Erkut Sus! Ay Rezil Olduk…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . Leave a Comment »

Patates Çorbası…

imagesCACZUDJ1

Tencereye sıvıyağı koyup küçük, küçük doğradığınız soğan ve sarımsakları da ilave edip kavurun. Sonra rendelediğiniz  havuç ve patatesleri ekleyin kavurma işlemine devam edin.

Üstüne sıcak et veya tavuk suyunu döküp tuzunu ekleyip kaynamaya bırakın.

Terbiyesini hazırlamak için  limonu çukur bir kasenin içine sıkın.

Limonun üstüne 3 çorba kaşığı un ekleyin ve  karıştırın. Onun üstüne 1 kase  yoğurt ekleyin ve karıştırmaya devam edin. Terbiyeyi açmak için ilk olarak soğuk su sonrasında sıcak su kullanarak terbiyeyi açın.Bu şekilde hazırladığınız terbiyeyi tencereye karıştırarak azar, azar dökerek çorbayı kaynatın. Çorbayı servis tabağına alıp üstüne erittiğiniz  tereyağını gezdirerek servis yapın

alıntı

Yemekte Ne Var ??? kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . Leave a Comment »

İnsan Biraz Naz Yapar:)))

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . Leave a Comment »

Değişim olmadan gelişmek imkansızdır,zihnini değiştiremeyenler hiçbir şey değiştremez.

George Bernard Shaw Sözleri

 

 

Değişim olmadan gelişmek imkansızdır,zihnini değiştiremeyenler hiçbir şey değiştremez.

G.BERNARD SHAW

Var Olu Var…

1500770_10151839016781451_1098938685_o[1]
Hüzün Var Biraz…
Ruha Dokunuş Var…
Güzel Hayaller Var…
Kayboluş Var…
Yeniden Bulma Var…
Yeniden Kayboluş Var…
Sükunet Var…
Çalkantı Var…
Huzur Var…
Kararsızlık Var…
Git Gel Var…
Karşılaştırma Var…
Seçme Var…
Vazgeçme Var…
Pişmanlık Var…
Özlem Var…
Affetme Var…
Gitmek Var…
Akıl Var…
Duygu Var…
Gözlem Var..
Kabullenme Var…
Rekabet Var…
Arzu Var…
Akış Var..
Kaçış Var…
Kendini Aldatma Var…
Şehvet Var…
Gerçekler Var…
Takıntı Var…
Bıkış Var…
Beslenme Var…
Belki’ler Var…
Gidiş Var…
Emek Var…
Özen Var…
Kendini Beğendirme İsteği Var…
Var Olu Var…
Hayat Var işte Be Ya:)))
A.I.
Çalakalem Yazılarım... kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . 1 Comment »

…Kişinin kendi egosunu görmesi zordur.

…Kişinin kendi egosunu görmesi zordur.
Başkalarının egosunu görmekse çok kolaydır. Fakat önemli olan bu değildir, onlara yardım edemezsiniz.
Siz kendi egonuzu görmeye çalışın.
Sadece izleyin.
Ondan kurtulmak için aceleci olmayın, sadece i…zleyin. Ne kadar izlerseniz, o kadar yeterli hale gelirsiniz. Bir gün aniden görüverirsiniz ki, kendiliğinden kaybolmuş. Ve aslında sadece kendiliğinden olduğunda kaybolmuş olur. Başka bir yolu yoktur. Olgunluğuna erişmeden ondan kurtulamazsınız.
Kuru bir yaprak gibi düşer.
Ağaç hiç bir şey yapmaz – hafif bir meltem, bir şeyler olur ve ölü yaprak öylece düşer. Hatta ağaç yaprağın düştüğünün farkına bile varmaz. O ses çıkarmaz, bir şey idda etmez, hiçbirşey yapmaz. Kurumuş yaprak öylece yere düşer ve dağılır hepsi bu.
Bilinç ve anlayış yoluyla olgunlaştığınızda ve egonun tüm mutsuzluklarınızın nedeni olduğunu derinden hissettiğinizde, birgün aniden, kurumuş yaprağın düşmekte olduğunu göreceksiniz.
O yere ulaşır ve kendi kendine ölür. Siz hiç bir şey yapmadınız dolayısıyla ondan kendinizin kurtulduğunu idda edemezsiniz. Onun kayboluverdiğini görürsünüz ve gerçek merkez ortaya çıkar.
Ve gerçek merkez ruhtur, Tanrıdır, benliğinizdir, gerçekliktir ya da onu nasıl adlandırmak isterseniz odur.
Onun adı yoktur, o nedenle de tüm adlar uygundur.
Ona canınızın çektiği her ismi verebilirsiniz.

Osho

Tatlı Arkadaşım Reneta Sibel Yolağın Son Kitabı Çıktı…Hem de Benim Önsözümle…Hem de İçinde Bana Ait Bir Makaleyle…Eeee Ne Duruyorsunuz…

Tatlı Arkadaşım Reneta Sibel Yolağın Son Kitabı Çıktı…Hem de Benim Önsözümle…Hem de İçinde Bana Ait Bir Makaleyle…Eeee Ne Duruyorsunuz…

A.I.

Kış aylarında ”Salep” içimi çok güzel..Bakın yararları ve yapılışı hakkında bilgi…(Yani kış gelirse:)))

79932b64808c5dd7_400x300[1]
Kış ayının resmi içeceği salebin sağlığımıza faydası olduğunu çoğumuz biliriz. Ancak bir çiçeğin kökü olduğunu çok az insanın bildiğini fark ettim.
Salep, yabani orkide çiçeklerinin soğanlarına verilen bir isim. Halk arasında çayırotu ya d…a çam çiçeği olarak da biliniyor. Zamanında alkolün yasaklanmasıyla birlikte alkolün yerini boza, şıra ve salep almış. İçimi özellikle kış aylarında tercih edilen salep Türkler’de çok eskiden beri bilinirken Avrupalılar’ın öğrenmesi ancak 15. yüzyılda mümkün olabildi.
Salep, özellikle Güney Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu (Van, Muş, Bitlis) ve Kuzey Anadolu (Kastamonu) bölgelerinde görülüyor. Beyazdan mora kadar değişen bir renk yelpazesine sahip ‘salep otu’, bilimsel olarak bu etkisi kanıtlanmasa da afrodizyak etkisi nedeniyle halk arasında ‘güç otu’ olarak da biliniyor.
Topraktan çıkarılan yabani orkide soğanları, yıkandıktan sonra süt veya suyla kaynatılıyor; süzüldükten sonra ipe diziliyor ve (güneşte kurutmak zarar vereceği için) gölgede kurutuluyor. Sonra da su değirmeninde un gibi öğütülüyor. Böylece kullanıma hazır hale geliyor. Salebin bileşiminde nişasta, şeker, yapışkan özelliği olan musilaj ve bazı azotlu maddeler bulunuyor.
Su veya sütle birlikte hazırlanıldığında şişme özelliği gösteren salep, dondurmanın hammaddesi olarak da kullanılıyor. Maraş dondurması, başlangıçta şeker, süt ve salebin katılmasıyla ortaya çıktı. Salep, dondurma yapımında Türkiye’de ilk defa Kahramanmaraş’ta kullanıldı. Dondurmaya tat, hoş bir aroma ve sakız gibi esneyebilme özelliği kazandıran saleptir.
Sağlımız üzerindeki faydaları çok eskilerden beri bilinen salep; ishal, mide-bağırsak iltihaplanmaları, bronşit ve öksürüğe karşı da kullanılıyor.
Salebin kuvvet verici ve besleyici özelliği de var. Eski gemiciler bu nedenle, uzun seferlere çıktıklarında yanlarına mutlaka salep de alırmış, kumanyaları azaldığında günlük 2 litre suyla birlikte 30 gram toz saleple günlük enerjilerini sağlarlarmış.
Salebin halk arasında yapışkan olarak bilinen müsilaj özelliğinin, sağlık açısından çok sayıda faydası var. Salep müsilaj özelliği sayesinde dokular üzerinde yumuşatıcı etki yapar, dokunun üzerinde bir nevi geçici katman oluşturarak korur, rahatlık verir. Bu nedenle öksürük tedavisinde oldukça etkili olduğu görülür. Özellikle mide rahatsızlıklarında etkili olan salep, hazmı kolaylaştırarak midenin rahatlamasını sağlar. Bunun yanı sıra tarçınla birlikte tüketilirse üst solunum yollarında oldukça etkili olur.
Salep tercihe göre suyla ya da sütle karıştırılarak tüketilir ancak sütle karıştırmak onu daha besleyici hale getirir.
Bir kilo salep elde etmek için 1000-4000 çiçek yumrusu gerekir. Ülkemizde yılda yaklaşık 45 ton salep üretilir ki bu da yaklaşık 45-180 milyon yumru demek oluyor.
EV YAPIMI SALEP Ve işte, kendi salebini hazırlamak isteyenler için ev yapımı salep tarifi:
Malzemeler
 750 ml süt
1 yemek kaşığı toz salep
2,5 yemek kaşığı şeker
1 çay kaşığı tarçın (isteğe bağlı)
1 çay kaşığı toz zencefil (isteğe bağlı)
Salep, bir su bardağı sütle karıştırılarak macun haline getirilir. Kısık ateşte pişirilmeye bırakılır, salep ocaktayken üzerine yavaş yavaş geri kalan soğuk süt ilave edilerek pişirilir. Bu sırada yavaşça karıştırılmaya devam edilerek topaklanması da engellenir. Boza kıvamına geldiğinde ateşten indirilir, şeker ilave edilerek karıştırılır. Salep tüketilirken salebin üzerine kimi zaman tarçın ve/veya toz zencefil eklenir.
alıntı

Yalnızca Farklı Bakanlar Fark Yaratır…

Bana Öyle Üzgün Bakma…Günün Fotosu…23/01/2013

ÖLÜMDEN SONRA YARGILANDIĞIMIZ İLAHİ MAHKEME… :)))

images[2]

 

Bir adam ölmüş ve öbür dünyada yargılanmak üzere sırasını bekliyormuş. Sıra kendisine gelip mahkeme salonuna girdiğinde bir de ne görsün..?   Yargıç kürsüsünde bir İnsan oturuyor. Tanık sandalyesinde ise Tanrı yerini almış. Adam şaşkın, “Aman Tanrım, bu nasıl oluyor? Beni senin yargılayacağını sanmıştım. Oysa orada hakim olarak bir İnsan otur…uy   or.” Tanrı gülümsemiş, “Ben hiçbir zaman sizi yargılamadım. Sonsuz sevgimle, ne yapmayı seçtiyseniz, sizi seçiminizde özgür bıraktım. Bana yargılamak değil, sevmek yakışır. Çünkü ben saf sevgiyim.

Sizi kendimden yarattığım için sizi yargılamak kendimi yargılamak olur. Ayrıca benim yargılamama ne gerek var ki? Her şeyi bilen BEN sadece burada tanıklık ediyorum. Dünyada olduğu gibi burada da insanlar tarafından yargılanıyorsunuz. Birazdan salonu hayattayken, senin zarar verdiğin, hoşgörülü davranmadığın, yargıladığın, kalplerini kırdığın insanlar dolduracak.

Onlara kendini affettirmeye çalış. Onlar seni affederse ne ala. Çünkü cennetin yolu onların affından geçiyor.” demiş. Adam merakla sormuş: “Peki ya affetmezlerse ne olacak?” Tanrı yine sevgiyle gülümsemiş, “Ben cenneti de, cehennemi de yeryüzünde yarattım. Seni tekrar yeryüzüne göndereceğim. Orada öyle bir yaşam süreceksin ki, tüm yaptığın kötülükler, verdiğin zararlar sana aynen yaşatılacak. Yani ettiğini bulacaksın. Ama bunun amacı sana ceza vermek değil. Sadece o insanların hissettiklerini bizzat yaşayıp anlaman, yaptığın kötülüklerin bilincine varman. İşte o zaman sen kendini affetmiş olacaksın.” Adam bir süre düşünmüş, “Peki, cennet nasıl bir yer?” diye sormuş Tanrı’ya. “Cennet, bir yer değil, bir bilinç düzeyidir evladım.

Dünyada mutlu, huzur ve sevgi dolu, insanlara destek olmaktan haz duyan, yarattığım canlı ve cansız her varlığa saygı göstermeyi bilen insanlar var ya, işte onlar, Dünyada Cenneti yeniden yaratmaları için geri gönderdiğim cennetliklerdir. Cennet de dünyadan başka yerde değil.” demiş Tanrı. “Ama kutsal kitap bana öyle öğretmedi.” diye karşı çıkmış adam. “Kutsal olan tek şey yaşamdır.

Ben o kitapları kutsal kılmadım. Siz kıldınız. Her şeye sevgi ile bakmasını bilerek yaşayan insan, en büyük ibadeti yapandır.” demiş Tanrı. “Peki dünyaya döndüğümde doğru yolu görmemde yardımcı olacak mısın?” diye sormuş adam. “Ben bunun için siz insanların içine “vicdan” denen bir pusula koydum.

Eğer bu pusulanın etrafına ördüğünüz kalın bencillik duvarlarını yıkarsanız, vicdanınızın yani benim sesimi kolaylıkla işitebilirsiniz.” “Peki biz insanlara ne kadar yakında bulunuyorsun?” diye sormuş adam. “Hem size şah damarınızdan daha yakınım, hem de düşman olduğunuz kadar sizden uzağım.” demiş Tanrı. “Çünkü düşmanlarınız da Ben’im. Siz de Ben’im.” “Yani mahkeme salonunda insanlara hiç mi hesap sormuyorsun Tanrı’m?”   “Sadece iki sorum oluyor tüm insanlara.” diye gülmüş tanrı.

DÜNYA OKULUNDA SEVMEYİ NE KADAR ÖĞRENDİNİZ..???   NE KADAR BİLGİ KAZANDINIZ..??? ♥♥♥
Alinti

Sizinle Yağmur Duasına Çıkanda Kabahat…

İnsan Vücudundaki Ağrı Kesme Noktaları…

Günlük yaşantımız da, gerek stres kaynaklı  olsun, gerekse hastalık kaynaklı olsun vücudumuzun çeşitli yerlerinde, farklı  şiddetlerde ağrı hissedebiliriz. Mutlaka doktor tavsiyesi en önemli olan şeydir,  fakat vücudumuz da bazı ağrıların  kesilebileceği noktalar olduğunu biliyor muydunuz?. Cevabınız  “hayır” ise, bu yazımız işinize yarayacaktır. Hepsinin Çin Tıbbında kullanılan  yöntemler olduğunu belirtelim. Bilinçsiz ilaç kullanmak yerine, parmaklarınızın  sihrine güvenebilirsiniz.

7

Baş Ağrısı için “Yindang” Noktasına Baskı

Yindang Noktası, tam olarak iki kaşımızın arasındaki boşluktur. Baş ağrısı  hepimizin gerek stresten gerekse bazı hastalıklardan kaynaklı yaşadığımız bir  durumdur. Gereksiz ilaç kullanmak yerine “ yindang” noktasına baskı uygulamayı  denemelisiniz.

6

Sırt Ağrısı için Belinizi Ovun

Yorucu bir günün ardından sırt ağrısı çekmeniz neredeyse kaçınılmaz. Eğer  sırtınız ağrıyorsa günde iki defa böbrek hizanızdan kuyruk sokumuna kadar olan  bölgeyi, belinizi ovmanız ağrınızı dindirecektir. Bunu her seferinde 50-100 defa  yapmalısınız.

5

Diş Ağrısı için “Hukou” ve “Xiaguan” Noktalarına  Baskı

Hukou Noktası, işaret ve Baş parmaklarımızın birleştiği noktadır. Xiaguan  Noktası ise kulağınızın girişindeki kıkırdağın çukur kısımdır. Diş ağrısı  çektiğiniz zaman bu iki noktaya baskı uygularsanız derdinize çare  bulabilirsiniz.

4

Omuz Ağrısı için “Jianjing” Noktasına Masaj

Jianjing noktası, göğüs ucumuzdan yukarı doğru çıktığımızda omuz hizamızı  kesen bölümdür. Bu noktaya yapacağınız baskılı masaj omuz ağrısı ve göz  yorgunluğunun atlatılmasına yardımcı oluyor. Yüksek tansiyon, kalp ve beyin  hastalıkları yaşayanlar bu noktaya uzun süreli baskı uygulamamalılardır.

3

Kalp Ağrısı için “Neiguan” Noktasına Baskı

Neiguan noktası, kolumuzun iç kısmında ve el bileğimizden 3-4 parmak  yukarısıdır. Bu noktaya yapacağınız 5 dakikalık baskı kan akışınızı hızlandırıp  kalp sıkışmasını azaltacağı için kalp ağrınıza iyi gelecektir. Bu uygulamanın  sadece yardımcı ve ilk yardım uygulaması olduğu ve kalp ağrılarında mutlaka bir  doktora başvurulması gerektiği unutulmamalıdır.

2

Mide Bulantısı için “Neiguan” Noktasına Baskı

Neiguan noktasının vücudumuzun neresine denk geldiğinden bir önceki maddede  bahsetmiştik. Bu bölgeye bir süre bastırmak mide bulantınızı kesecektir.

1

Adet Sancısı için “Taichong” Noktasına Baskı

Taichong noktası, ayağımızın üst kısmında baş ve ikinci parmaklarımızın V  şeklinde birleştiği noktadır. Sağ elinizle sol ayağınızdaki Taichong noktasına  ve sonra sol elinizle sağ ayağınızdaki TAichong noktasına yapacağınız 1  dakikalık baskı sancınıza iyi  gelecektir.

alıntı

Kırmızı Pancar Sağlık Deposu…


 Kırmızı pancarın saç dökülmesi, sedef, egzama, ürtiker, kurdeşen ve karaciğer hastalıkları ile vücutta kaşıntının önlenmesinde faydalı olduğu bildirildi.
Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Uslu,  anavatanı Akdeniz olan kırmızı pancarın, içerdiği vitamin ve mineraller bakımından adeta enerji deposu olduğunu söyledi. Uslu, kırmızı renkte olan tüm meyve ve sebzelerin antioksidan özelliği taşıdığını vurgulayarak, “Kırmızı pancar yüksek antioksidan etkisiyle başta kanser olmak üzere adeta bin bir derde şifadır. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki içerdiği bu vitamin ve mineraller sağlığın çok önemli koruyucularındandır. Örneğin saç dökülmesi, sedef, egzama, ürtiker, kurdeşen ve karaciğer hastalıkları ile vücutta kaşıntının önlenmesinde faydalıdır. Cildi güzelleştiren kırmızı pancar, kalp hastalıklarından da korur” diye konuştu.
Sindirim sistemi açısından çok önemli faydaları olan kırmızı pancarın, mide ve bağırsakları güçlendirici etkisi bulunduğunu anlatan Uslu, şöyle devam etti: “Hazmı kolaylaştırır, kabızlığı yok eder, mide ağrısı ve ekşime sorunlarını anında giderir. Karaciğerin düzenli çalıştırması sebebiyle şeker hastalığını önler. Kansızlıkta ve demir eksikliğinde çok etkilidir. Kansızlık problemi olanların bol miktarda kapari kullanmaları ve mutlaka kırmızı pancar suyu tüketmeleri gerekir. Havuç suyu ile eşit oranda karıştırılarak içilen pancar suyu, kısa sürede kan yapımına destek verir, alyuvar düzeyini yükseltir. Ülkemizde pek çok insanın kansızlık sorunu olduğu dikkate alındığında, bu bilgi çok önem kazanmaktadır. Kansızlık özellikle kadınlarda daha yaygındır. Kansızlık problemini gidermesi sonucu, iştahı da açarak, vücuda dinçlik verir.”
“Pancar suyu tansiyonu düzenler ve sinirleri yatıştırır”
Uslu, kırmızı pancarın kaynatılıp, suyunun içilmesi durumunda idrar söktürücü özeliği bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Böbrek kumu dökmekte faydalıdır. Ayrıca hipertansiyon hastaları günde bir bardak kırmızı pancar suyu içmelidir. Günlük içilen bir bardak pancar suyu, 24 saat boyunca tansiyonu düzenler ve sinirleri yatıştırır. Son derece yararlı olan kırmızı pancar suyunun, yüksek miktarda ve seyreltilmeden içilmesini önermiyoruz. Havuç, elma suyu veya başka meyve ya da sebze suları ile yarı yarıya seyreltilerek içildiği zaman son derece faydalıdır.”
Kırmızı pancarın 15 dakikadan daha uzun süre pişirilmemesi gerektiğine işaret eden Uslu, “Kırmızı pancardaki çok önemli kanser önleyici antioksidanlar olan betanin ve vulgaxanthin uzun süre kaynatıldığı zaman büyük oranda azalmakta ve pancarın bu kanser önleyici antioksidan etkileri önemli miktarda yitirilmektedir. Tüm bu özellikleri dikkate alındığında, kırmızı pancar daha sık tüketilmesi gereken besinler arasında yer almalıdır” dedi. Uslu, kırmızı pancarın suyu sıkılarak, çiğ veya rendelenmiş şekilde tüketilebileceğini belirterek, ayrıca turşusunun da yapılabildiğini kaydetti
alıntı
Bitki Alemi kategorisinde yayınlandı. Etiketler: . 1 Comment »

Sigarayı Bırakın Kendinizi Yenileyin…

alıntı