Sorunlara değil,çözüme odaklan…

sorunlara değil,çözüme odaklan…HANGİSİNE ODAKLANIRSAN ONU BÜYÜTÜRSÜNN:)

,kin tutmaya değil BAĞIŞLAMAYA ODAKLAN Kİ ALLAH ‘ DA SENİ BAĞIŞLASIN

 ♥♥♥ MERY ♥♥♥

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Fanta diye biliyorum ben…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. 2 Comments »

Sevmek ne demek?

 

Sevgi Resimleri

 

 

Bir kimseyi sevmenin ne demek olduğunu biliyor musunuz? Bir ağacı, bir kuşu ya da bakıp gözettiğiniz bir hayvanı sevebilir misiniz? Size hiçbir karşılık vermese, gölgesinden de yararlanamasanız, arkanızdan da gelmese, size bağımlılık duymasa gene de sevebilir misiniz?

Jiddu Krishnamurti

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Alışma bana, ne yapacağım belli olmaz..!

Alışma bana, ne yapacağım belli olmaz..!
Bugün varım yarın birden yok olurum.
Doku…nma bana, kapanmamış yaralarla doluyum.
Canımı acıtma, bir yara da sen açma..!
Sevme beni yoğun duygularımda kaybolursun tutuşursun.
İsteme beni, yasaklarla boğuşursun, engellerle doluyum.
Çözmeye çalışma sakın, seninle karışır iyice kördüğüm olurum..
Anlama beni, ben kendimi bilirim, ben böyle mutluyum..
Aşkı yaşatmamı isteme asla, ben aşka yıllardır inanmıyorum..
Güveniyorsan kendine, inandır aşkın varlığına..
Sonucunda öyle bir aşk yaşatırım ki..!
Vazgeçemezsin tutkun olurum.
Yıkabilirsen duvarlarımı, sakın bırakma beni.
Tüm tutkularım ve gücümün arkasında;
Hala minik bir çocuğum.
Büyütemezsen ; Kaybolurum…!

 

Rabinhart Tagore
Şiir kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Üşümüyorum… Anın tadını çıkarıyorum…

Üşümüyorum… Anın tadını çıkarıyorum…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Bir insanın bildiğini zannettiği bir şeyi ,öğrenmesi imkansızdır…

 

Bir insanın bildiğini zannettiği bir şeyi ,öğrenmesi imkansızdır…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Hayatta en büyük erdem düştükten sonra kalkmasını bilmektir.

Hayatta en büyük erdem düştükten sonra kalkmasını bilmektir.

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Gerçekle yüz yüze geldiğimiz zaman, onu kabul edebilecek kadar cesur, taşıyabilecek kadar güçlü müyüz…

Bir gece Şems, Mevlana’yı ararken onu bir havuzun kenarında, derin düşünceler içinde otururken bulmuş. “Ne yapıyorsun?” diye sormuş. Mevlana: “Suyun üzerine yansıyan yıldızları seyrediyorum,” cevabını vermiş. Şems bir an durmuş, sonra da gülerek söyle dem…iş: “O zaman niye başını kaldırıp, göğe bakmıyorsun?”  

 Gerçekle yüz yüze geldiğimiz zaman, onu kabul edebilecek kadar cesur, taşıyabilecek kadar güçlü müyüz?

 

Aslında bilgi, beraberinde çok büyük bir sorumluluk getiriyor. Yaşamlarına bilerek bilmeyerek dokunduğumuz her insan bizden bir parça taşıyor. Bu da bencilce değil, bilgece yaşamayı gerektiriyor…
Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Dalyanda tekne turu yapılır…

Dalyan bana göre mutlaka görülmesi gerekli bir yer. Doğası harika. İnsanları sıcacık. Yemekler çok güzel. Özellikle mavi yengec yemeğiyle ünlü… Mavi yengeci yemek istiyorsanız lokantaya bir gün önceden sipariş vermek gerekiyor. Çabuk bozulduğu için sipariş olmazsa bulundurmuyorlarmış…  Tanesi 7-8 ytl civarında… Masaya oturunca garson sizin mavi yengeçler bunlar diyerek karton bir kutunun içinde yengeçleri masaya getirip gösteriyor… Bu gösteri kısmı bana hem komik geliyor hem de yengeçleri öyle görünce hafif bir pişmanlık duygusuyla yüzleşiyorum… Hayvanları yemesek mi diye düşünüyorum… Sonra onlar bu dünyaya bize hizmet etmek için geldiler bir parçaları benim içimde yaşayacak deyip teselli oluyorum ve mavi yengeçe teşekkür ediyorum… Pişirip müthiş bir sunumla masaya getiriyorlar ve tadları da inanılmaz güzel…

Dalyanda tekne turu ise en az bir kere yaşanması gerekli bir deneyim. Tekne turu için bir gün önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Turlar çok kalabalık… Her taraf tekne dolu… Önce binilecek tekneyi seçmek gerekiyor. Daha samimi ortamları tercih ettiğimden orta boy en fazla 20 kişilik bir tekne seçiyorum.

Ertesi gün biraz rüzgarlı. Ama tekneye binemeyecek kadar değil. Denize açılıyoruz. Yamaçlarda kral mezarlarını görerek seyrimize başlıyoruz. Arkasından derede yol almaya devam ediyoruz. Derenin genişliği kimi yerlerde iki metreye kadar düşerken kimi yerlerde hayli geniş. Kıvrıla kıvrıla gidiyoruz. Etraf sazlıklarla dolu.

Arkasından İztuzu plajına varıyoruz. Burada kumlar altın sarısı ve yumuşacık. Deniz çok temiz. Kaplumbağalar her sene buraya gelip yumurtluyorlar ve yaşam savaşlarına burada başlıyorlarmış. Kaplumbağaların bölgesi koruma altında ve diğer taraflardan iplerle ayrılmış durumda. Yumuşacık kumların üzerinde keyifle yürüyorum…

Ardından kısa bir öğle yemeği molası veriliyor. Dere kenarında yemeklerimizi yerken ortamın keyfini çıkarıyoruz. Yemek yerken büyükçe boy bir kaplumbağa derenin ortasından bize bakıyor… Masada bulduğum bütün ekmekleri kaptığım gibi kaplumbağaya atıyorum… Fakat yemeden gidiveriyor..

Sonra çamuru meşhur bir yere götürüyorlar bizi. Çamuru sürmek çok faydalıymış. Bütün vücudunuza çamuru sürüp bir süre bekliyorsunuz. Sonra duşlarda iyice temizlenmek gerekiyor… Çamurdan hafif bir koku da geliyor ama kimse rahatsız olmuyor… Ben sadece kollarıma sürmekle yetiniyorum.

Sırada benim gibi tarihi kentleri sevenler için Caunus durağı var… Tarihi şehrin içinde dinlenen eşekler, etrafta dolanan keçiler geziyi daha da bir renkli kılıyor… Hele sütunları daha da detaylı gezeyim derken uzun ve kocaman bir yılan görüp kaçmam dillere destandır… Siyah yılan için zararsız dediler… Ama ben yıldırım gibi kaçısımı kolay kolay unutamam…  Neyse tiyatrosu, pazarı, sütunları derken koca şehri bir çırpıda gezip tekneye doluşuveriyoruz…

Son durak  Köyceğiz… İsteyenler oradan denize giriyor. Kurulanalım derken kaptan tekneyi çalıştırmaya başlıyor. Dönerken keyifle arkamıza yaslanıp manzaranın ve batan güneşin tadını çıkarıyoruz…

Sağlıcakla,

Anette Inselberg

Çalakalem Gezilerim... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Kekre bir şey var bu havada… Geçmişle gelecek arasında… Acıyla sevinç arasında… Öfkeyle bağış arasında

(…)
Biz kırıldık daha da kırılırız
Ama katil de bilmiyor öldürdüğünü
Hırsız da bilmiyor çaldığını
Biz yeni bir hayatın acemileriyiz
…Bütün bildiklerimiz yeniden biçimleniyor
Şiirimiz, aşkımız yeniden,
Son kötü günleri yaşıyoruz belki
İlk güzel günleri de yaşarız belki
Kekre bir şey var bu havada
Geçmişle gelecek arasında
Acıyla sevinç arasında
Öfkeyle bağış arasında
(…)
Cemal Süreya

Şiir kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Üşüdüysen kalkarım Sevinç…

Karikatür kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Aşık olmak hoştur amma Sadık olmak başkadır başka..

 

  

BAŞKADIR BAŞKA

Leyla sevmek hoştur amma Mecnun olmak başkadır başka

Sarap içmek hoştur amma Ayık olmak başkadır başka.

Yare varmak hoştur amma Yaren olmak başkadır başka

Ateş olmak hoştur amma Yanık olmak başkadır başka

Talip olmak hoştur amma Dengin bulmak başkadır başka

Aşık olmak hoştur amma Sadık olmak başkadır başka..

 

Mustafa Çizer

Şiir kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Yücelmek istiyorsan yarışın kendinle olmalı…

 

 

Yücelmek istiyorsan yarışın kendinle olmalı… Her geçen gün daha iyi olmaya çalışmalısın…  Kendini geçmeye çalışmalısın…Hayatın anlamı kendini geliştirmekten geçer…

Çalakalem Laflarım... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Başkalarının hatalarını söyleyerek, aşağılayarak yücelemezsin…

 

 

Başkalarının hatalarını söyleyerek, aşağılayarak yücelemezsin…

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Boş oturma… Çalış… Hep iyi şeyler için çalış…

Ben büyüklerimden iki cümle öğrendim ve onlar bana yetti.

Birincisi: Zaman öyle bir kılıçtır ki, sen onu hayırlı meşguliyetlerde kullanmazsan o seni hayırsız işler yaptırarak yaralamaya başlar.

İkincisi:Eğer sen nefsini güzel bir işle meşgul etmezsen nefsin seni kötü bir şeyle meşgul eder. Çünkü boş insan kötü şey düşünür.Hayatın hep olumsuz taraflarını görür. Hayata karamsar bakar.Umutsuzdur, coşkusuzdur.

O yüzden boş oturma çalış… Hep iyi şeyler için çalış…

-Alıntı-

Ruhsal Büyüme... kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »