DOKTOR ÖNDE BI KAÇ PERSONELİ ARKASINDA…

1960’LI YILLARDA ELAZIĞ AKIL HASTANESİNDEN HER NASILSA 423 AKIL HASTASI KACAR VE ELAZIĞ’IN CADDE VE SOKAKLARINA DAĞILIRLAR.

OZAMANIN ÜNLÜ DOKTORU MUTEMET YAZICI HASTANENİN BAŞHEKİMİDİR. ”DOKTOR BEY NE YAPALIM DİYE AKIL DANISMIŞLAR” MUTEMET BEY PERSONELİNE ; ”BANA Bİ DÜDÜK VERİN VE ARKAMA YAPIŞARAK GELİN DEMİŞ!”

DOKTOR ÖNDE BI KAÇ PERSONELİ ARKASINDA DÜT DÜT DİYE TRENÇİLİK OYNAYARAK ELAZIĞI DOLAŞIRLAR. BÜTÜN DELİLER BU KUYRUĞA GİRİP VAGON OLURLAR HASTANEYE GELDİKLERİNDE SAYI 612 KİŞİDİR::)

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Pencereler vardır, insanın kendisine bakar.

Pencereler vardır, kaldırımlara bakar. Gördüğünüz; insan ayakkabıları, kedi patileri, araba lastikleridir. İşittiğiniz; ayak sesleri, otomobil gürültüleri, sokak kavgalarıdır. ?Kaldırım manzaralı eviniz var mı?? diye sormazsınız asla, bir emlakçıya. Tercihiniz değil, mecburiyetinizdir kaldırımlar; ama ufkunuzu geliştirmek, başka dünyalara pencereler açmak elinizdedir.

Pencereler vardır, karşı apartmana bakar. Sokaktan geçen arabalar, oyun oynayan çocuklar ve balkonda çay içen komşulardır; evinizden dış dünyaya açılan. Komşunuzun da sizden farkı yoktur; onun için de siz bir manzarasınızdır, penceresini açtığında. Siz ve komşunuz, karşılıklı iki ayna gibidir; ama bu aynadan sonsuz görüntüler çıkmaz.

Pencereler vardır, hayata bakar. Hayattan ne anlıyorsa insan, o kadar geniş, o kadar ferah, o kadar huzur vericidir; penceresinden evine sızan. Hayatı bir hapishane gibi görüyorsa, ayak seslerinden, ayakkabı görüntülerinden ve araba lastiklerinden başka bir şey görmez, ruhunun penceresi olan gözlerini açtığında.

Pencereler vardır, insanın kendisine bakar. Ne kadar derinse duruşu, ne kadar özgürse ruhu, ne kadar güzel görebiliyorsa; o kadar geniş, o kadar uçsuz bucaksız, o kadar güzeldir manzarası. Yüzeyselse, ancak karşı apartmandaki insanı görüp durur, penceresini her açtığında.

Pencereler vardır, açılmaz; sadece seyredersiniz. Koklayamazsınız, işitemezsiniz, elinizi uzatıp dokunuyor gibi hissedemezsiniz.

Peki sizin pencereniz nereye açılıyor?

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Ve hayat sunulmuş bir armağandır insana

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar

 Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın.

 Değişmemelisin hiçbir şeyle, bir bardak su içmenin mutluluğunu

Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın.

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle,

 Çünkü acılarda, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı.

Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına

Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var;

Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına

Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır

Ve hayat sunulmuş bir armağandır insana

Ataol Behramoğlu
Şiir kategorisinde yayınlandı. 2 Comments »

Kendine özgü ol…

Eva Smith

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Şikayet ediyoruz hep kavgalardan, küslüklerden. Peki düzeltmek için ne kadar çabalıyoruz…

Neden barış içinde yaşamayı öğrenemiyoruz, neden hep kavga ediyoruz birbirimizle? Neyi paylaşamıyoruz, neden anlamıyoruz birbirimizi?

Anlamak bu kadar mı zor? Kendimce cevaplayabildiğim bu soruları soran ne kadar çok insan var. Şikayet ediyoruz hep kavgalardan, küslüklerden. Peki düzeltmek için ne kadar çabalıyoruz

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Şu Hayatı Öyle Bir Yaşa Ki Kendi Kendini Alkışlayabilesin…

Kimseye Hiçbir Şey Öğretemem,

Yalnızca Onların Düşünmelerini Sağlayabilirim.

Ve Kendini Bulmak İsteyene Tavsiyem: Kendini Düşün! Şu Hayatı Öyle Bir Yaşa Ki Kendi Kendini Alkışlayabilesin.

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Negatif düşüncelerin havanızdaki oksijeni yiyip bitirmesine izin vermeyin…

 

Negatif düşüncelerin havanızdaki oksijeni yiyip bitirmesine izin vermediğiniz, sağlıklı nefes almanın tadına vardığınız bir yaşam dileğiyle…♥

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Röşti…Bir İsviçre Klasiği… Değişik bir patates yemeği…

Malzemeler: 2 adet orta boy patates

1 çay bardağı rende kaşar

1 çorba kaşığı tereyağı
1 çay kaşığı tuz
Yapımı: Patatesler haşlanır ve kabukları soyulur. Rendelenir, tuzla karıştırılır. Teflon tava tereyağı ile yağlanır. Rende patatesin yarısı tavanın yüzeyine az bastırarak yerleştirilir. Üzerine rende kaşar serpilir. En son kata kalan rende patates konur hafifce bastırılır. Tava orta ateşli ocağa konur. Altı kontrol ederek kızarınca krep pişirir gibi diğer yüzü çevrilir. İki yüzü kızarınca servis tabağına aktarılır. Üzerine et yada sebze yemeği konarak servise sunulur

Yemekte Ne Var ??? kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

düşündükçe gelişir, yaşadıkça anlarsın…

sen…

kendine inanırsan başarırsın…

düşündükçe gelişir, yaşadıkça anlarsın…

olumsuza yer vermezsen geriye sadece olumlu kalır…

insanlar öğrenmen gerekenleri öğretenlerdir…

insanlar paylaşman için varlardır…

yüreğinin doğurduğu aşk bitmezse hep güzel kalırsın…

seversen görürsün…

görülürsen sevilirsin

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bir kez hata yapmış herkesi fırlatıp atacak olursak, işe yarayacak adam kalmaz…

Bir kez hata yapmış herkesi fırlatıp atacak olursak, işe yarayacak adam kalmaz. Bir kez bile hata yapmamış bir insan tehlikelidir.

Bir insana öneride bulunmak için, önce o kişinin kabul edip etmeyeceğini ölçüp biç; senin sözüne güvenmesini sağla, o kişinin hoşuna gidecek yolları ara, zamanını ayarla; sonra ister mektupla, ister dinlenme anında, kendinle ilgili kötü bir şeyi anlatarak lafa gir; aslında düşünmemişsin de aklına gelmiş gibi, önce iyi yanlarını öv, kendini iyi hissetmesini sağla, boğazı kuruyken su içirir gibi ikna et, hatasını düzelt. İşte öneri böyle yapılır.

 Köklerinizi sarsılmayacak şekilde yerleştirirseniz, dallarınızdan uçup gidenler olsa bile, aklınıza gelmemiş bir şeymiş gibi sıkıntıya düşmezsiniz. Elbette dallarınıza düşen önemli işler de vardır. Yapmanız gereken işlere göre yararlı olurlar.

Hagakure: Saklı Yapraklar
Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Git zıbar yat…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

hele o gün insanlarla ve kendimle aram iyiyse…

Yaprak

 

…hele o gün sancımıyorsa yüreğim

hele sevdiğimin beni sevdiğine inanıyorsam o gün

hele o gün insanlarla ve kendimle aram iyiyse

yaprak dökümüne rastlamak burar içimi…

NAZIM HİKMET

Şiir kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

en nihayetinde nereye gidersek gidelim arkamızdan gelecek bu şehre dönmek üzere…

Vaktidir…

Yol çağırıyor gayri…

Güneş turuncu doğarken yola çıkmak, kilometrelere bakmadan gitmek, gitmek, hep gitmek, yorulunca durmak, asfalt, şose, unutulmuş köy yolları, haritalarda görünmeyen kasabalar, çam deniz tuz kokusu, kederli şarkılar, hatıraların izleri, eski arkadaşlar, yıllar sonra bir görüşüp yine ayrılıklar, yol, hep yol, rakılı akşamlar gün batımları, uzak dağ başlarında birer hayal gibi evler, gece geçilen şehirler, ama en nihayetinde nereye gidersek gidelim arkamızdan gelecek bu şehre dönmek üzere…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Biri tutuyor elimden, diyor ki sabret…

Hayır…

Küsmüyorum hayata, Sandığınız gibi değil.

Biraz canım sıkkın hepsi bu…

Topacı elinden alınmış çocuk gibiyim

Özlüyorum sadece kaybettiğim oyunu…

II

Umutluyum ama! İsterseniz bakın gözlerime, ışıl ışıl…

Hep güzel şeyler düşünüyorum. Aydınlık yakın…

 Biri tutuyor elimden, diyor ki sabret…

Ben de var olan şey mutsuzluk değil, Bir parça sükunet…

III …

Sonra bahar gelecek! Açacak gökyüzüm.

Yüreğimin kışı, Güneşime diz çökecek…

 Gülüşlerim olacak benimde,

 Neşeli çıkacak her daim sesim,

İçim sığmayacak içime…

 IV

 Güzel şey umut etmek…

 Düşlemek yarınları…

 Hemen arkasından sevmeler gelecek!

Küsmedim ki hayata…

Biraz canım sıkkın hepsi bu.

Durana dek dünya, O topaç dönmeye devam edecek…
Şiir kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Yavruları kurtaralım… Günün fotosu… 13/12/2011

Günün Fotosu kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »