İnselberg
Bazı davranışların tekrarlarsın ve bundan hoşlanmazsın. Kendini değersiz görürsün. Kendini işe yaramaz görürsün. Kendine saygın kalmamıştır. Yerlerde sürünürsün ve fakat sonra toparlanırsın ayağa kalkarsın ve aynı davranışı tekrarlarsın, tekrarlarsın, tekrarlarsın.
Ve giderek kendini sevmemeye başlarsın.
Ya güzel kardeşim o zaman kendinden nefret etmene sebep olan davranışı yapmasana…
Ya yap ve işte ben buyum diye kabul et ve rahatla…
Ya da yapmaktan vazgeç bu kadar basit.
Gerisi kendini kandırmaya devam…
Sağlıcakla,
Anette İnselberg
Ne yaşananlar, ne olaylar, ne iniş çıkışlar beni incitiyor.
Beni acıtan duyduğum sözler,
Ne kulaklarım duymak, ne zihnim anlamak istiyor,
Ama nafile,
Hepsini kucağımda buluyorum insafsızca
Tökezleyip düşecek gibi olduğumda
Ellerimi açıyorum, kucağımdaki sözcükler sağ sola dökülüyor
Kurtuluyorum bu ağır yüklerden
Ve yürüyüp yoluma devam ediyorum
Anette İnselberg
Kışın nasıl baharın geleceğini biliyorsak, yazın da sonbaharın geleceğini biliriz. Ve hiç birine direnmeyiz. Kabule geçer ve kendimizi şartlara göre hazırlarız…
O zaman üzüntüyü, kederi, ağlamayı, yalnızlığı niye dışlıyoruz ki…
Neşe, sevinç ve mutluluk gibi onlar da yaşanmayı haketmiyor mu? Tüm duygularımızın bize öğrettiği başka bir şey vardır. Ben tüm ama tüm duygularımı gönülden kucaklıyorum, iyi ki hepsini hissedebileceğim bir hayata sahibim…
İyi ki varlar… İyi ki varsınız…
Anette İnselberg
Hepimiz zaman zaman bize ağır gelen, umutsuzluğa sürükleyen olaylarla karşılaşırız.
Keşki olmasa ama hayatta olmanın kuralı bu…
Böyle durumlarda başvurduğum bir yöntem vardır, naçizane tavsiye ederim…
Olayı değiştiremezsiniz ama olaya bakış açınızı değiştirebilirsiniz…
Sizin yükünüzü alacak, gönlünüzü ferahlatacak yeni bir bakış açısı geliştirmeye bakın…
Eğer tek başınıza yapamıyorsanız, bir arkadaşınızdan, ailenizden
Ya da mutlaka bir uzmandan destek alın…
Herkese iyi haftalar…
Anette
Hayat arkadaşınız için bu cümleleri kurabiliyor musunuz?
O benim hem kardeşim hem abim
Hem arkadaşım hem kocam
Hem öğretmenim hem öğrencim
Hem en nefret ettiğim hem en sevdiğim
Nefes alışım, alışkanlığım, sürprizim
Desteğim…
O benim her şeyim
İşte bunları diyebiliyorsanız…
Tutuşun el ele
Başlayın sonsuza uzanan yolculuğa…
Anette