Bütün vücudu iyileştiren en etkili karışım bal limon karbonat sarımsak…

bal-limon-karbonat-sarımsak[1]

Bütün vücudu iyileştiren en etkili karışım bal limon karbonat sarımsak…

Antibiyotik kullanmanıza gerek yok. Kanserden korunmak için, formda kalmak için, vücudu detoks yapmak için bu en güçlü doğal antibiyotiği kullanmanız yeterli. Herkese tavsiye ediyoruz bu karışımı yapın ve sosyal medya hesaplarınızdan paylasın. Ulaşabildiğiniz kadar kişiye ulaştırın.
Bütün vücudu iyileştiren en etkili karışım için gerekli malzemeler:

1 adet tam sarımsak,

2 adet limonun suyu,

100 gram organik bal,

1 çay kaşığı karbonat.

Bu malzemeleri temin ettiyseniz hemen yapılışına geçelim.
Bütün vücudu iyileştiren en etkili karışım yapılışı: Sarımsakları soyup küçük parçalar halinde kesin, limon suyunu, bal ve karbonat ile karıştırın. Karışımı temiz ve kuru bir cam kavanoza koyun 8-10 gün kadar buzdolabında bekletin.
Bu tedavi Tibetliler tarafından yapılır ve Tibet ilacı olarak da bilinir.
Bütün vücudu iyileştiren en etkili karışım hangi durumlarda kullanılır
Antioksidan özelliklerinden dolayı bu karışım kanseri, diyabeti, kabızlığı, osteoporozu önler ve önlemeye yardımcı olur, destekler. Limon ve karbonat karışımıyla oluşan PH dengesi vücudumuzu alkali yapar be pek çok hastalıktan korur. Yapılan araştırmalar da göstermiştir ki bu karışım kanser tedavisinde kullanılan sitostatiklerden 10.000 kat daha etkilidir. (Sitostatik kanser hücrelerininin bölünüp büyümesini engellemek için kullanılır)
Sarımsak en güçlü doğal antibiyotik olarak bilinir. Araştırmalar vücuttaki her türlü bakteriye karşı etkili olduğunu, vücudun şeker ve kanser hastalığından korunmasına yardımcı olduğunu göstermiştir.

Kanser tedavisi için günde üç çay kaşığı tüketin ve 6 ay süreyle devam edin.
Kanser ve şeker hastalığının önlenmesi için, kahvaltınızdan önce her gün bir çay kaşığı alın 4 ay boyunca.
Formda kalmak için, aç karna ayda 7 gün (en fazla 6 ay) tüketin.
Bağırsakta ki bakteriler için, bu karışımı 10 gün boyunca günde bir çay kaşığı kadar aç karna tüketin.
Tam bir detoksifikasyon için, bir ay süreyle günde 3 çay kaşığı alın.
Kaynak: Bayanlar billi

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Su İçmenin İnanılmaz Faydaları…

27857955_1898921440131755_4444635206793000544_n[1]

Sadece 9 gün düzenli su içen biri, günde 8 km yürüyüş yapmış gibi kalori yakar…

Su içen kişinin cildinde gözle görünür oranda parlaklık oluşur…

Her sabah su içen birinin metabolizması içmeyene göre % 25 daha hızlı çalışır…

Su içen kişi kolay kolay hasta olmaz, ilaçlara ihtiyaç duymaz…

İnsan beyninin %75-85 i sudur, su içmek beynin iyi çalışmasını sağlar…

Günde 5 bardak su içen birinin kalp krizine yakalanma oranı %40 düşer

Suyu düzenli tüketenler fazla yiyeceğe ihtiyaç duymazlar…

Su, insan vücudundaki toksinlerin dışarı atılmasında çok önemlidir…

Koyu renk israrınız varsa kesinlikle yeterli miktarda su içmiyorsunuz

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bağırsaklarınızı Bu Tamamen Doğal Yöntem İle %100 Temiz İlk Günkü Gibi Yapın

922[1]

 

Bağırsaklar, sindirim sistemimizde mideden sonra gelen, besinleri parçalayarak kana geçmesini sağlayan en önemli organlarımızdandır. İnce bağırsak, besinleri en küçük moleküllerine kadar parçalar ve emilimi sağlar.

İnce bağırsakta sindirilemeyen gıdaları sindirmek, kalan suyu emerek dışkıyı kuru halde vücuttan uzaklaştırmaya yarayan kısma kalın bağırsak denir. Bağırsaklarımız kimi zaman işlevini tam yerine getirmeyince vücutta çeşitli sorunlar yaşarlar.

BAĞIRSAKLARIMIZIN SAĞLIKLI OLMASI ve BAĞIRSAK TEMİZLİĞİ GERÇEKTEN ÇOK ÖNEMLİ HUSUSLARDIR.
Bağırsak temizleme sağlığımız için yapılması gereken önemli uygulamalardan birisidir. Niye mi, birincisi zamanla bağırsaklar çeperlerimiz zararlı bakteri, mantar ve bu organizmaların atıklarıyla bir tabaka halini alır.

Bağışıklık sistemimizin temeli olan hücrelerin yüzde 70’i bağırsak duvarlarımızda yaşar. Kötü bir sindirim, kötü bir beslenme, stres, çevresel toksin maddeler birleşince, bağırsaklarınızın sağlığı giderek azalıyor.

Eğer kolonlarda atık maddeler zamanla birikir ve kolon temizliği yapılmazsa ciddi sağlık problemlerine yol açabilir, bu problemler kabızlık, şişkinlik, bağırsak gazı, hazımsızlık, göbekte aşırı şişkinlik ve gerginlik hissi, sinirlilik, alerjik hastalıklara yatkınlık ve daha pek çok sağlık sorununun oluşmasında etkilidir.

1- Öncelikle günde 8 bardak yani ortalama 1,5 litreden az su içmeyeye çalışıyoruz. Sadece su içerek bile bağırsaklarınızı temizleyebilirsiniz ama eğer bir tıkanıklık varsa aşağıdaki yöntemler işinize yarayacaktır.

2- Sabahları aç karnına iki adet kayısı kurusu yiyoruz. Ardından yine kahvaltıdan önce bir bardak suya bir kaç damla limon veya sirke damlatarak sıcağa yakın ılıklıkta içiyoruz.

3- Akşamları 1-2 tane Keçiboynuzu yedikten sonra 1-2 bardak ılık su içiyoruz. Keçiboynuzunda bulunan lifler bağırsaklarınızı temizleyecek ve kabızlık sorununuzu kökünden çözecektir. Ayrıca günde bir bardaktan fazla olmamak kaydıyla rezene çayı içebiliriz.

4- Gece yatmadan önce 1 bardak ılık limon-bal karışımını içip yatıyoruz. Bu kürü aralıksız tam 10 gün uyguluyoruz. Bu süreçte günde 8 saatten az uyumamaya gayret ediyoruz.

5- Rezene çayı’da bağırsak hareketliliği için etkili çaylardan birisidir ve aşırıya kaçmadan günde bir kahve fincanı içilmesi halinde kolon temizliği için yardımcı olacaktır.

6- Etkili bir kolon temizleme için günde 20 dakika çok hafif tempoda yürüyüş veya ev içinde çok hafif karın egzersizleri yapıyoruz. ( Yere uzanıp bacaklarımızı karnımıza doğru çok hafif hareketlerle ve ağır çekimde 10 dakika çekiyoruz ). Bu hareketler sayesinde kolon hareketleri hızlanacak ve tıkanan borularda ki parçacıklar hareket haline geçecektir.

PERHİZ YA DA ORUÇ:
Haftada bir yada iki kez perhiz yapın. Bu sırada vücut sindirilmemiş olan yağları sindirir ve genel bir rahatlama sağlar. Perhizden sonra soğan, sarımsak, yoğurt, kefir gibi gıdaları yiyerek kolon temizliğine destek olabilirsiniz.

Oruç asla bir perhiz değil, ibadettir fakat Peygamber efendimizin bile haftada 2 gün oruç tuttuğunu biliriz. Bu yüzden perhiz yerine oruçta tutmanız sıhatiniz için oldukça faydalıdır.

BAL + ELMA SİRKESİ KARIŞIMI
Bu bağırsak temizleyen içeceği yapmak çok basit. Yukarıda bahsettiğimiz pastörize edilmemiş elma sirkesi ile organik bal gerekli. Bir bardak dolusu hafif sıcak suyun içerisine, 2 Yemek kaşığı elma sirkesi , 2 Yemek kaşığı organik bal ekleyin.

Bu karışımı bal tamamen eriyene kadar karıştırın ve günün başında ya da herhangi bir zaman diliminde içebilirsiniz.

kAYNAK: SEVİLEN HİKAYELER

 

 

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Vücudunuz D Vitamini Eksikliğiniz Olduğunu Bu 13 İşaretle Gösteriyor

728xauto[1]

 

 

Gün geçtikçe D vitamini eksikliğinin sağlığınızı ne kadar olumsuz etkilediği ortaya çıkıyor.
Kalsiyum emilimini hızlandıran ve kemiklerinizin gelişmesini sağlayan D vitamini, özellikle dişleriniz ve iskeletiniz için çok önemli. Çoğu kişinin yeterince alamadığı vitaminlerden en önde geleni.
D vitamini eksikliğinin tespiti dikkat isteyen bir iş. Eksikliği birçok hastalığa kapı açıyor.
Bu nedenle belirtilerinden haberdar olmak çok önemli.
İşte D vitamini eksikliğinde vücudunuzun size verdiği 13 işaret.
D vitamini eksikliği nedir?
D vitamini eksikliği, neredeyse dünyanın her ülkesindeki insanları etkiliyor.
Eğer fazla dışarıya çıkmıyorsanız ve güneş ışığı almıyorsanız D vitamini eksikliği çekmeniz işten bile değil. Vücut bu vitamini kendiliğinden üretemiyor. Güneş ışığı almanız gerekiyor.
D vitamini yağ hücrelerinde aylarca depo edilebiliyor. Ancak soğuk bölgelerde yaşıyorsanız, D vitaminleri vücut tarafından hızlıca kullanılıyor. Bazı kaynaklardan aktarılanlara göre, D vitamini vücutta ortalama üç ay boyunca saklanıyormuş ancak bu kişiden kişiye değişiyormuş.
D vitamine ihtiyacınız olduğunun 13 işareti:

1- Kas zayıflığı/yorgunluğu
D vitamini güçlü bir sinir sisteminin olmazsa olmazıdır. D vitamini eksikliği ağrıya, kas zayıflığına ve hatta kofnitif yetersizliğe neden oluyor.
Newcastle Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, yeterince D vitamini alıyorsanız spor yaptıktan sonra daha az yorgun hissediyormuşsunuz.
2- Kemik ağrısı
Kemik ağrısı çeken 150 kişiye yapılan testlerde, %93’ünün D vitamini seviyesinin çok düşük olduğu görüldü.
D vitamini eksikliğinde kas lifleri tam olarak çalışmadığından kalça ve leğen kemiği çevresinde ağrılar meydana gelir.
3- Solunum problemleri
D vitamini solunum yollarınızın düzgün bir şekilde çalışmasını sağlayıp sizi hastalıklardan ve enfeksiyonlardan korur. Özellikle de çocuk için çok önemlidir.
Çocuğunuzda astım varsa, daha fazla D vitamini almasını sağlamalısınız. Yapılan yeni bir araştırmada, D vitamini takviyesi alan çocukların astım krizi geçirme riskinin %50 daha düşük olduğu görüldü.
4- Sıcak basması
Alnınız durup dururken terliyor mu? Oda sıcaklığı normal olmasına rağmen anormal bir şekilde terliyor musunuz? Boston University Medical Center’da çalışan Michael Holick’e göre bunların hepsi D vitamini eksikliğinin belirtisiymiş.
Yine eskiden doktorlar, yeni bebeği olan annelere alınlarını kontrol etmelerini söylerlermiş.
5- Depresyon
Yapılan birçok araştırmada D vitamini eksikliğinin depresyona neden olduğu kanıtlandı. D vitamini eksikliği çeken kadınların depresyona girme riski erkeklerin iki katı oranındaymış.
Finlandiya’da yapılan bir araştırmada D vitamini seviyesi yüksek olanların depresyona girme riski %35 daha azmış.
Yine de depresyon ve D vitamini arasındaki bağa dair tartışmalar yok değil.
6- Doğurganlık
Avustralya’da 2008’de yapılan bir araştırmada D vitamininin doğurganlıkta hayati önemi olduğu görüldü.
Ek olarak yapay döllenme yoluyla gebe kalmak isteyen anne adaylarından, D vitamini seviyesi yüksek olanlar tedaviye daha iyi yanıt veriyormuş.
7- Kronik baş ağrısı
Sık sık başınız mı ağrıyor? D vitamini eksikliği kronik baş ağrılarına neden oluyor.
Finlandiya’da 1984 ile 1989 yılları arasında 42 ile 60 yaşları arasında 2.600 erkeğin katıldığı bir araştırma yapıldı. Erkeklerden %68’inde D vitamini eksikliği ve beraberinde kronik baş ağrısı olduğu tespit edildi.
8- Cilt problemleri
Yapılan birçok araştırmada D vitamininin vitiligo ve sedef hastalığıyla savaştığı görüldü.
Greenmedinfo’dan aktarılanlara göre 2013 yılında 16 vitiligo ve 9 sedef hastasına D vitamini takviyesi verilmiş. Takviyenin ardından hastalıklarının ve belirtilerinin hafiflediği görülmüş.
9- Saç dökülmesi
Saçlarınız mı dökülüyor? D vitamini eksikliğiniz olabilir.
18 ile 45 yaşları arasında saçların dökülmesinden şikayetçi olan 80 kadının katıldığı bir çalışmada hepsinde D vitamini eksikliği tespit edildi.
10- Yorgunluk
Sık sık yoruluyor musunuz? Böyle hisseden birçok insan D vitamini eksiklikleri olduğunu bilmiyorlar.
Vücudunuz enerji üretebilmek için D vitaminine ihtiyaç duyar. D vitamini eksikliğinde günün büyük bir bölümünde yorgun hissedersiniz.
11- Yüksek tansiyon
D vitamini eksikliği direk olarak yüksek tansiyona neden oluyor. Güney Avustralya Üniversitesi araştırmacılarının yaptığı bir araştırmada kendilerini sürekli yorgun hisseden kişiler incelendi ve hepsinde de D vitamini eksikliği olduğu görüldü.
12- Kemiklerde zayıflık
30’lu yaşlara yaklaştığınızda vücudunuz kemik gelişimini durduruyor. D vitamini eksikliği bunun daha erken yaşlarda görülmesine neden oluyor.
Kemik erimesi ve D vitamini eksikliği arasındaki ilişki üzerine de yıllardır araştırmalar yapılıyor. Kalsiyum ve D vitamini takviyeleri alarak kemiklerinizin düzgün bir şekilde gelişmesini sağlayabilir ve kemik erimesinin önüne geçebilirsiniz.
13- Ruh hali değişikliği
D vitamini, mutluluk hormonu olarak da bilinen serotonin salınımında direk olarak etkilidir.
Sık sık kızgın hissediyor musunuz? Küçük şeyler sizi hemen rahatsız mı ediyor? D vitamini eksikliğiniz olabilir. Sheffield Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada D vitamininin anksiyete, uykusuzluk ve depresyona iyi geldiği görüldü.
D vitamini açısından zengin yiyecekler
Vücudunuzdaki D vitamini oranını arttırmak mı istiyorsunuz? İşte D vitamini açısından zengin olan yiyecekler:
Süt
Peynir
Yumurta sarısı
Karaciğer
Balık (Somon, levrek, turna, sardalya)
Mantar

D vitamini takviyeleri
Aşağıdaki yaş grubundakiler için D vitamini takviyeleri özellikle önerilir:
İki yaşının altındaki çocuklar
İki yaşının üstündeki koyu renk saçlara sahip çocuklar
Dışarıya fazla çıkmayan çocuklar
Balık yemeyen çocuklar
D vitamini açısından zengin yiyecekleri tüketmeyen hamile kadınlar
Dışarıda fazla vakit geçirmeyen yaşlılar

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bir limonun kabuğu, limonun içindeki sudan ”10” kat daha fazla vitamin barındırır..!

34923388_633275143675489_1165719549371219968_n[1]

Dünya’da en çok israf edilen şeylerden biride suyu sıkılmış limon kabuğudur. Genelde çöpe atılır. Oysaki buzdolabında dondurup, yeri gelince yemeklerde yada içeceğinizde kullanabilirsiniz.
Bir limonun kabuğu, limonun içindeki sudan ”10” kat daha fazla vitamin barındırır..! Bu kabuk kanserli hücreleri öldürmede çok etkilidir. Ve kemoterapiden 5 kat daha güçlüdür…
Karaciğeri ve böbrekleri temizler, strese ve sinir bozukluğuna iyi gelir…
Böyle bir nimeti çöpe atarak ziyan etmeyin…

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Kanser ve şeker hastalığı tedavisinde Kudret Narı mucizesi!

kudret-nari-fiyati-nedir-nerede-bulunur-neye-iyi-gelir--1472249258[1]

 

Kudret narı, kabakgiller türüne ait tropikal bir bitkidir ve genellikle demlenerek çay olarak tüketilir. Yapılan bazı araştırmalara göre, bu bitki kanseri ve şeker hastalığını iyileştirebilir, ayrıca pek çok sağlık sorununu önlemeye yardımcı olacak özelliklere sahiptir. Bu bitkiden yapılan çay; Afrika, Asya ve Latin Amerika’da oldukça yaygındır ve düzenli olarak içildiğinde şeker hastalarında kan şekeri seviyesini düşürdüğü bilinmektedir. O kadar ki bazı araştırmalar kudret narından “sebze insülin” olarak bahsetmektedir.

Kudret Narı Çayı Şeker Hastalığını Nasıl Geçiriyor?

Kudret narı çayı, kan şekerindeki düzensizlikleri önlemek ve tedavi etmek için önerilmektedir. Bu tür düzensizlikler genellikle şeker hastalığıyla bağlantılıdır. Kudret narının içerdiği yüksek miktarda antioksidan kandaki şeker düzeyini düşürür bu da tip-2 şeker hastaları için çok faydalıdır. Araştırmalara göre, kudret narı glikoz metabolizmasına etki ederek metabolizma problemlerine iyi gelmektedir

.Kudret Narı Kanserle Savaşmaya Nasıl Yardım Ediyor?

Kudret narının kanser karşıtı özellikleri üzerine yapılan pek çok araştırma sonucunda, bu bitkinin kanser hücrelerinin büyümesini engelleyen kanser karşıtı bir özelliği olduğu ortaya çıkarılmıştır. “Cancer Research” dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, bilim insanları kudret narı özünün içerdiği yüksek miktarda antioksidanın kanser hücrelerinin büyümesini engelleme özelliği olduğunu keşfetmişlerdir. Bunun yanı sıra, bu antioksidan özellik vücudumuzdaki hücreleri kansere karşı korumaya ve serbest radikaller, kötü beslenme, çevresel toksinler ya da sigara dumanı nedeniyle ortaya çıkan hasarları azaltmaya da yardım eder. Colorado Üniversitesi’nde yapılan bir başka araştırmadaysa, kanserli farelere belirli miktarda kudret narı özü verildiğinde pankreas tümörlerinde %64 oranında azalma olduğu ve hiç bir yan etkiye de rastlanmadığı görülmüştür. Sonuç olarak, kudret narının içerdiği yüksek miktarda antioksidan bağışıklık sisteminin etkinliğini arttırmaktadır.

Kudret Narının Yan Etkileri

Kudret narı çayı hamileler için önerilmemektedir çünkü içeriğinde bulunan bazı bileşenler düşüğe neden olabilir.

Uzun bir süre boyunca kudret narı çayı tüketmek karaciğer iltihabı riskini yükseltmektedir.

Çay karaciğer dokusu için zararlı olmasa da karaciğerde bulunan enzimlerin seviyesini arttırması damar sertliği gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Diğer yan etkileri arasında mide bulanması, kusma, ishal ve mide ülseri bulunmaktadır. Bu çay çocuklar için zararlı olabilir ve ancak bir uzman gözetiminde kullanılmalıdır.Ayrıca, kudret narını sıklıkla içmek kalp atışlarında düzensizliğe, baş ağrısına, doğurganlıkta azalmaya, kas zayıflığına ve idrar tutamamaya neden olabilir.

Kudret Narı Nasıl Hazırlanır?

Kudret narı, piyasada toz ya da öz halinde bulunabilir. Çayı hazırlamak için bir litre kaynar suya bir ya da iki yemek kaşığı toz atarak 6-10 dakika arası demleyin. Ayrıca, kudret narını kapsül olarak da bulabilirsiniz.,

Kudret Narının Diğer Faydaları

Kudret narı, alfa karoten, beta karoten, lütein ve zeaksantin gibi antioksidanlar yönünden çok zengindir.

Ayrıca, önemli miktarda A vitamini içerir, içerdiği diğer antioksidanlarla birlikte vücudu serbest radikallerden korumaya, erken yaşlanma ve diğer hastalıkları önlemeye yardımcı olur.

Kudret narı çayı içmek, sindirim sisteminin sağlığını korumaya yardımcı olur. Sindirimi ve sağınımı canlandırarak besinlerin vücuttan geçerek atılması işlevini kolaylaştırır. Ayrıca kabızlığa ve hazımsılığa da iyi gelir.

Hindistan’da, enfeksiyonlarla ve uçuk gibi cilt hastalıklarıyla savaşmak için kullanılan popüler bir tedavidir.

Detay ► https://saglikhaberleri.com/sifali-bitkiler/kanser-ve-seker-hastaligi-tedavisinde-kudret-nari-mucizesi-h103757.html

Sağlık Haberleri

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Yürümenin 20 Faydası

31961902_1046633288817367_8781448867355820032_n[1]

Günlük yaşantımızda giderek artan hareketsizliğin getirdiği hastalıklar, en önemli toplum sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Bu soruna yönelik olarak düzenli yapılan egzersizin önemi ise büyük.
Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi’nden Op. Dr. Eyüp Bakmaz, sağlığımızın temel taşı yürümenin faydalarını anlattı.
Yürümenin 20 faydasını biliyor muydunuz?

1)Metabolizmayı hızlandırır
2)Kalp kası ve diğer kasları kuvvetlendirir, daha etkin çalışmasını sağlar
3)Koroner kalp hastalıklarına karşı koruyucu rol oynar
4)Kilo kontrolünü sağlar
5)Dolaşımı düzenler, kalp, damar, beynin damarsal hastalıklar riskini azaltır
6)Kan basıncını düzenler
7)Sindirimi kolaylaştırır
8)Solunum kapasitesini arttırır
9)Şeker, yüksek tansiyon gibi birçok hastalık için koruyucu ve tedavi edici rol oynar
10)Vücuda sağlık ve zindelik kazandırır
11)Kan yağlarının düzenlenmesini sağlar. İyi huylu kolesterolü (HDL) yükseltirken kötü huylu kolesterolü (LDL) azaltır.
12)Kemiklerin kuvvetlenmesini sağlar, osteoporozu engeller
13)Eklem ve kas esnekliğini arttırır
14)Bel boyun ağrılarının hafifletir.
15)Sindirime yardımcı olur
16)Salgılanan hormonlar sonucu psikolojik olarak iyi hissetmemizi sağlar
17)Bağışıklık sistemini güçlendirir.
18)Yaşlanma süresini geciktirir
19)Düşünsel yeteneklerin gelişmesine katkı sağlar
20)Özellikle yaşlılarda fiziksel fonksiyonların iyileşmesinde katkıda bulunarak günlük yaşantılarında daha kolay sürdürebilmelerine yardımcı olur.

Neye dikkat edeceğiz?

1)1 yıl ve daha uzun süredir hareketsiz kişiler
2)40yaş üzeri ve hiç egzersiz yapmamış olanlar
3)Diyabet, hipertansiyon, diğer sistematik hastalığı bulunanlar
4)Hamileler
5)Baş dönmeleri ve baygınlık nöbeti geçirenler doktor kontrolünden geçmelidirler.

Asla yapılmayacaklar:

1)Risk grubunda iseniz hekimlerinizin olurunu almadan programınıza başlamayın
2)Çok sıcak havalarda ve günün sıcak saatlerinde yürümeyin
3)Şikayetleriniz var ise bunları önemseyip yürüyüşe ısrarla devam etmeyin
4)Herhangi bir enfeksiyonunuz var ise kendinizi iyi hissetseniz bile yürüme programınıza ara verin ya da düşük tempoda daha kısa süre yürüyün
5)Kendi kişisel programınız dışında size uygun olmayan egzersiz programlarına uymaya çalışın
6)Susadığınızda su içmeyi ertelemeyin
7)Basit nedenlerle programınızı ertelemeyin
8)Fazla terlemek amacıyla naylon sentetik giysiler giymeyin

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Zerdeçal Suyu… Mucizenin Diğer Adı… Sayısız Faydasıyla Tanışmak İçin Mutlaka Bu Yazıyı Okuyun…

34460745_121229158768142_97057280112984064_n[1]

Zerdeçal’ın Faydaları
12 Ay boyunca her gün zerdeçal suyu içerseniz sonuçlarına çok şaşıracaksınız. Muhtemelen baharatların en popüler olanlarından zerdeçalın suyu, çok değişik amaçlar için kullanılsa da bu sefer sağlığınıza çok iyi gelecek bir tarif ile karşınızdayız.Vücudunuza sayısız etkisi ve güçlü antienflamatuar, yaşlanma karşıtı ve antioksidan olma özellikleri de var.Çalışmalardan alınan 7000’den fazla bil imsel makalede kürküminin sağlığımıza pozitif etkileri yer alıyor. Sayısız faydası olan kürkümin, zerdeçalın en etkili bileşenlerindendir.Bu özellikleri nedeniyle zerdeçal suyu en sağlıklı içeceklerdendir.
Şimdi sizlere gerçek bir öyküden bahsedeceğiz:İngiltere’nin Bristol kendinde bir kadın, 12 ay boyunca her sabah aç karna zerdeçal suyu içti ve tüm sağlığı baştan aşağı değişti. Sadece 12 ay bu sudan içerek kendinde birçok gelişme fark etti: vücudu alkalileştirmede önemli aşamalardan olan ph seviyesi olması gereken düzeye ulaştı ve eklem iltihabının semptomlarını gidermeyi başardı!
ZERDEÇAL SUYUNUN HAZIRLANIŞI
Bir bardak suya bir çay kaşığı zerdeçal atın ve biraz karıştırın; sonra bir tutam karabiber de ekleyip karıştırmaya devam edin. Sıcak içiniz. Zerdeçal suyunu her gün içtiğinizde olacak şeyler:Kalp sağlığınız düzene girer: Zerdeçalın ana bileşeni olan kürkümin kan pıhtısı oluşumunu engeller, damarlardaki plak oluşumunu temizler. Japonyada 2011’de Niigato Universitesi Eczacılık ve Uygulamalı Bilimler Fakültesinde uzmanların araştırmalarına göre, 20 gün boyunca zerdeçal kürü ile deneklerin kalpleri daha da güçlenmiştir. Erkek deneklerin ayrıca kalpleri de güçlenmiştir.
2)Vücudu Alkalileştirir: Kanserin sadece asidik bir ortamda gelişebildiğini biliyor muydunuz? Zerdeçal kürü vücudunuzu alkalileştirecektir.
3)Enfeksiyonla Savaşır: Ciddi hastalıkların ilk semptomlarından biri olan iltihabı, içerdiği antienflamatuar özelliği ile dindirir. Hem de vücudu korur.
4)Kemik İltihabı Ağrılarını Dindirir: 2012’de yürütülen bir araştırmaya göre, kürkümin non sterodial antienflamatuar bir ilaç etkisi gördüğü için ve Diclofenac’tan daha kuvvetli etkileri olduğundan ağrıları kolayca dindirdiği görülmüştür.
5)Karaciğeri Korur: Zerdeçal, safra kesesinin de çalışmasını güçlendirir ve zarar gören karaciğer hücrelerini yenileyerek, zehirli toksinlerin sebep olacağı birçok sorundan karaciğeri korur.
6)2. Tip Diabeti Tersine Çevirir: 2009’da Auburn Üniversitesinde yürütülen bir çalışmaya göre, zerdeçalın diabetin tedavisinde de etkili olduğu görüldü.
7)Beyni Korur Beyindeki büyüme hormonunun azlığı (BDNF) , bunamaya ve Alzheimera neden oluyor. Bilim insanları kürküminin hormonları düzenlediğini kanıtladı. Ayrıca, yaşa bağlı gelişen beyinsel hastalıkları da önlüyor.
8) Kanser Düşmanı Zerdeçaldaki kürkümin, çok güçlü bir antioksidandır. Hücrelerin zarar görmesini engeller ve dolayısıyla kanser de oluşamaz
9)Yaşlanmayı geciktirir ve Yaşam süresini Uzatır: Ana bileşen kürkümin enfeksiyonları engelleyerek, serbest kökleri saf dışı bırakır ve yaşlanmayı yavaşlatır.
10)Sindirimi Güçlendirir: Düzenli olarak zerdeçal suyunu içerseniz vücudunuzun sindirim sistemi düzene girecektir. Alıntı
resimlerde gördüğünüz gibi , tozu yerine kök olursa daha sağlıklı ve taze . Kökü toprağa hafif yerleşirirseniz başlıyor köklenmeye . Güzel çiçeğide var , ve köklerde çoğalmış olur . Ben kendim bazen pilav pişirdiğimde 1 çay kaşığı atarım içine ve sarımsı olur , bu köke alışsak iyi olucak . Tavuk yemeklerine çok iyi gider

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

ÇEKİRDEKLERİ ÇÖP TORBASINA KOYMAYIN !!!

34199449_1867157206680806_1736102746857144320_o[2]
Yeryüzünün aldığı yağmur oranı 10 yıllık aralıklarda artar. Bu sene dünyanın periyodik olarak en çok yağmur alan yıllarından biri olacak, bu nedenle yediğiniz kayısı, şeftali, kiraz, vişne, karpuz, kavun, erik vb. meyvelerin çekirdeklerini lütfen çöpe atmayın, hele çöp poşetlerine asla hapsetmeyin.
Mümkünse herhangi bir yerde toprağın 10 cm altına gömün. Üzerine de bir bardak su dökün. Gömme imkanınız yoksa bi poşette bu çekirdekleri biriktirip yanınıza alın ( yada arabanıza koyun) arsa, tarla, toprak yol kenarı, yamaç gibi toprağı gördüğünüz alanlara bu çekirdeklerinizi savurun, korkmayın bu çevre kirliliği değildir aksine çevre için yeni hayattır.
Doğa hemen o yeni çekirdekleri kucaklar ve besler…
Yapacağınız en kötü hareket çekirdekleri poşetlere hapsetmektir !
Bunu yapmayın ve yaptırmayın.
Yapılan çalışmalarda doğaya başıboş atılan yada dikilen bu çekirdeklerin en az yarısının yeşerip ağaç veya bitki olduğu kanıtlanmış.
En büyük israflardan birisi meyve çekirdeklerinin çöpe atılması, ülkemiz adına küçümsenemeyecek büyük bir servet…
Daha yeşil bir ülke için, daha temiz hava için, toprak kaymasını önlemek ve yeni nesillerimize yeşil bir dünya bırakmak için hep birlikte elimizden geldiğince meyve çekirdeği gömelim, savuralım, fırlatalım…
Bu uygulama TEMA tarafından başlatıldı ve bilinçli toplum olarak bizlerin desteklerini bekliyor, Doğaya yardım etmek, gelecekte etrafımızı saracak beton ve gökdelenlerden alamayacağımız oksijeni karşılamak için bile bu çekirdeklerden çıkacak ağaçlara ihtiyacımız olacaktır./z
Poşete koymadığınız her çekirdek için şimdiden teşekkürler…/z
Kaynak; Tema Vakfı

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

İşte Bu Sebeple Yazın Kapınızın Üstüne Plastik Torba Asmalısınız

su-3[1]

Herkesin en sevdiği, en güzel mevsim olan yaz mevsimi geldi ancak beraberinde böcekleri ve sinekleri de getirdi malesef.
Balkona her çıktığınızda sizi rahatsız edip rahat durmuyorlar değil mi? Evet düşündüğünüz gibi bu yaz da size rahat vermeyecekler bu yaramaz haşerecikler.
Ama korkmayın, çünkü özellikle sivrisineklerin evinizin yakınına bile yaklaştırmayacak bir yöntem var
İşinize yaradıktan sonra hemen çevrenizdekilere duyurmak isteyeceksiniz 🙂
Ev yapımı tuzak için fazla malzemeye de ihtiyacınız yok.
Gerekli Malzemeler:
Buz torbası
Sofra tuzu
Misket limonu suyu
Birkaç bozuk para
Su
Bunları bir araya getirdiğinizde sivrisinekler evinizden nefret edecek.
Torbanın içine yukardaki malzemeleri doldurun ve kapınızın üstüne asın.
Yöntemin işe yaraması için torbanın ışık alması gerekiyor. Bu yüzden güneş gören bir yerde olması şart.

Sivrisinek ve sinekler bundan neden kaçıyor ve nefret ediyor?
Çoğu sivrisinek ve sinek kovucu karışımlarda, onların nefret etmiş olduğu kokular yer ediniyor. Yöntemin kokuyla alakası yok.
Suyun içindeki parlak bozuk paralar sinekleri rahatsız ediyor.
Sineklerin göz yapıları özel olduğundan bu tür parlaklıklardan nefret ediyorlar.
İnsan gözü ışık kırılmasına karşı dayanıklıyken sivrisinek ve sinekler buna karşı çok zayıflar.
Mesela altı gözleri bulunan sinekler dünyayı mozaik görürler. Bozuk paraların yarattığı ışık kırılması onlar için son aşama sinir bozucudur ve onları kaçırır.
kAYNAK: BİLGECAFE

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bu Karışımla Önümüzdeki 5 Yıl Ağrı Görmeyeceksiniz!

vucuttaki-agrilari-tuz-zeytinyagi-karisimi-ile-gecirin-tn-play[1]

 

Bu pratik tedavi yöntemi sayesinde ağrılara veda edeceksiniz İnşallah! Zeytinyağı ve tuz karışımı ile eklem ağrılarına son! Biraz tuz ve zeytin yağını karıştırın, önümüzdeki 5 yıl süresince ağrı hissetmeyeceksiniz..

Zeytinyağı içerisinde Çözünen Doğal Tuz Baş, Boyun ve Eklem Bölgesindeki Ağrıları Gideriyor!

Özellikle baş, boyun ve eklem ağrıları insan yaşamını oldukça kötü etkiler. Bu sorunu doğal malzemelerle çözebilirsiniz. Size vereceğim bu basit tarif sayesinde 5 sene ağrı derdi yaşamayacaksınız! İddialı biraz ama yapan herkesin ortak görüşü bu şekilde, güvenin!

Sadece 10 yemek kaşığı kaliteli tuza ve 20 yemek kaşığı zeytinyağına ihtiyacımız var. Zeytinyağı Tuz Karışımı ile önümüzdeki 5 sene ağrı çekmeyin!

Tarif: Bu tarifi hazırlamak için çok da çaba sarf etmenize gerek yok. Tek yapmanız gereken cam bir kapta malzemeleri karıştırın. Ağzını sımsıkı kapatınca iki gün içinde karışımınız açık renkli olacaktır.

Uygulama: Tercihen sabahları karışımı ağrıyan bölgeye sürün. Ovalayarak yedirin. Eğer baskı oluşuyorsa ve dayanamıyorsanız, 2-3 dakikayla başlayın ve yavaşça bu dakikayı arttırın. Uzmanlar 20 dakikalık masajın yeterli olduğunu söylüyorlar. Ardından nemli bir havluyla hafifçe silin.

Teniniz eğer tahriş olursa bebek pudrasını tahriş olduğunuz bölgeye rahatlatmak için sürebilirsiniz.

10 Gün içinde, karışım cildinize etki etmeye, kıkırdak ve kemik bağlarındaki kaslarınız yenilenmeye başlayacak. 8-10 gün arasında ciddi değişiklikler göreceksiniz!

Tedaviyi uygularken ağrınız tamamen kaybolacaktır. Sağlıklı kan akışına ve keskin görüşe sahip olacaksınız. Vücudunuz toksinlerden arınacak ve metabolizmanız en sağlıklı haline ulaşacak.

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Damar Tıkanıklığı Doğal Çözümü

33020312_1904572209582345_9009522071838916608_n[1]

Sarımsak: Bir bardak süte 3 diş sarımsak ezip kaynatın. Soğumasını bekleyin ve her gece yatmadan önce için.

Zerdeçal:Ilık sütün içine 1 çay kaşığı zerdeçal tozu ve tatlandırmak için az bal koyun. Günde bir veya iki kez için.

Kırmızı Biber: Sıcak suya yarım çay kaşığı kırmızı biber katın. 2 hafta boyunca günde 2 kez için

Limon: Ilık suya bir yemek kaşığı limon suyu, az miktarda bal ve bir tutam karabiber ekleyin. 1 hafta kadar günde 1 kez için…

Kaynak: Rahmet Pınarı

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

ÇEVRENİZDE KANSER HASTASI VARSA DOKTORUNA SORSUN KULLANSIN

Bal-polen-propolis-arı-sütü[1]
6 AY KULLANSIN VÜCUDUNDA Kİ KANSER KÜÇÜLMEYE BAŞLAR
250 gram çekilmiş polen 100 gram çekilmiş propolis 100 gram arı sütü 1 Kilo 250 gram hakiki balla cam kasede tahta kaşıkla karıştırıp macun haline getir Sabah akşam tahta kaşıkla aç karnına yenilecek.
Buda ikinci macun ;250 gram ısırgan otu tohumu 150 gram zencefil 150 gram zerdeçal 150 gram keten tohumu bunların hepside üğütülüp 2 kilo hakiki balla tahta kaşıkla karıştırıp macun haline getir Sabah akşam tahta kaşıkla aç karnına yenilecek

İkisini de aynı anda birer kaşık yesin allahın izniyle hiç bişeyi kalmaz zaten kendinin de iyileştiğini anlar

kAYNAK: KARBONAT

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. 1 Comment »

Sadece 2 Malzemeyle Ekrem Ağrılarından, Migrene, Varislerden, Cilt Güzelliğine Doğal Çare

diz_agrilarina_son_veren_karisim_h280_8a811[1]

 

İltihaplanmalara, bakterilere ve mantarlara karşı çok etkili olduğu bilinen bir gerçektir. Fakat yanmış defne yaprakları kesinlikle olayı başka bir boyuta taşır.

Hem yapı olarak hem de içerik olarak oldukça güçlü bir yapıya sahip olan defne yaprağının sağlık açısından da oldukça faydalı olduğu bilinmektedir. Çayını içebilir, yemeklerinize katabilirsiniz. Hatta sadece koklamak bile çok faydalıdır.

Kül tablasına bir kaç tane defne yaprağı koyun ve yakın ve 10 dakika bekleyin. O mis kokusu havaya yayılırken, sizden de bir çok derdi alıp götürecek.
Fakat biz size bugün başka bir kullanımı ve faydasından bahsedeceğiz. 2 malzeme ile yapabileceğiniz özel bir karışımdan. (Tarifi yazının sonunda bulabilirsiniz)
Özellikle bu karışımı uygulayarak birçok derde deva bulacaksınız. Ekrem ağrılarından Migrene,Varislerden Cilt Güzelliğine kadar birçok farklı alanda kullanabileceğiniz Harika bir karışımdan bahsediyorum. Üstelik sadece 2 malzemeye ihtiyacınız var.
Öncelikle kısaca defne yaprağının faydalarına göz atalım;

1. Baş Ağrısına Çok İyi Gelir : Defne yaprağı yandığı zaman, yaydığı güzel koku vücut daha fazla sineol, pinen ve elimisin salgılar. Bu baş ağrısına ve yorgunluğa iyi gelir. Sizi rahatlatır ve ağrınızı azaltır.

2. Anksiyete İle Savaşır : İçerdiği linalool anksiyete ile savaşır. Amerikan Anestezi Hemşireleri Derneğine göre 10 dakika boyunca yanan defne yaprağı koklamak çok daha iyi hissettirir.

3. Solunum Sistemi Rahatlatır : İçerdiği “mycrene” ve öcenol akciğeri ve nefes yollarını temizler. Daha rahat nefes almanızı sağlar.
Aynı zamanda çok iyi de bir balgam sökücüdür.

4. Diyabete Faydalıdır : Özellikle Tip 2 diyabet hastaları için defne yaprağı önerilir. Kötü kolestrolü, kandaki glükoz ve trigliserid seviyesini düşürdüğü bilinir. Bunun için çayını içebilir, yemeklerde kullanabilirsiniz.

Ayrıca kalp fonksiyonlarını arttırmak ve kan şekerini kontrol altında tutmak için defne yaprağını tavsiye edilir. İçeriğindeki antioksidanlar, insülin üretimini arttır. Bu da diyabeti kontrol altında tutmaya yardımcı olur.

5. Kalbi Daha İyi Çalıştırır: Defne yaprağında bulunan rutin ve kafeik asit kalp fonksiyonlarını daha iyi çalışmasını sağlar. Rutin, kılcal damarları güçlendirir. Kafeik asit ise kolestrolü düzenler.

6. Ağrı Keser : Defne yaprağının baş ağrısına ve migrene iyi geldiğini yazımızın başında belirtmiştik. Defne yaprağı aynı zamanda eklem ağrılarına, artrite ve diş ağrısına da iyi gelir. Bir bardak defne çayı ile vücudunuzdaki bir çok ağrılardan kurtulabilirsiniz.

7. Bağışıklık Sistemine İyi Gelir : Defne yaprağı A ve C vitaminleri bakımından zengindir. Bu vitaminler sayesinde bağışıklık sistemi üzerinde oldukça güçlü etkileri vardır. A vitamini başta burnu, gözleri, boğazı, ağız boşluğunu, sindirim sistemini olmak üzere akciğer zarını korur. Bu sayede bakteriyel ve viral enfeksiyonları önler.

8. Sindirimi Rahatlatır : Mide vebağırsak sorunları ve çölyak hastalığı için defne yaprağı kullanabilirsiniz. Mide ve bağırsakta gazdan dolayı oluşan şişkinlikleri giderir ve proteinin sindirilmesini kolaylaştırır. Bu sayede hem şişliğiniz iner hem de kendinizi daha iyi hissedersiniz.

9. Kepek Giderir ve Oluşumunu Önler : Tek yapmanız gereken soğuk suya defne yapraklarını koymak ve saçınızı şampuanladıktan sonra bu su ile durulamak. Bu şekilde kullanıma başladıktan sonra kepek probleminiz kaybolacak ve tekrar ortaya çıkması önlenecektir.

10. Böbrek Taşını Düşürmenize Yardımcı Olur : Özellikle defne yaprağı çayı böbrek iltihaplanmalarına ve böbrek taşlarına çok iyi gelir. 1 bardak suya 3-4 adet defne yaprağı ekleyin. Suyu yarısı buharlaşana kadar kaynatın ve sonra süzün. Günde iki kere bu çayı için.

11. Uykusuzluğu Giderir : Uykusuzluk için birebirdir. Çayı, tütsüsü sizi rahatlatır. Sinirleriniz gevşetir, sakinleştirir.
Ve gelelim bu yazının şifalı tarifine;
Defne Yaprağı Merhemi Nasıl Yapılır?

MALZEMELER:
30 gram Defne yaprağı;
250 gram Zeytinyağı.

 

YAPIMI:
♦Defne yapraklarını cam bir kavanoza koyun.
♦Üzerine Zeytinyağını dökün,kapağını sıkıca kapatın.
♦14 gün boyunca serin ve karanlık bir yerde muhafaza edin.
♦Her gün kavanozu sallayın. 14 gün sonunda,süzgeç yardımıyla başka bir cam kavanoza karışımı süzdürün.
♦Kullanıma hazır olan karışımınızı serin bir yerde saklayın.

 

Karışımın İyi Geldiği Kullanım Şekilleri ve Yerleri
*Buharda ısıttıktan sonra, ağrılı eklemleriniz üzerine masaj yaparak sürdüğünüzde ,ağrınızı alacaktır.
*Karışımı tülbente döküp,alın bölgenize sardığınızda baş ağrınızı azaltacaktır, özellikle Migren ağrısı çekenler için çok işe yarayacak bir yöntemdir.
*Romatizma ve Varis olan bölgelere , bolca sürerek kötü görüntüden ve ağrılardan kurtulabilirsiniz.
*Pamuğa damlatıp , Yüzünüze sürdüğünüzde, cilt problemlerinize iyi gelir,gözenekleri temizler,sivilce ve siyah noktaları giderir.
*Bir kaşık içtiğinizde göbek ve bağırsaklardaki ağrıyı keser.
*Yara izlerine sürüldüğünde , izleri azaltır, iyileştirir.
*İçildiğinde iştah açar, kilo alımını sağlar. ( Bazı bünyelerde; Kilo almak ,kilo vermekten daha zordur .)

 

NOT: Hamileler kullanmamalıdır, Kasları gevşettiği ,rahatlattığı için düşük tehlikesi oluşturabilir.
Sadece yaprağının ve bu yaprakla demlenen çayının da çok fazla faydaları olduğunu söylemek gerekiyor. Yapacağınız karışımda hakiki zeytinyağı kullanarak( zeytinyağının faydaları oldukça fazla) , Defne Yaprağının sayısız faydalarını birleştirip bir çok derde deva bulabilirsiniz.

Umarım herkes faydasını görür, belirtilen rahatsızlıklardan herhangi birine sahip olan sevdiklerinizle yazımızı paylaşın,herkes faydalansın. Sağlıklı Günler… Bu önemli bilgi ve yöntemlerden daha fazla kişinin faydalanması için, beğenip, paylaşmayı unutmayın lütfen…

Kaynak: hayatmutfakta

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Saç boyası yok! Saçınızı Bu Suyla Yıkayın Ve Tüm Beyaz Saçlar Doğal Siyah Olsun!

hqdefault[1]

 

Siyah çay; kafein, amino asitler, karbohidratlar, proteinler, potasyum, mineraller, manganez, flor ve polifenol içeriği ile saçlara uygulanabilecek en faydalı doğal bakım ürünlerindendir…

1)Siyah çayı saçlarınıza uygulamak için, 1 bardak kaynar suya 2-3 tatlı kaşığı çay katıp bir iki saat yahut geceden bekletin. Demlediğiniz bu çay ile saçlarınızı yıkayın.

Çaydaki kafein, saç dökülmesine neden olan başımızdaki DHT (Dihydrotestosterone), hormonunun salgılanmasını azaltmaya yardımcı olur, böylece saç dökülmesini engeller, saçların hızlı bir şekilde uzamasına yardımcı olur.

Çayı demleyip bu çayla saçlarınızı yıkamak saçlarınızı koyulaştırmaya yardımcı olmakla kalmaz, saça parlaklık da kazandırır. 1-2 su bardağı iyi demlenmiş güçlü çayı saçlarınıza uygulayın, 1-2 saat saçınızda bekletip su ile durulayın.

2)Çay ile doğal saç boyası yapmak için 1 su bardağı kaynar suya 3 tatlı kaşığı siyah çay atın, içine 1-2 yemek kaşığı kurutulmuş adaçayı, biberiye veya ısırgan katın, katacağınız bitkilerin miktarı saçınızı ne kadar koyulatmak istediğinize göre değişir.

Bitkileri 1 gece suda bekletin. Ertesi gün bu bitkileri süzüp, suyunu kökten uca tüm saçlara uygulayın, durulamayın bırakın öyle kalsın.

Çay, güçlü anti-enflamatuar içeriği sayesinde saç derisini yatıştırıcıdır, saç diplerindeki tahriş ve iltihabı gidermeye yardımcı olur.

Çay bu özelliği sayesinde kepeği önlemekle kalmaz, saç derisindeki kepeği tedavi etmeye de yardımcı olur. Ayrıca çayda bulunan antiseptik maddeler saç foliküllerini ölü hücrelerden arındırır, saçların uzamasını kolaylaştırır.
Çay polifenoller, C ve E vitamini açısından zengin bir bitkidir, saça parlaklık ve yumuşaklık verir, UV ışınlarının neden olduğu hasara karşı koruma sağlar. .

Çayda bulunan faydalı bileşenler kafa derisinin pH seviyelerini dengeleyerek saçın aşırı yağlanmasını önler.

3)Doğal siyah saç boyası yapmak için tencereye 1-2 su bardağı su katıp kaynatın, kaynayınca ocaktan alıp içine bir fincan adaçayı ile bir fincan siyah çayı ekleyip 15 dk demlemeye bırakın.

Saçlarınıza sürüp 1 saat bekletin ve suyla durulayın. Bu işlem hemen sonuç vermez, bir kaç günde bir devam etmelisiniz.

Kaynak: kadındayaşam

Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »